Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

YASAL SÜRESİ İÇERİSİNDE FATURA DÜZENLENMEMESİNİN SONUÇLARI

YASAL SÜRESİ İÇERİSİNDE FATURA DÜZENLENMEMESİNİN SONUÇLARI

1. Giriş

 

“Fatura, vergi mükelleflerinin ticari defterlerine geçireceği kayıtlarının belgeye bağlanmasını sağlayan ticari vesikalarından birisidir. Fatura, faturanın düzenlenmesini sağlayan taraflar arasındaki akdi ilişkinin unsurlarını içeren malın satıldığını, işin yapıldığını, menfaatin sağlandığını; bunların karşılığında bedelin ödenip ödenmediğini ve taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ispat etmeye yarayan yazılı ticari vesikadır.” [1]

 

2013 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde faturanın tanımı yapılmış olup buna göre, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”.  VUK m. 231 uyarınca ise faturanın malın teslimi ve hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmektedir. 7 gün içerisinde fatura düzenlenmemesi halinde fatura hiç düzenlenmemiş sayılmaktadır.

 

Vergi Usul Kanunu dışında Türk Ticaret Kanunu da faturaya ilişkin düzenlemeler içermekte olup faturaya itiraz süresine ilişkin 21. madde önemlidir. TTK m. 21/2’ye göre, fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.

 

2. Süresi İçerisinde Fatura Düzenlenmemesinin Sonuçları

 

Yukarıda değinildiği üzere yedi gün içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılmaktadır.  İşbu durum VUK m. 353 kapsamına girmekte olup bazı yaptırımlar mevcuttur.

 

Özel usulsüzlükler ve cezaları başlığında altında düzenlenen “a) Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması” başlıklı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin ilk fıkrası,

 

“Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227, 231 ve 234 üncü maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bir takvim yılı içinde ilk tespitte 10.000 (14.000 TL) Türk lirasından, sonraki tespitlerde Kanuna bağlı 2 sayılı cetvelde yer alan tutarlardan aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir…” şeklindedir.

 

Madde 353 uyarınca, faturanın yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerektiğini aksi halde faturanın hiç düzenlenmemiş sayılacağını belirten 231. maddeye aykırı davranılması halinde faturayı düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Sonraki tespitlerde ise fatura üzerinde yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u oranında ceza kesilmektedir.

 

Faturanın malın veya hizmetin teslim tarihinden itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmesi dışında, muhasebenin dönemsellik ilkesi gereği mal teslim tarihi ile faturanın aynı dönem içerisinde olması gerekmektedir. “Örneğin, 28 Eylül günü mal teslim edilmiş ve irsaliye düzenlenmiş ise bu irsaliye ile ilgili fatura 4 Ekim günü değil, en geç 30 Eylül günü düzenlenmelidir.” [2]

 

Süresi içerisinde düzenlenmemiş faturalar ile ilgili olarak, Danıştay VDDK. E 1999/29 K. 1999/406 T. 24.09.1999 kararı;

 

“İnşaat deniri ticareti yapan davacı şirketin satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve adına 1997 takvim yılı için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci bendinde; verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, bu belgelere yazılması gereken meblağın % 10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiş, aynı Kanunun fatura nizamı başlıklı 231 inci maddesinin 5 inci bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten azami on gün içinde düzenleneceği, bu süre içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.

 

Yükümlünün işyerinde 23.1.1997 tarihinde yapılan denetimde 2.1.1997-9.1.1997 tarihleri arasında yedi ayrı müşterisine satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve söz konusu faturalar tespit sırasında ve yasada belirlenmiş bulunan on günlük süre geçirildikten sonra düzenlenmiştir. Özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren tüm hukuksal nedenlerin gerçekleştiği anlaşıldığından davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.” [3]

 

Burada belirtilmelidir ki madde 231/5 düzenlemesindeki "on gün" ibaresi, 25/12/2003 tarihli ve 5035 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle "yedi gün" olarak değiştirilmiştir.

 

Danıştay 4. D. 2020/2277 K. 2023/758 K. 16.02.2023 kararı;

 

“İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; ihtilaf konusu özel usulsüzlük cezalarının dayanağı olan ve olay tarihinde yürürlükte olan 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesinde süresinden sonra düzenlenen faturalar için cezai yaptırım öngörülmediği, başka bir anlatımla olay tarihindeki hâliyle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesinde, düzenlenmiş olmakla beraber 231. madde uyarınca hiç düzenlenmemiş kabul edilen faturalar için özel usulsülük cezası uygulanacağına ilişkin bir ifade bulunmadığı, davacı şirketin ise cezaya esas faturaları düzenlediğinin sabit olduğu anlaşıldığından davacı şirket adına hakediş onay tarihlerinden itibaren yedi günlük süreden sonra fatura düzenlediğinden bahisle 213 sayılı Kanun'un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

 

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”

 

şeklinde olup aynı kararın karşı oy görüşü ise;

 

“213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrasında; verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde, bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği, 231. maddesinin 5. fıkrasında ise; 7 gün içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükmü yer almaktadır.

 

Dosyanın incelenmesinden, faturaların hakediş onay tarihinden 7 gün sonra düzenlendiğinin sabit olduğu, bunun üzerine fatura bedelinin % 10'u dikkate alınarak davacı adına özel usulsüzlük cezalarının kesildiği anlaşılmaktadır.

 

Bu durumda, 7 (yedi) gün içinde düzenlenmediği sabit olan faturalara ilişkin olarak, hiç düzenlenmemiş kabul edilmek suretiyle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.” [4]

 

şeklindedir.

Görüldüğü üzere süresi içerisinde düzenlenmeyen faturaların sonuçları hakkında Danıştayın farklı görüşte kararları mevcuttur.

 

3. Sonuç

 

Vergi Usul Kanunu m.231 uyarınca bir faturanın yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmekte olup aksi halde fatura hiç düzenlenmemiş sayılmaktadır. VUK m. 353 uyarınca ise m.231 kapsamında hiç düzenlenmemiş sayılan faturalar bakımından özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır. Ancak Danıştayın süresi içerisinde fatura düzenlenmemesine farklı sonuçlar bağlayan kararları mevcuttur. Kimi kararlarda madde 353 uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği görüşünde iken kimisinde ise her ne kadar VUK m.231 uyarınca yedi gün içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı düzenlenmişse de cezai bir yaptırım öngörmediği sebebiyle özel usulsüzlük kesilemeyeceği görüşündedir.

 

Stj. Av. Pelin Yıldız

 

Kaynakça:

 

1. Duru, Meltem, Yargıtay Kararları Işığından Fatura, 2020, sf. 13

2.  Kumkale, Rüknettin, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu Çerçevesinde Hukuki ve Mali Yönleriyle Fatura, 2021, sf. 62

3. Danıştay VDDK. E 1999/29 K. 1999/406 T. 24.09.1999 kararı

4. Danıştay 4. D. 2020/2277 K. 2023/758 K. 16.02.2023 kararı

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN