Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

Makaleler

Filtrele; TÜMÜ

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU’NUN SON DÖNEM KARARLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İşbu yazımızda Kişisel Verileri Koruma Kurumu (bundan sonra “Kurum” olarak ifade edilecektir) tarafından verilen son dönem kararları özetlenip değerlendirilecektir. Bu kararlar; veri sorumlularının yükümlülüklerini, kişisel veri işleme şartlarını ve ihlaller karşısında yaptırımları somut örnekler üzerinden ortaya koymaktadır.

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDEKİ AKADEMİK PERSONELİN ALACAK DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİ

Görev konusundaki güncel uyuşmazlıklardan birisi de vakıf üniversitelerinde çalışan akademik personelin iş akdine dayanarak açmış olduğu alacak davalarında ya da geçersiz veya haksız sebeple iş sözleşmesinin feshi durumlarında işe iadesi davalarında hangi yargı kolunun görevli olduğudur.

REKABET HUKUKU KAPSAMINDA DOSYAYA GİRİŞ HAKKI

Asıl söz sahibinin kamu iradesi yerine, birey ve bireysellik olduğu günümüz ekonomi piyasasında her ne kadar özgürlükçü bir ekonomik politikanın mevcudiyeti kabul edilse de kabul edilen bu özgürlük sınırsız bir nitelik taşımamaktadır. Klasik anlamda ve halk dilindeki ifadesiyle “bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde, başkasının özgürlüğü sona erer” anlayışından hareket edildiğinde, ekonomik hayatta da sınırsız bir özgürlüğün bulunmadığının gözetilmesi gerektiği ifade edilebilir.

KONKORDATO MÜHLETİ ALAN BORÇLU ALEYHİNE TAHLİYE TALEPLİ İCRA TAKİBİ

6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, konkordato sürecinde kiracının borcuna ilişkin yürütülecek olan tahliye ve icra işlemleri hususunun ayrıca ve açıkça düzenlenmediği görülmektedir.

INFLUENCER SÖZLEŞMELERİNİN 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Günümüzde sosyal medya platformlarında etkili olan ve geniş kitlelere ulaşabilen influencer’ların ticari hayattaki rolü giderek artmıştır. Influencer sözleşmeleri, esasen bir ürün ya da hizmetin tanıtımı, reklamı vs. amaçlarla kurulan sözleşmelerdir. Ancak bu sözleşmeler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda(“TBK”) açıkça düzenlenmediğinden hukuki nitelikleri, tarafların borç ve yükümlülükleri bakımından tartışmalı bir alan ortaya çıkarmaktadır.

TÜRK TİCARET KANUNU VE REKABET HUKUKU ÇERÇEVESİNDE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

Bilindiği üzere Rekabet Hukukunun temel amacı piyasadaki rekabetin korunması ve ticari faaliyetlerin kanuni çerçevede düzenli olarak devam etmesidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu kapsamında düzenlemeler ile bu amaca hizmet etmekte ve ticari hayatta haksız durum yaratabilecek davranışları önlenmesini hedeflemektedir. Türk hukukunda bu konuda pek çok düzenleme yer almaktadır.

YARGITAY’IN GÜNCEL TARİHLİ KARARLARI BAĞLAMINDA SINAİ MÜLKİYET KANUNU HÜKÜMLERİNİN VE HAKSIZ REKABET HÜKÜMLERİNİN KÜMÜLATİF UYGULANABİLİRLİĞİ

Türk hukukunda marka ve tasarım hakkının korunması esas itibariyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenen hükümlerle sağlanmaktadır. Öte yandan, marka ve tasarım hakkına yönelik ihlallerin çoğu zaman Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen “haksız rekabet” hükümlerinin de kapsamına girebildiği görülmektedir.

İMAR HUKUKUNDAN DOĞAN DAVALARDA KENT VEYA BELDE SAKİNLERİ BAKIMINDAN MENFAAT VE DAVA EHLİYETİ KAVRAMLARININ İNCELENMESİ

İmar planları ve bu planlarda yapılan değişiklikler aleyhine açılan iptal davaları ise genel olarak idari yargılama hukukundaki menfaat ihlali ölçütlerini taşımakla birlikte, imar hukukunun kendine özgü yapısından kaynaklanan birtakım farklılıklar göstermektedir. Bu kapsamda; özellikle imar planları ve plan değişikliklerine karşı açılan iptal davaları yönünden “menfaat ihlali” kavramı ele alınacaktır.

SÖZLEŞMELER HUKUKUNDA İYİNİYETİN YERİ: HUKUK SİSTEMLERİ ARASINDA KARŞILAŞTIRMALI YAKLAŞIM

Sözleşmeler hukukunun temellerinden biri olarak kabul edilen iyiniyet ilkesi, sözleşme sürecinde tarafların davranışlarına yön veren bir rehber görevi görmektedir. Hukuk sistemlerine göre önemi değişiklik gösteren bu ilke, tarafların dürüstlük, sadakat ve güven çerçevesinde hareket etmeleri gerektiğini ele almaktadır.

TÜZEL KİŞİLERİN TAZMİNAT TALEP HAKKI: TÜRK VE KARŞILAŞTIRMALI HUKUK PERSPEKTİFİ

Türk hukukunda tüzel kişiliklerinde gerçek kişilerde olduğu gibi belirli hak ve menfaatleri bulunduğu kabul edilmektedir. Türk Medeni Kanunu madde 48 tüzel kişilerin niteliği gereği insana özgü olan haklar dışında tam hak ehliyetine sahip olduğu kabul edilmiştir. Tüzel kişiliklerin, bu haklarına kuruluşundan itibaren sahip olmakta birlikte ve tüzel kişiliklerinin sona ermesine kadar haklarının korunması devam etmektedir.

ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN TAPU GÜVENCESİ KAPSAMINDAKİ HAKLARINA İLİŞKİN YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME KARARI ÜZERİNE HUKUKİ İNCELEME

Gayrimenkul hukukunda en güncel ve dinamik sözleşmelerinden biri, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri karma yapısı ve uygulamasında sıkça ortaya çıkabilen sorunlar neticesinde yargıya intikal eden uyuşmazlıklara neden olmaktadır.

İSTİNAF VE TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURUSUNDAKİ PARASAL (KESİNLİK) SINIRIN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA VE 7550 SAYILI KANUN KAPSAMINDA İNCELENMESİ

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “HMK” 341. maddesinin ikinci fıkrasında, istinaf kanun yoluna başvurma için parasal (kesinlik) sınırı belirlenmiştir. Anılan fıkrada “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü bulunmaktadır. HMK m.362/1-a’da ise Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiştir.