Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

YAPAY ZEKÂ HUKUKU VE CHAT-GPT’NİN HUKUK ÜZERİNE ETKİSİ

YAPAY ZEKÂ HUKUKU VE CHAT-GPT’NİN HUKUK ÜZERİNE ETKİSİ

Bilişim alanında yaşanan yeni gelişmelerin en önemli sonuçlarından biri de hayatımızda her geçen gün daha fazla yer edinmeye başlayan yapay zekâdır. Yapay zekâ; kısaca bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri insan hareketlerine benzer şekilde yerine getirebilmesi olarak tanımlanabilir. Kendilerine yükletilen belirli görevleri yerine getirebilmeleri için programlanmaları sonucu ortaya çıkarlar. Bahsedilen bu görevler örneğin bir problemi çözebilme yeteneği, bir konuyu algılayabilme ve öğrenme yeteneği, muhakemede bulunup karar verebilme gibi şeyler olabilir. Yapay zekâ aslında temel olarak insan zekâsını taklit etmeyi amaçlayarak daha kolay ve kısa vadede çok daha çeşitli işlemleri gerçekleştirebilmeyi amaçlar. Bunun için ise yapay zekâ modellerine, algoritma ve veri işleme yöntemleri kullanılarak insan zekâsına yaklaştırmaya çalışılmaktadır. Veriler, yapay zekâ modeline yüklenir ve ardından bu model, belirli bir görevi gerçekleştirmek için öğrenir. Bu veri aktarımı ile öğrenme sonucunda modelin bir algoritması oluşarak gelecekteki verilerle daha doğru sonuçlar vermesini sağlayan bir süreçtir.

Yapay zekânın hız kesmeden gelişmesiyle birlikte yakın dönemde dikkatleri oldukça üzerine çeken bir model olan Chat-GPT tanıtıldı. Open Al Şirketi tarafından geliştirilen Chat-GPT 30 Kasım 2022 itibariyle hayatımızdaki yerini aldı. Bu yeni yapay zekâ modeli bir sohbet robotu olarak piyasaya sürüldü ancak teknolojik donanımı ile insanlığa bir sohbet robotundan çok daha fazlasını sunmakta. Kurucusu Open Al Şirketi ise daha fazla geliştirmek ve insan zekâsına daha da yakın bir model üretme amacıyla sırasıyla birbirinden daha gelişmiş olan Chat-GPT3 ve Chat-GPT3.5 modellerini bizlerle paylaştı. Geçtiğimiz 14 Mart’ta ise en son versiyonu olan ve henüz yeni yeni sınırlarını keşfedebildiğimiz Chat-GPT4 piyasaya sunuldu. Bir sohbet robotu olarak tanıtılan Chat-GPT; diyalog konusunda oldukça gelişmiş bir model olarak soruları cevaplamakta, makale yazmakta ve hatta yasal davalarda hukukî terimler ile tespitte bulunup görüş bildirebilmektedir. Bu konuda yakın zamanda Minnesota Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörlerinden Jonathan Choi öğrencilerine yaptığı bir sınavın aynısını Chat-GPT'ye yaptı ve yapay zekâ 95 çoktan seçmeli ve 12 yazılı sorunun olduğu sınavdan geçer not aldı. Hatta geçtiğimiz şubat ayında Kolombiya'da bir yargıç, zihinsel engelli bir çocuğun sigortasının çocuğun tıbbi tedavisinin tüm masraflarını karşılayıp karşılamayacağına karar verirken bir yapay zekâ modeli olan Chat-GPT’yi kullandığını açıkladı. Yargıcın ifadelerine göre Chat-GPT dava konusu olayda emsal yargıtay kararları ile paralel bir yorumda bulunarak görüşünü bildirmiş ve yargıç da gerekçeli kararında Chat-GPT’nin yorumlarına yer vermiştir.

Chat-GPT gibi yapay zekâ teknolojileri, görüldüğü üzere hukuk alanında da artık kendini göstermekte, yenilikler getirmekte ve hukukun gelişimine de hizmet sunmaktadır. Avukatalar ve hakimler gelişmekte olan bu teknolojileri kullanarak işlemlerini daha hızlı ve verimli bir şekilde yapabilmektedirler. Chat-GPT ve yapay zekâ teknolojisi biz hukukçuların seneler harcadığı bilgi birikime dakikalar içerisinde erişebilmekte, bilgi birikimi konusunda bizimle aynı konuma gelebilmektedirler. Ayrıca, bazı hukuki veri tabanları, Chat-GPT ve yapay zekâ teknolojisine hukuki bilgileri kullanarak analiz etme imkânı sağlamakta. Bu veri tabanları, yukarıda verdiğimiz Kolombiyalı Yargıç örneğindeki gibi hukuk alanındaki sorunları çözmeye yardımcı olabilmektedirler. Eğer doğru algoritmalar oluşturularak denetimli bir şekilde Chat-GPT ve diğer yapay zekâ teknolojilerine izin verilir ise hukuk alanına pek çok katkısı olacağı tartışmasızdır. Hukuki süreçlerin özellikle ülkemizde oldukça uzun sürdüğünü bilmekteyiz, bu noktada Chat-GPT ve diğer yapay zekâ modelleri ile pek çok veriye oldukça hızlı bir şekilde erişebilir ve analiz ederek doğru sonuçlara ulaşabiliriz. Bu durumun da uzun hukuki süreçler için kurtarıcı olduğunu kabul etmek gerekir.

Bilimin ve teknolojinin ilerlemesiyle hız kesmeden gelişerek artık hayatımıza da dahil olan yapay zekâ gelinen noktada insan hayatının vazgeçilmez bir parçasını oluşturmaktadır. Bununla birlikte aslında gelişiminin ve hayatımıza etkisinin her geçen gün artarak devam ettiğini söyleyebiliriz. Yapay zekânın bu denli insan hayatına dahil olmuş olması ve artık neredeyse her noktada karşımıza çıkmasıyla birlikte hukuki olarak da birtakım sorunları gündeme getirmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki Chat-GPT ve sair yapay zekâ ürünleri şu an için gelinen noktada hukuk alanında pek çok kolaylık sağlayarak işleri ve süreci hızlandırıyor olsa da bir hukukçuya göre daha kısa bir zaman ve emekle aynı düzeyde bilgi birikimini elde edip sonuç alabiliyor olsa da henüz hukukçuların tamamen yerine geçmeye hazır bir teknoloji modeli değildir. Hukuki düşünme birçok unsuru beraberinde taşımaktadır ve belirli bilgilerle oluşturulan veri tabanına göre hareket eden Chat-GPT ve diğer yapay zekâ ürünleri henüz bu kadar yetişmiş değillerdir.

Ayrıca başka bir sorun da şu ki; bir yapay zekâ modeli olan Chat-GPT; kendisine yüklenmiş olan bilgiler ile sınırlı olarak hareket edebilmekte, buna göre bir veri tabanı ile algoritma oluşturmakta ve oluşan bu algoritmaya göre hareket etmektedir. Bu bilgilerin oluşturduğu algoritmanın Chat-GPT üzerinde tamamen doğru ve tarafsız bir veri tabanı ile oluşturulmuş olması önem arz etmekte. Zira kötü niyetli sayılabilecek veri tabanı girişleri tamamen yanlış yönlendirmelere sebebiyet verebileceklerdir. Araştırmalara göre Chat-GPT modeli belirli marjinal gruplar için zararlı basmakalıp ve küçük düşürücü çağrışımlar dahil olmak üzere belirli önyargıları ve dünya görüşlerini güçlendirme ve yeniden üretme potansiyeline sahip olduğu ve yapay zekâ sistemlerinin tüm ideolojileri, dünya görüşlerini, gerçekleri ve gerçek olmayanları güçlendirme ve bunları sağlamlaştırma veya kilitleme, gelecekteki itirazları, derinlemesine düşünmeyi ve iyileştirmeyi engelleme konusunda daha da büyük bir potansiyele sahip olacağı belirtiliyor. [1]

Geliştirilen yapay zekâ modellerinin; ırk, din, cinsiyet, şiddet ve kadın konularında kendisine yüklenen bilgilerin türünü incelemek suretiyle ahlaki önyargısından başlayarak bir sahtecilik ve suç mekanizmasına dönüştürülmesi öngörülemez bir durum değildir. Örneğin, bir işe alım sürecinde kullanılan bir yapay zekâ sistemini eğitirken, sistem önceden belirlenmiş özelliklere dayalı olarak bir adayın kabul edilip edilmeyeceğine karar verebilir. Bu, özellikle cinsiyet veya ırk gibi faktörlerin dikkate alınması durumunda ayrımcılık sorunlarına yol açabilir. Bu noktada Chat-GPT veyahut başka bir veri tabanı ile çalışan yapay zekâ ürünün asli unsur olarak hukukta kullanılması örneğin bazı davalar bakımından karar mekanizması olarak kullanılması uyuşmazlıkların sürecini hızlandırmak gibi faydalı etkiler sağlayabilirken yanlış veri tabanı kullanımı ile birlikte oluşturduğu algoritması en başta adil yargılanma hakkını zedeleyerek kişilere faydasından çok zararlı sonuçlar doğurabileceği şimdiden öngörülebilmektedir. [2]

Yapay zekâ ve teknolojinin hukuk sistemlerinde kullanımı, etik sorunlar da ortaya çıkarabilir. Örneğin, bir yapay zekâ sistemi, insan hayatını riske atabilecek kararlar verme yeteneğine sahip olabilir. Netice olarak yapay zekâ ve Chat-GPT; bir canlı, insan gibi düşünememekte ve vicdani değerlere henüz sahip olmadığı bilinmektedir. Vicdan, insanların içinde başlangıçtan itibaren var olan bir değerdir, sonradan öğrenilen bir durum değildir ve insanların olaylara etik olarak yaklaşımını belirleyen bir olgudur. Avukatların bu noktada mesleklerinde yapay zekâ teknolojilerini kullanırken, vicdan duygusunun önemini göz önünde bulundurması da önemlidir. Yapay zekâ teknolojileri, verileri analiz ederek karar verirken, hukuk süjelerinin yargılamalarında etkili olan vicdan duygusu faktörü devre dışı kalabilir. Örneğin, bir davada adalet yerine veri tabanındaki bilgiler ışığında teknik bir çözüm arayışı öne çıkabilir. Bu nedenle, yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı ile birlikte, hukuk sistemi, etik değerleri ve vicdan duygusunu koruyacak önlemler almalıdır. Yapay zekâ teknolojileri ile hukuk sistemleri ve avukatlık mesleği üzerindeki etkileri değerlendirirken, vicdan duygusu da göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin yapay zekâ teknolojilerinin hukuk sistemleri üzerindeki etkileri ile ilgili olarak, denetleyici oluşumlar geliştirilebilir. Yapay zekâ teknolojilerinin kullanımıyla ilgili belirli düzenlemeler ve denetlemeler geliştirilmesi hukuk alanında daha sağlıklı ve adil sonuçlar elde etmemizi sağlayabilir. Aksi takdirde hukukta olumlu etkiler beklenirken çok daha büyük hatalar ile karşılaşılarak hukuksuzluk yaratabilir.

Değinilmesi gereken bir diğer konu ise yapay zekâların cezai sorumluluğunun ne olacağı ve hatta genel olarak yapay zekâ ürünü olan Chat-GPT gibi modellerin sorumluluğu kimde ve ne şekilde olacağıdır. Bu konuda da henüz bir düzenleme bulunmayıp hukuki olarak çeşitli tartışmalar mevcuttur. Örneğin yapay zekânın belki on yıl içerisinde daha fazla gelişmesi ve hayatımıza daha fazla karışması ile birlikte artık belki de pek çok iş ve görevimizi bizim yerimize bu yapay zekâ ürünleri yerine getirecek ve bizim denetim ve komutlarımızla hareket edecek şekilde herkesin ulaşabildiği ve kişisel olarak edindiği modeller piyasaya hâkim olması fikri çok uzak bir ihtimal değil. Ancak bu işlemler sırasında bilinçli veya bilinçsiz bir kontrol dışı olayın yaşanması ve akabinde bu otonom araçların başka bir insana zarar vermesi veyahut bir kişinin hakkını ihlal etmesi halinde bu durumun akıbetinin ne olacağı tartışma konusu. Sorumluluğun kime yükletilmesi gerektiği, nasıl bir cezalandırma sisteminin kurulacağı gibi unsurlara detaylı araştırmalar sonucu bir düzenleme getirilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak yapay zekâ teknolojisi gün geçtikçe gelişmekte ve insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir. Bu gelişmelerden en güncel ve yeni olanı Chat-GPT ile birlikte yukarıda genel olarak yapay zekâ açıklandığı üzere hayatımıza pek çok kolaylık sağlayarak faydası olduğu gibi hukuki olarak da pek çok sorunu barındırmaktadır. Bu noktada faydasından çok zararları ile toplumsal olarak bizi olumsuz etkilememesi adına kontrollü bir şekilde kullanılmalı, veri tabanı ile oluşturulan algoritmanın aslında çok hassas olduğunun farkında olarak hareket edilmesi gerekmekte ve hatta hayatımıza tam olarak alabilmemiz ve hukuk alanında da etkin bir şekilde kullanabilmemiz için denetim mekanizmaları geliştirilmesi gerekmektedir.

Stj. Av. Büşra Ülger

 

Kaynakça:

1. Yapay Zeka ve Dijital Politika Merkezi, Chat GPT-4’ü Durdurmak için Şikayette Bulundu! E.T:11.04.2023( https://www.paranfil.com/yapay-zeka-ve-dijital-politika-merkezi-chat-gpt-4u-durdurmak-icin-sikayette-bulundu/)

2. Tatlı, Mert - Hukuk ve Bilişim Dergisi – 06.04.2023 -  Yapay Zekanın Hukuk Sistemi ve Avukatlık Mesleği Üzerine Etkileri

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN