Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

REKABET KURULUNUN YERİNDE İNCELEME YETKİSİNİN ANAYASAL KAPSAMDA DEĞERLENDİRİLMESİ

REKABET KURULUNUN YERİNDE İNCELEME YETKİSİNİN ANAYASAL KAPSAMDA DEĞERLENDİRİLMESİ

1. Giriş

Kamu otoritelerinin ekonomik hayattaki düzenleyici rolünün gereksinimi, piyasa istikrarı ve rekabetin korunması açısından zorunlu bir müdahale biçimi olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda, bu işlevi Türkiye’de yerine getiren otorite Rekabet Kurulu olup, buna ilişkin temel yasal düzenleme ise 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’dur. Rekabet Kurulu, 4054 sayılı Kanun ile birtakım yetkiler ile donatılmıştır. Bu yetkilerden biri 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesinde yer alan yerinde inceleme yetkisidir. İşbu yetkinin gerek kullanım şekli gerekse niteliği; mülkiyet hakkı, haberleşme ve iletişim özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı gibi temel hak ve özgürlüklere doğrudan müdahale teşkil edebilecek niteliktedir. Bu makalede Rekabet Kuruluna tanınan yerinde inceleme yetkisinin konut dokunulmazlığına ihlal niteliği değerlendirilecektir.

 

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un “Yerinde İnceleme” başlıklı 15. maddesi; Kurul’a, 4054 sayılı Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüs ve teşebbüs birliklerinde incelemelerde bulunma yetkisi tanımaktadır.

 

Kanuna göre; belirtilen amaçla, Rekabet Kurulu teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin, defterlerini, fiziki ve elektronik ortam ile bilişim sistemlerinde tutulan her türlü verilerini ve belgelerini inceleyebilir, bunların kopyalarını ve fiziki örneklerini alabilir, belirli konularda yazılı veya sözlü açıklama isteyebilir, teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin mahallinde incelemeler yapabilir. İnceleme, Kurul emrinde çalışan uzmanlar tarafından yapılır. Uzmanlar incelemeye giderken yanlarında incelemenin konusunu, amacını ve yanlış bilgi verilmesi halinde idari para cezası uygulanacağını gösteren bir yetki belgesi bulundururlar. İlgililer istenen bilgi, belge, defter ve sair vasıtaların suretlerini vermekle yükümlüdür. Yerinde incelemenin engellenmesi veya engellenme olasılığının bulunması durumunda sulh ceza hâkimi kararı ile yerinde inceleme yapılır.

 

Buradan anlaşılan, 4054 Sayılı Kanun, genel olarak Rekabet Kurulu’na herhangi bir hâkim kararı, onayı aranmaksızın Kurul kararı ile teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin mahallinde inceleme yapma yetkisi tanımaktadır. Yine Kurul bu incelemenin zorlaştırıldığı, engellendiği hallerde idari para cezası kesme yetkisine de sahiptir.

 

Anayasanın 21. maddesi “Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.” düzenlemesini içermektedir. Her ne kadar, Anayasanın 21. maddesi konut dokunulmazlığı başlığı taşımakta ise de, temel hak ve özgürlüklerden birini düzenleyen bu hükme bağlı olarak, işyeri dokunulmazlığının da karşımıza çıkacağı açıktır.

 

2. 23/3/2023 Tarihli, Ford Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi (B. No: 2019/40991) Anayasa Mahkemesi Başvurusu

 

Rekabet Kurulu’nun yerinde inceleme yetkisinin Anayasanın 21. maddesinde yer alan konut dokunulmazlığına ihlal teşkil edip etmediğinin tespiti için öncelikle Rekabet Kurulu tarafından yerinde inceleme gerçekleştirilecek, teşebbüs mahallerinin işyeri niteliği göz önünde bulundurulmalı ve bunun nitelendirilmesi yapılmalıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından, yapılan 23/3/2023 Tarihli, Ford Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi (B. No: 2019/40991) başvuru incelemesinde de ihlalin tespiti için yerinde incelemenin yapıldığı yerin nitelendirilmesi yapılmıştır. [1]

 

Konut kavramı genellikle özel yaşamın ve aile yaşamının geliştiği maddi olarak belirlenmiş yer olarak tanımlansa da işyerlerini de kapsamakta; bu bağlamda bir kişinin mesleğini sürdürdüğü bürosu, özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezi, tüzel kişilerin kayıtlı merkezleri, şubeleri ve diğer işyerleri de bu kapsamda değerlendirilebilmektedir. [2]

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarında konut dokunulmazlığı hakkı, işyerlerini de kapsayacak şekilde geniş yorumlanmaktadır. Anayasa Mahkemesinin 2019/40991 başvuru numaralı değerlendirmesinde de de konut dokunulmazlığı hakkının geniş yorumlandığı görülmektedir.  Kararda; bir kişinin mesleğini sürdürdüğü bürosu, özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezi, tüzel kişilerin kayıtlı merkezleri, şubeleri ve diğer işyerlerinin “konut” kapsamında değerlendirilebileceği şeklinde kanaate yer verilmiştir. [3]

 

4054 sayılı Kanun'un 15. maddesinde sayılan yetkiler gözetildiğinde yerinde incelemenin somut olaylarda tezahür etme şeklinin çoğu zaman; teşebbüsün yönetim işlerini yürüttüğü merkez, şube ve tesislerinde yapılan bir faaliyet olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, teşebbüslerin yönetim işlerinin yürütüldüğü kısımlar ile çalışma odaları gibi herkesin serbestçe giremediği alanların konut sayılacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Bunun karşıt çıkarımı olarak ise, herkes için açık bir alan olarak var olan iş yerleri için ise yerinde inceleme yetkisinin konut dokunulmazlığına ihlal oluşturmayacağı düşünülebilir. Fakat yine Rekabet Kuruluna tanınan yerinde inceleme yetkisinin amacı itibari ile yerinde incelemenin çoğunlukla herkese açık olmayan iş yerleri ve iş yeri uzantılarında meydana geleceği açıktır.  

 

Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği, konutunda arama yapılamayacağı, buradaki eşyaya el konulamayacağı belirtilmiştir. Aynı fıkrada, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış merciinin yazılı emrinin yeterli görülebileceği ifade edilmiş, yetkili merciinin kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğu öngörülmüştür. Öte yandan el koyma hâline özgü olarak hâkimin kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklaması yükümlülüğü ihdas edilmiş, aksi takdirde el koymanın kendiliğinden kalkacağı düzenlenmiştir.

 

4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi kapsamında ise Rekabet Kurumunun yerinde inceleme yapabilmesinin kural olarak hâkim kararına bağlı olmadığı görülmektedir. Rekabet Kuruluna hâkim kararı olmaksızın konut sayılan alanlara girebilme yetkisi tanınmıştır. 4054 sayılı Kanun’da hâkim kararının yerinde incelemenin engellenmesi veya engellenme olasılığının bulunması hâlleriyle sınırlı olarak gerektiği düzenlenmiştir. Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasında, açıkça, gecikmesinde ancak sakınca bulunan hâllerde doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış merciinin yazılı emrinin yeterli görülebileceği belirtilmiştir. Kurulun emriyle yerinde inceleme yapılabilmesini gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır kılmayan düzenlemenin Anayasa'nın 21. maddesine uygun olduğu söylenemeyecektir.

 

Anayasa Mahkemesi, 23/3/2023 tarihinde, Ford Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi (B. No: 2019/40991) başvurusunda; 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesi kapsamında gerçekleştirilen yerinde inceleme ile Anayasa’nın 21. maddesinde güvence altına alınan konut dokunulmazlığı hakkına müdahale teşkil ettiği yönünde değerlendirme yapmıştır. Bu müdahalenin, ihlal oluşturup oluşturmadığına yönelik değerlendirmede temel hak ve hürriyetlere yönelik sınırlandırmaların Anayasanın sözüne aykırı olamayacağından bahsedilmiştir. Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasında, gecikmesinde ancak sakınca bulunan hâllerde doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emrinin yeterli görülebileceği belirtilmişken kurulun emriyle yerinde inceleme yapılabilmesini gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır kılmayan düzenlemenin Anayasa'nın 21. maddesine uygun olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. [3]

 

Söz konusu kararın ilgili kısmı aynen;

 

“56. Somut olayda rekabet uzmanlarınca başvurucunun işyerinde 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca yerinde inceleme yapılmıştır. Anılan maddede düzenlenen yerinde inceleme, Kurul yetkililerinin teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin işyerlerine giderek mahallinde inceleme yapmasıdır. Bu kapsamda Kurul yetkilileri teşebbüsün defterlerini, fiziki ve elektronik ortam ile bilişim sistemlerinde tutulan her türlü verilerini ve belgelerini inceleyebilir; bunların kopyalarını ve fiziki örneklerini alabilir, belirli konularda yazılı veya sözlü açıklama isteyebilir, teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin olarak mahallinde incelemeler yapabilir.

57. 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesinde sayılan yetkiler gözetildiğinde yerinde incelemenin teşebbüsün yönetim işlerini yürüttüğü merkez, şube ve tesislerinde yapılan bir faaliyet olduğu anlaşılmaktadır. Teşebbüslerin yönetim işlerinin yürütüldüğü kısımlar ile çalışma odaları gibi herkesin serbestçe giremediği alanların konut sayılacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

58. Somut olayda ön araştırma yapmak üzere yetkilendirilen rekabet uzmanları 29/7/2009 tarihinde başvurucunun Kocaeli'nin Gölcük ilçesindeki adresine gelerek yerinde inceleme yapmıştır. Yapılan inceleme sonucu şirket personelinin bilgisayarından temin edilen elektronik postalardan oluşan 78 yaprak belge teslim alınmıştır. Ayrıca somut olayda 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi bir bütün olarak incelendiğinde yerinde incelemeye kolaylık sağlamanın müteşebbise kanuni bir yükümlülük olarak yüklendiği anlaşılmaktadır. Nitekim anılan Kanun'un 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu yükümlülüğün ihlali durumunda müteşebbise para cezası uygulanması öngörülmektedir.

59. Dolayısıyla Şirket yetkililerinin bilgisayarlarından belge temin edildiği hususu da gözetildiğinde başvurucunun işyerinde yapılan incelemenin konut dokunulmazlığı hakkına müdahale teşkil ettiği değerlendirilmiştir.

62. Nitekim Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği, konutunda arama yapılamayacağı, buradaki eşyaya el konulamayacağı belirtilmiştir. Aynı fıkrada, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emrinin yeterli görülebileceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte yetkili mercinin kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğu öngörülmüştür. Öte yandan elkoyma hâline özgü olarak hâkimin kararını elkoymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklaması yükümlülüğü ihdas edilmiş, aksi takdirde elkoymanın kendiliğinden kalkacağı düzenlenmiştir.

63. 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi incelendiğinde rekabet uzmanlarının yerinde inceleme yapabilmesinin kural olarak hâkim kararına bağlı kılınmadığı görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere yerinde inceleme, çoğunlukla müteşebbisin herkese açık olan tesislerinde değil Anayasa'nın 21. maddesi uyarınca konut kapsamında değerlendirilen merkez, şube ve tesislerinde yapılan bir faaliyettir. Dolayısıyla kural, rekabet uzmanlarına hâkim kararı olmadan da konut sayılan alanlara girebilme yetkisi tanımaktadır. Kuralda hâkim kararı, yerinde incelemenin engellenmesi veya engellenme olasılığının bulunması hâlleriyle sınırlı olarak öngörülmektedir. Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen özel güvence, kamu görevlilerinin kişilerin konutlarına rızaları dışında girmek istediği her durumu kapsamakta olup hâkim kararını, engellemenin veya engelleme ihtimalinin varlığına münhasır kılan düzenleme sözü edilen güvenceye aykırılık teşkil etmektedir.

64. Öte yandan 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesinde yerinde incelemenin Kurul kararıyla yapılabileceği anlaşılmakta ise de yerinde incelemenin Kurulun emriyle yapılmasının gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır kılınmadığı görülmüştür. Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasında, gecikmesinde ancak sakınca bulunan hâllerde doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emrinin yeterli görülebileceği belirtilmiştir. Kurulun emriyle yerinde inceleme yapılabilmesini gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır kılmayan düzenlemenin Anayasa'nın 21. maddesine uygun olduğu söylenemeyecektir.

65. Kaldı ki bir an için Kurulun yerinde inceleme yapılması kararının gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır olduğu kabul edilse bile Kurul kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğunun bulunmaması da Anayasa'nın 21. maddesindeki ek güvenceyle uyumlu değildir.

66. Somut olayda başvurucunun yerinde incelemeye yönelik olarak herhangi bir engelleme girişiminde bulunmamış olması sebebiyle hâkim kararı gerekmeksizin başvurucunun işyerinde yerinde inceleme yapılmıştır. 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesine uygun olduğu anlaşılan bu uygulamanın Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki güvenceyi ihlal ettiği açıktır.

67. Bu durumda başvurucunun konut dokunulmazlığı hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı olduğu, konut dokunulmazlığı hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.”

 

şeklindedir.

 

3. Sonuç

Her ne kadar, yerinde inceleme yetkisi kanun aracılığı ile Rekabet Kuruluna tanınan bir yetki olsa da işbu yetkinin hakim onayına bağlı olmaması, 4054 sayılı Kanun’un 15. madde hükmünde çok geniş ve sınırları belirsiz bir yetki tanımının yapılmış olması, yerinde inceleme yetkisinin orantılı olmaması, yerinde inceleme yetkisine bağlı olarak ihlale uğrayanların başvurabileceği etkin itiraz mekanizmalarının mevcut bulunmaması, yerinde incelemenin engellenmesi ve zorlaştırılması halinde cezai yaptırımla karşı karşıya kalınması gibi hususlar göz önüne alındığında Rekabet Kurulu tarafından gerçekleştirilen yerinde incelemenin temel hak ve özgürlükler kapsamında bir ihlale sebep olması muhtemeldir. Bu durum, 23/3/2023 tarihli, 2019/40991 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararı ile de açığa çıkmış ve belirlilik kazanmış; Rekabet Kurulu yetkilerine, özellikle de yerinde inceleme yetkisine başka bir açıdan, ki bu bakış açısı temel hak ve özgülüklerin ve anayasanın öncelenmesi gerektiğine yöneliktir, bakılmasını sağlamıştır.

Stj. Av. Melda İz

Kaynakça:

1. 23/3/2023 Tarihli, Ford Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi (B. No: 2019/40991) Anayasa Mahkemesi Başvurusu

2. Günay Dağ ve diğerleri [GK], B. No: 2013/1631, 17/12/2015, § 133; Mehmet Taşdemir, B. No: 2013/3436, 18/5/2016, § 55)

3. (Petri Sallinen/Finlandiya, B. No: 50882/99, 27/12/2005, § 70; Günay Dağ ve diğerleri [GK], B.No: 2013/1631, 17/12/2015, § 133)

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN