Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

Makaleler

Filtrele; TÜMÜ

İRTİBAT BÜROLARININ HUKUKİ STATÜSÜ VE UYGULAMADAKİ SORUNLAR

Yabancı yatırımcılar genellikle Türkiye’de tüzel kişiliğe sahip bir şirket kurmakta ya da bu şirketlere ortak olmaktadır. Bir başka yöntem olarak ise merkezi yurtdışında bulunan yabancı şirketler Türkiye’de şube açarak ticari faaliyetlerde bulunmaktadır.

BORSAYA KOTE EDİLMEMİŞ NAMA YAZILI PAYLARIN DEVRİNİN SINIRLANDIRILMASINI DÜZENLEYEN TTK MADDE 493-494 OY HAKKININ DONMASI KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEBİLİR Mİ?

Anonim şirketlerde oy hakkı, pay sahibi olmanın en önemli sonuçlarından biri olmakla beraber Türk Ticaret Kanunu'nun bazı hükümleri, oy hakkının birtakım durumlarda kısıtlanarak askıya alınabileceğini düzenlemektedir.

TTK M.493-494 BAĞLAMINDA ANONİM ŞİRKETLERDE NAMA YAZILI PAYLARIN MİRAS YOLUYLA DEVRİ VE ŞİRKETİN PAYLAR HAKKINDA SATIN ALMA ÖNERİSİNDE BULUNMA HAKKI

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 490/1 uyarınca; anonim şirkete ait nama yazılı pay senetleri, kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler.

AYM’NİN PİLOT KARARI IŞIĞINDA AŞKIN (MUNZAM) ZARAR SORUNUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Özel hukuk kişileri arasındaki borç ilişkilerinde, enflasyon olgusu sebebiyle para alacaklarının zamanında ve reel değerinde tahsil edilememesi, alacaklı aleyhine temerrüt faizi miktarını aşan zararlar doğurabilmektedir. Türk hukukunda TBK 122. maddesi kapsamında temerrüt faizini aşan zararlar, aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilmiş olup borçlunun bu zararı gidermekle de yükümlü olduğu düzenlenmiştir.

AI ACT (YAPAY ZEKA TÜZÜĞÜ) İLE BELİRLENEN RİSK KATEGORİLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

AI Act veya Yapay Zeka Yasası adıyla bilinen Yapay Zekâ Hakkında Uyumlaştırılmış Kuralların Belirlenmesi ve Belirli Birlik Mevzuatı Yasalarında Değişiklik Yapılması Hakkında Regülasyon (“Tüzük”), yapay zekanın risklerini ele alan ve Avrupa'yı küresel alanda öncü bir rol oynamaya konumlandıran yapay zeka konusunda en kapsamlı yasal çerçevelerdendir.

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU’NUN SON DÖNEM KARARLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İşbu yazımızda Kişisel Verileri Koruma Kurumu (bundan sonra “Kurum” olarak ifade edilecektir) tarafından verilen son dönem kararları özetlenip değerlendirilecektir. Bu kararlar; veri sorumlularının yükümlülüklerini, kişisel veri işleme şartlarını ve ihlaller karşısında yaptırımları somut örnekler üzerinden ortaya koymaktadır.

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDEKİ AKADEMİK PERSONELİN ALACAK DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİ

Görev konusundaki güncel uyuşmazlıklardan birisi de vakıf üniversitelerinde çalışan akademik personelin iş akdine dayanarak açmış olduğu alacak davalarında ya da geçersiz veya haksız sebeple iş sözleşmesinin feshi durumlarında işe iadesi davalarında hangi yargı kolunun görevli olduğudur.

REKABET HUKUKU KAPSAMINDA DOSYAYA GİRİŞ HAKKI

Asıl söz sahibinin kamu iradesi yerine, birey ve bireysellik olduğu günümüz ekonomi piyasasında her ne kadar özgürlükçü bir ekonomik politikanın mevcudiyeti kabul edilse de kabul edilen bu özgürlük sınırsız bir nitelik taşımamaktadır. Klasik anlamda ve halk dilindeki ifadesiyle “bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde, başkasının özgürlüğü sona erer” anlayışından hareket edildiğinde, ekonomik hayatta da sınırsız bir özgürlüğün bulunmadığının gözetilmesi gerektiği ifade edilebilir.

KONKORDATO MÜHLETİ ALAN BORÇLU ALEYHİNE TAHLİYE TALEPLİ İCRA TAKİBİ

6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, konkordato sürecinde kiracının borcuna ilişkin yürütülecek olan tahliye ve icra işlemleri hususunun ayrıca ve açıkça düzenlenmediği görülmektedir.

INFLUENCER SÖZLEŞMELERİNİN 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Günümüzde sosyal medya platformlarında etkili olan ve geniş kitlelere ulaşabilen influencer’ların ticari hayattaki rolü giderek artmıştır. Influencer sözleşmeleri, esasen bir ürün ya da hizmetin tanıtımı, reklamı vs. amaçlarla kurulan sözleşmelerdir. Ancak bu sözleşmeler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda(“TBK”) açıkça düzenlenmediğinden hukuki nitelikleri, tarafların borç ve yükümlülükleri bakımından tartışmalı bir alan ortaya çıkarmaktadır.

TÜRK TİCARET KANUNU VE REKABET HUKUKU ÇERÇEVESİNDE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

Bilindiği üzere Rekabet Hukukunun temel amacı piyasadaki rekabetin korunması ve ticari faaliyetlerin kanuni çerçevede düzenli olarak devam etmesidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu kapsamında düzenlemeler ile bu amaca hizmet etmekte ve ticari hayatta haksız durum yaratabilecek davranışları önlenmesini hedeflemektedir. Türk hukukunda bu konuda pek çok düzenleme yer almaktadır.

YARGITAY’IN GÜNCEL TARİHLİ KARARLARI BAĞLAMINDA SINAİ MÜLKİYET KANUNU HÜKÜMLERİNİN VE HAKSIZ REKABET HÜKÜMLERİNİN KÜMÜLATİF UYGULANABİLİRLİĞİ

Türk hukukunda marka ve tasarım hakkının korunması esas itibariyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenen hükümlerle sağlanmaktadır. Öte yandan, marka ve tasarım hakkına yönelik ihlallerin çoğu zaman Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen “haksız rekabet” hükümlerinin de kapsamına girebildiği görülmektedir.