Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

YAPAY ZEKA VE ROBOT HUKUKU’NDA SORUMLULUK

YAPAY ZEKA VE ROBOT HUKUKU’NDA SORUMLULUK

Yapay Zeka ve Robot Teknolojisi:

Yapay zeka (AI) ve robotlar, bilgisayarlar, algoritmalar ve makineler aracılığıyla insan benzeri görevleri yerine getirebilen sistemlerdir. AI, çevremizdeki verileri analiz edebilir, öğrenebilir ve kararlar alabilir. Robotlar ise fiziksel görevleri yerine getirebilen mekanik veya elektronik cihazlardır. Bu teknolojiler, sağlık, otomotiv, üretim, hizmet sektörü ve daha birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Yapay zeka ve robot teknolojileri, 21. yüzyılın en önemli teknolojik gelişmelerinden biri olarak kabul edilmektedir ve modern toplumların pek çok yönünü kökten değiştiren bir devrimin parçası olarak hızla gelişmektedir.  Bu teknolojiler, birçok alanda büyük potansiyel taşımakla birlikte, hukuki düzenlemeler ve etik kurallar açısından bir dizi karmaşıklık ve sorunla da karşı karşıyadır.

Yapay Zeka Nedir?

Yapay zeka, bilgisayar sistemlerinin insan benzeri düşünme ve karar verme yeteneklerini simüle etmeye çalışan bir alanı ifade eder. Bu teknoloji, verileri analiz ederek öğrenme, tahmin yapma, problem çözme ve karmaşık görevleri yerine getirme yeteneği geliştirilen algoritmaları içerir. Yapay zeka, sürücüsüz araçlardan kişisel asistanlara ve tıbbi teşhis sistemlerine kadar birçok uygulamada kullanılmaktadır. [1]

Robot Teknolojisi Nedir?

Robotlar, programlanabilir ve otomatik çalışan mekanik cihazlardır. Robot teknolojisi, genellikle insanların fiziksel görevlerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak veya tehlikeli ve zorlu görevleri üstlenmek amacıyla kullanılır. Endüstriyel robotlar, cerrahi robotlar ve insansız hava araçları gibi birçok farklı türde robot vardır. [2]

Yapay Zeka ve Robot Hukukunda Sorumluluk

Günümüzde, yapay zeka ve otonom robotlar giderek karmaşık kararlar alabilir hale gelmektedir. Ancak, bu teknolojilerin kararları ve eylemleri, geleneksel hukuk sistemlerinin tanıdığı insan sorumluluğu kavramı ile örtüşmemektedir. Bu durum, gelecekteki olası zararların sorumluluğunun belirlenmesini oldukça karmaşık hale getirmektedir. Yapay zeka ve otonom robotlar, her geçen gün daha karmaşık görevleri yerine getirebilme yetenekleri kazanmaktadır. Bu gelişmeler, sorumluluk konusunda yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Geleneksel hukuk anlayışı, zarara neden olanın bir insan olması gerektiğini öne sürerken, yapay zeka ve robotların kararları bu tanımın dışında kalmaktadır. Bu nedenden dolayı, hangi koşullarda ve kimin sorumlu olduğunu belirlemek, hukuki bir zorluktur.

Yapay zeka ve robot hukuku konusunda sorumluluk kapsamını ele aldığımızda aklımıza takılan bazı önemli sorular oluşacaktır. Yapay zeka teknolojisi ile çalışan robotların hukuki ve cezai sorumluluğu nedir? Yapay zeka ve robotların programları, insanlar tarafından yazılmaktadır. Dolayısıyla, bu teknolojilerin yanlış kullanımı veya zarar verici eylemleri durumunda, geliştirici veya operatör insanlar sorumluluğu üstlenmelidir mi?

Bu konu, etik ve hukuki bir karmaşıklık içermektedir. Mevcut yasal çerçeve uyarınca, robotların üçüncü taraflara zarar veren fiil veya ihmallerden kendileri sorumlu tutulamaz. Buna karşılık mevcut sorumluluk kuralları, açısından üretici, operatör, sahip veya kullanıcıların bir robotun eylemlerinden veya eksikliklerinden kesinlikle sorumlu tutulması ihtiyacı doğmaktadır.[3]

Ancak sorumluluğun bir makineye yüklenmesi, hukuki sistemi yeni bir boyuta taşıyacaktır. Bu karmaşık sorumluluk sorunlarına çözüm bulma çabaları devam etmektedir.

Yapay Zekayla Çalışan Robotların Sorumluluğunu Nasıl Belirlenebilir?

Hukuki çerçeveler ve düzenlemeler, yapay zeka ve robotların sorumluluğunu ele almak için geliştirilmelidir. Ayrıca, bu teknolojilerin etik kullanımını teşvik eden standartlar oluşturulmalıdır. Yapay zeka ve robot hukuku, ilerleyen yıllarda daha da önem kazanacak bir konu olacaktır. Bu teknolojilerin yaygınlaşması ve karmaşıklığı, hukuki sistemi uyumlu ve adil bir şekilde geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle sorumluluk sorunlarını ele alarak, gelecekte daha güvenli ve adil bir yapay zeka ve robot dünyasını hukuk sistemimize uygun bir şekilde inşa etmeliyiz. Yaptığım araştırmalara göre yapay zeka ve robot hukukunda bizim hukukumuza uygulanabileceği iki görüş mevcuttur.

Bu görüşlerden birincisi, günümüz hukuk öğretisinin klasik insan-eşya ayrımının önerdiği, robot ve yapay zekâlı varlıklara eşya gibi davranılmalı görüşüdür. Bu görüşün özellikle kendi kararlarını tamamen kendisi iradi bir şekilde alan bir robot veya yapay zekâ için geçerli olamayacağı ortadadır. Günümüz hukuk öğretisinin, iradi bir şekilde karar alan varlık olarak sadece insanı belirlemesi yetersizdir. Bu da bizi ikinci görüşe iter. İkinci görüş ise günümüz hukuk doktrininin dışına çıkılması ve yapay zekâlı varlıklara insan benzeri haklar ve sorumluluklar verilmesi gerektiği yönündeki görüştür.[4][5]

Yapay zeka ile çalışan robotlar, insana benzer düşünme ve karar verme yetenekler ini simüle etmeye çalışan makinelerdir. Bu makinelerin hukuki statüsü hala net bir şekilde tanımlanmış değildir. Bu makinelerin hukuki statülerinin daha iyi anlaşılabilmesi için Roma İmparatorluğu döneminde kölelere verilen statü, yapay zeka ile çalışan robotlar için bir benzetme olarak kullanılabilir. Köleler, Roma hukukunda mülkiyet nesneleri olarak kabul edilirken, yapay zeka ile çalışan robotlar da bir tür "mülkiyet" olarak görülmektedir. Bu benzetme, yapay zeka ve robotların hukuki statüsünün belirlenmesi konusunda karşılaşılan karmaşıklığı göstermektedir.

Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi Türk hukukundaki yasalar, robotların üçüncü taraflara zarar veren fiil veya ihmallerini ele alırken genellikle bu konuyu insana dayalı sorumluluk çerçevesinde ele alırlar. Ancak, bu yasaların robotların ve yapay zekanın kullanımına yönelik bazı hükümleri ve mevcut sorumluluk kuralları aşağıda açıklanmıştır:

Türk Borçlar Kanunu’na göre baktığımızda:

TBK, hukuki sorumluluğu genellikle insanlar arasındaki ilişkilere uygulayan bir kanundur. TBK, sözleşme veya haksız fiil nedeniyle doğan borç ilişkilerini düzenler. Robotlar, TBK'nın özgün hükümlerine tabi değillerdir çünkü hukuki kişilikleri yoktur.

Ancak, TBK çerçevesinde, robotların kullanımı veya robotların programlanmasıyla ilgili olan insanların eylemleri veya ihmalleri sonucu oluşan zararlar, haksız fiil sorumluluğuna tabi tutulabilir. Örneğin, bir kişi bir robotu yanlış programladıysa ve bu programlama nedeniyle üçüncü bir kişi zarar gördüyse, bu durumda robotun sahibi veya programlayıcısı haksız fiil nedeniyle sorumlu tutulabilir.

Türk Ceza Kanunu’na göre baktığımızda:

TCK, suç işlemekten kaynaklanan cezai sorumluluğu düzenler. Robotlar, suç işlemekten kaynaklanan cezai sorumluluğa tabi tutulmazlar çünkü suç işleme yetenekleri veya kastları yoktur. Ancak, robotları kontrol eden veya programlayan kişiler, eğer suç işlemişlerse, TCK kapsamında cezai sorumluluğa tabi tutulabilirler.

Özet olarak TBK ve TCK, robotların ve yapay zekanın zarar veren fiil veya ihmallerine yönelik sorumluluğu, bu teknolojileri kontrol eden veya kullanılan insanlara yüklemektedir. Hukuki sorumluluk, genellikle bu insanların eylemlerine ve ihmallerine dayalı olarak belirlenir. Ancak, bu konular hukuki uyuşmazlıklar durumunda mahkemelerde ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir ve yargıçların kararlarına göre sonuçlanır.

Günümüzde, yapay zeka ile çalışan makinelerin hukuki statüsü, mevcut hukuk sistemleri için oldukça karmaşık bir konu haline gelmiştir. Bu sorunu çözme amacıyla Roma döneminde kölelere tanınan statü benzeri bir yaklaşım düşünülebilir. Bu yaklaşıma göre, yapay zekâya sahip makineler mal statüsünde kabul edilebilirler ve bu nedenle hak ehliyetine sahip olmazlar. Başka bir deyişle, bu makineler insanlar gibi haklara sahip olamazlar, borç altına giremezler ve kişi olarak kabul edilmezler. Ancak, yapay zekâ ile çalışan makinelerin akıl ve irade benzeri özelliklere sahip oldukları düşünüldüğünde, bazı sınırlı hukuki işlemleri gerçekleştirebilme yeteneklerinin olabileceği düşünülebilir. Bu durum, Roma döneminde dahi kölelerin belirli haklara sahip olabildiği bir yaklaşıma benzetilebilir. Yapay zekâ sahibi makineler, sınırlı hukuki işlemleri gerçekleştirebilme yeteneğine sahip olabilirler, ancak hak ehliyetine sahip olmadıkları için bu işlemlerden kaynaklanan haklar kendilerine ait olmayacaktır. Yani, bu makineler hukuki açıdan sınırlı bir yetkiye sahip olabilirler. Bu yaklaşım, yapay zekâ sahibi makinelerin hukuki statüsünü daha net bir şekilde tanımlamada yardımcı olabilir.Formun Üstü[6]

Türk Hukuku'nda, Yapay Zeka Robotlarının İşyerlerinde Çalışan Olarak Kullanılması Durumunda Ortaya Çıkan Sorumluluklar Nelerdir?

Türk Hukuku'nda, yapay zeka robotlarının işyerlerinde çalışan olarak kullanılması durumunda ortaya çıkan sorumluluklar, iş hukuku ve iş sağlığı güvenliği mevzuatına dayanmaktadır. İş Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde bu sorumlulukları özetleyecek olursak:

İşveren Sorumluluğu: İşveren, işyerinde çalışan yapay zeka robotlarının kullanımından ve iş sağlığı güvenliği ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sorumludur. İş Kanunu'nun 4. maddesi, işverenin işyerindeki güvenliği sağlama yükümlülüğünü düzenler.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almakla yükümlü olduğunu belirler. Yapay zeka robotlarının işyerinde kullanılması, iş sağlığı ve güvenliği risklerini de beraberinde getirebilir. İşveren, bu riskleri değerlendirmeli ve gerekli önlemleri almalıdır.

Çalışanların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi: İşveren, çalışanlarına yapay zeka robotlarının güvenli kullanımı konusunda bilgi vermek ve gerekli eğitimi sağlamakla yükümlüdür. İş Kanunu'nun 17. maddesi, işverenin bu konudaki sorumluluğunu düzenler.

İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları: Eğer bir yapay zeka robotu iş kazasına veya meslek hastalığına neden olursa, işveren bu durumu ilgili mevzuata göre bildirmeli ve gerekli yükümlülükleri yerine getirmelidir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu: İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu, yapay zeka robotlarının kullanımıyla ilgili politika ve önlemleri belirlemek ve takip etmek için önemlidir.

Yapay zeka ile çalışan robotların kullanımı iş sağlığı ve güvenliği açısından dikkatle değerlendirilmeli ve işveren, çalışanların ve işyerinin güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almalıdır. Bu sorumluluklar mevzuat çerçevesinde belirtilmiştir ve işverenler bu hükümlere uymakla yükümlüdür.

Adam çalıştıranın sorumluluğu hali bu akıllı teknolojilere nasıl uygulanabilir?

TBK 66/1 hükmüne göre; adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Kanun koyucu burada zararın özellikle işin yapılması esnasında meydana gelmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kusursuz sorumluluk kapsamında zararın giderilmesi borcu, zarar ile sorumluluğu doğuran olay arasında illiyet bağının kurulması ile doğmaktadır. Türk Borçlar Kanunu madde 66, zararın bir kişi tarafından başkasına verilmesi durumunu düzenler. Ancak, yapay zekaya sahip bir robot tarafından verilen zarar durumunda, TBK m. 66'ya dayalı sorumluluğun "Adam" ve "Çalışan" ifadelerinin içeriği konusunda bazı yorumlar yapılabilir: "Adam" ifadesi, bu madde bağlamında genellikle bir insanın kasten veya ihmalen bir zarara neden olduğu durumları ifade etmek için kullanılır. Yani bir kişinin bilinçli olarak veya dikkatsizlik sonucu başkasına zarar vermesi durumunda, bu kişi TBK m. 66'ya göre sorumluluğa tabi tutulabilir. "Çalışan" ifadesi, bir işverenin hizmetinde olan ve işyeri ile ilişkilendirilen kişileri ifade eder. Bu bağlamda, yapay zeka robotları bir işyerinde çalışan olarak kullanıldığında, robotun işveren tarafından kontrol edildiği ve kullanıldığı düşünülebilir. Dolayısıyla, yapay zeka robotu tarafından verilen zararlar, işverenin sorumluluğuna tabi olabilir. Ancak, TBK m. 66'nın yapay zeka robotları için özel olarak tasarlanmadığı için yapay zeka robotlarının verdiği zararlarda sorumluluk, mevcut hukuki çerçeveye göre yorumlanmalıdır. Bu çerçevede, zararı kimin kontrol ettiği, kimin işyerinde kullanıldığı ve kimin kusurunun söz konusu olduğu gibi faktörler dikkate alınabilir.

Adam çalıştıranın sorumluluğu Roma Hukuku’nda kusursuz sorumluluk halleri arasında kölelerin fiillerinden sorumluluk sayılabilir. Bir dönem köle tarafından haksız fiil gerçekleştirilmişse, ceza davası malike açılırdı. Bunlar da suçluyu zarar görene vererek sorumluluktan kurtulabilirlerdi. Her ne kadar ceza davası olarak görülse de haksız fiil zararının tazmini ile neticelenen bir tarafı da bulunmaktaydı. Bu nedenle burada kusursuz sorumluluk kapsamında zararın giderimi söz konusudur; diğer bir deyişle tazminat davasıdır. [7] [8]

Roma Hukuku'na benzer bir yaklaşımı günümüzde yapay zeka robotlarının sorumluluğu bağlamında düşünürsek, Roma hukukunda kölelerin eylemlerinden köle sahiplerinin sorumlu tutulduğu örneğini göz önünde bulundurabiliriz. Benzer şekilde, günümüzde de yapay zekâya sahip bir robotun zarara neden olması durumunda, robotun sahibine başvurulabilir ve hukuki bir sorumluluk talep edilebilir. Bu tür bir dava ile yapay zekâlı makina sahibinden, robotun neden olduğu zararın tazminini ya da robotun kendisine iadesini talep etmek mümkün olabilir. Bu tür bir sorumluluğa günümüzde "noxal" sorumluluk benzeri bir ad verilebilir ve bu tür bir sorumluluğun robot sahiplerine yönelik olarak yasal düzenlemelerle uygulanabilir hale getirilmesi gerekebilir. Bu yaklaşım, yapay zekâ robotlarının eylemlerinden doğan zararların tazmini ve sorumluluğun tespiti için Roma hukukundan ilham alınabileceğini göstermektedir. Ancak, günümüzün teknolojik ve hukuki gerçeklikleri dikkate alınarak daha spesifik düzenlemeler ve yasal çerçeveler oluşturulması önemlidir. [9]

Sonuç

Yapay zeka ve robotlar, geleceğin temel teknolojilerinden biri haline gelmiştir. Ancak bu teknolojilerin hızlı gelişimi, hukuki ve etik sorunları da beraberinde getirmiştir. Yapay zeka ve robot hukuku, bu sorunların çözülmesi için önemli bir rol oynayacaktır. İnsanlık, bu teknolojileri hem etik hem de hukuki açıdan sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için çaba harcamalıdır. Aksi takdirde, bu teknolojilerin getirdiği faydaların yanı sıra potansiyel riskleri de hesaba katmalıyız. Geleceğin hukuku, bu önemli konuları ele alarak insanlığın refahını korumalı ve teknolojinin insanlığa hizmet etmesini sağlamalıdır.

Birçok ülkenin mevcut hukuki çerçevesi, yapay zeka ve robotlarla ilgili sorumluluk konusunu tam olarak ele almamaktadır. Bu da hukukçuların ve yasama organlarının bu alanda yeni düzenlemeler geliştirmesi gerektiği anlamına gelir. Sorumluluğun adil ve etkili bir şekilde ele alınması için yasal düzenlemeler, teknolojiyi yakından takip eden hukukçular ve yasama organları tarafından geliştirilmelidir. Geleceğin hukuk dünyası, yapay zeka ve robotların sorumluluğunu ele alacak ve adaleti sağlayacak yolları aramalıdır. Yukarıda bu yeni teknolojileri Roma Hukuku’na uyarlayarak yeni düzenlemeler getirebileceğimizi ele aldım.

Stj. Öğr. Mert Balcı

 

Kaynakça:

1. Russell, S. J., & Norvig, P. (2016). Artificial Intelligence: A Modern Approach. Pearson.

2. Siciliano, B., Sciavicco, L., Villani, L., & Oriolo, G. (2010). Robotics: Modelling, Planning and Control. Springer.

3. Selanik, Atakan Adem, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı 50, Nisan 2022

4. Özgür TAŞDEMİR, Ü. Vefa ÖZBAY, B. Onur KİREÇTEPE Ankara Üni. Hukuk Fak. Dergisi, 69 (2) 2020: 793-833

5. Dülger, M., Bir Hukuk-Kurgu Denemesi: Yapay Zekalı Varlığın Hukuki Sorumluluğu (Olabilir Mi?), Hukuk ve Ötesi Dergisi sayfa 9, 2017

6. “Quodcumque per servum adquiritur, id domino adquiritur.” Karadeniz-Çelebican, s. 135.

7. Tahiroğlu, Bülent, Roma Borçlar Hukuku, 2010

8. Selanik, Atakan Adem, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı 50, Nisan 2022

9. Özgür TAŞDEMİR, Ü. Vefa ÖZBAY, B. Onur KİREÇTEPE Ankara Üni. Hukuk Fak. Dergisi, 69 (2) 2020: 793-833

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN