Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

YAPAY ZEKÂ ARACILIĞIYLA ÜRETİLEN FOTOĞRAFLARIN MÜLKİYETİ KİME AİTTİR? KULLANIM HAKKI NASIL OLUR?

YAPAY ZEKÂ ARACILIĞIYLA ÜRETİLEN FOTOĞRAFLARIN MÜLKİYETİ KİME AİTTİR? KULLANIM HAKKI NASIL OLUR?

1. Genel Olarak Yapay Zekâ

 

Yapay zekâ, günümüzde bilim kurgu filmlerinin çoğalmasıyla ve teknolojik gelişmelerle birlikte her kesimden insanın ilgi alanı haline gelmiştir. Eskiden sadece askeri amaçlı kullanılan yapay zekâ, evlerdeki televizyona kadar kullanılmaya başlanmasıyla birlikte yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

 

Ayrıca yapay zekâ aracılığıyla meydana getirilen çeşitli müzikler, romanlar, şiirler ve tablolar karşısında bunların ne şekilde değerlendirileceği sorunu ortaya çıkmış, bu konu hukuken Avrupa Komisyonu’nda dahi tartışılmaya başlanmıştır.

 

Çalışmada öncelikle eser kavramına yer verilmiş ve bu kavramın hukukumuzda nasıl var olduğuna temel olarak değinilmiştir. Çalışmanın devamında yapay zekâ tarafından meydana getirilen ürünlerden bahsedilmiştir. Günümüzde yapay zekâ tarafından üretilen birçok ürün bulunmaktadır. Bu ürünler insan tarafından üretilen ürünlere yakın denecek kadar güzel ve sanatsal yapıya sahiptir. Yapay zekâ hukuku açısından sorun, bu ürünler yapay zekâ tarafından yaratıldığında FSEK kapsamında bir eserin mevcut olup olmadığı ve eser sahipliğinin nasıl belirleneceği şeklindedir.

 

Eser, hukukumuzda Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda (FSEK) [1] düzenlenmiştir.  Gerçekten de eser terimi, FSEK m. 1/B’de ise “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” şeklinde ifade edilmiştir.

 

FSEK m. 1/B’deki eser tanımından yola çıkarak orada belirtilen özelliklerden birini bile taşımayan yaratımların FSEK korumasından yararlanamayacağını söylemek doğru olacaktır. FSEK aşağıda anlatılacağı üzere her yaratımı eser saymamış, sahibinin hususiyetini taşımayan yaratımlar fikri bir çabanın ürünü olsa bile yasa kapsamına alınmamıştır. [2] Ayrıca eserin bilgisayar ya da başkaca makineler aracılığıyla eser sahibinin aktif katılımıyla yapılmış olması halinde meydana gelen yaratımın eser sayılmasında bir engel bulunmamaktadır. [3] Buna göre bir ressamın tablette meydana getirdiği yaratımla, tuval üzerinde meydana getirdiği yaratım arasında diğer şartları da taşıması kaydıyla FSEK anlamında bir fark bulunmamaktadır. Bir yaratıma ilişkin sadece düşüncenin, fikrin eser sayılması mümkün değildir. Eserin tamamlanması gerekmese de mutlaka kişinin iç dünyasından çıkıp, meydana gelmiş olması gerekmektedir. [4]

 

2. Yapay Zekâ Aracılığıyla Meydana Getirilen Eserler

 

Yapay zekânın meydana getirdiği yaratımlardan önemli bir tanesi New South Wales Üniversitesi’nde Margaret Sarlej isimli öğrenci tarafından tasarlanan “Ahlaki Öyküleme Sistemi”’dir. Kullanıcılar, yirmi iki farklı duygudan seçtiklerini sisteme tanımlamakta, sistem de bu duyguları içeren, Ezop’un masallarına benzeyen ve ahlaki sonuçlar çıkarılan öyküler oluşturmaktadır. [5]

 

Yapay zekâ aracılığıyla meydana getirilen bir diğer yaratım ise roman olmuştur. Ross Goodwin, yapay zekâ programını, aracına taktığı algılayıcıları ve GPS’i okuması için yetkilendirilmiş ve yolculuğa çıkmıştır. Program daha sonra bu verileri işleyerek edebiyat metinlerine dönüştürmüştür. [6]

 

Şiirler yapay zekâ aracılığıyla çok uzun süredir yazılabilse de bunlardan en gelişmiş olanı Google tarafından geliştirilen Verse by Verse (Dize Dize) uygulamasıdır. Geliştirme aşamasında olan bu uygulamada, tüm şiirleri veri olarak girilmiş şairlerden en fazla üç tanesi seçilerek bir başlangıç yapılmaktadır. Daha sonra kullanıcının ilk dizeyi yazmasıyla uygulama şaire göre uygun dizeleri ekrana getirmekte, kullanıcının seçimiyle diğer dizeler de bu şekilde oluşturulmaktadır. [7]

 

Yapay zekânın kullanılarak oluşturulan bir başka ürün ise tablolardır. Nitekim ünlü ressam Rembrandt yaşasaydı ve bir tablo daha yapsaydı neye benzerdi mottosuyla The Next Rembrandt projesi başlatılmıştır. Bu kapsamda Rembrandt’ın üç yüzün üzerindeki tablosu müzeler dahil çoğu eser sahibinin yardımıyla dijital ortamda tek tek analiz edilmiş, onlarca deneme ve geliştirmenin ardından yapay zekâ aracılığıyla Rembrandt eserlerine çok benzeyen yeni bir tablo oluşturulmuştur. [8]

 

Yine bahsedilmesi gereken yapay zekâ aracılığıyla üretilen müziklerdir. En bilinenleri MorpheuS ve AIVA olan bu tür yapay zekâlar aracılığıyla özellikle oyun ve film müziği olarak kullanılmak amacıyla müzikler üretilmektedir. [9]

 

Yine son olarak yakın zamanda Mustafa Kemal ATATÜRK’ün resmi yapay zekâ aracılıyla çizilmiştir. [10]

 

3. Fotoğraf Üzerindeki Telif Hakkı Kime Aittir?

 

Bir fotoğrafın “eser” sayılması için öncelikle “sahibinin hususiyetini” taşıması gerekir. Ancak bu yeteri olmayıp ayrıca; bir fotoğraf “estetik” bir değere sahipse kanun kapsamında “eser” olarak korunur. (FSEK, m. 4/5). Kanun, eser niteliği taşımasa bile bazı özel fotoğrafları da eser statüsünde kabul ederek koruma altına almıştır. “Her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri” bu mahiyettedir (FSEK, m.2/3).

 

Görüleceği üzere Kanun, belirtilen iki sınıfın dışında “portre”leri özel olarak düzenlemiştir. FSEK, 86. maddeye göre portreler, tasvir edilenin ölümünden 10 yıl sonra umuma arz edilebilecektir. Bir kişi fotoğrafında, biri fotoğrafı çeken fotoğrafçı diğeri fotoğrafı çekilen kişi olmak üzere en az iki taraf vardır. Bu nedenle bir kişi fotoğrafı en az iki kişinin haklarına konu olur.

 

Fotoğraf, yukarıda belirttiğimiz çerçevede “estetik değeri” haiz bir fotoğrafsa veya 4/5. madde veya 86.madde kapsamında bir fotoğrafsa eser olarak kabul edileceğinden, fotoğrafı çeken eser sahibi sayılacak ve kanunda belirtilen eser sahibi haklarını kullanabilecektir. Özetle fotoğrafın tüm telif hakları fotoğrafı çeken fotoğrafçıya ait olacaktır.

 

Ancak bir fotoğrafın telif haklarının fotoğrafı çekene ait olması, onun fotoğrafı dilediği gibi kullanabilmesi anlamına gelmemektedir. Bir kişi fotoğrafı hem Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) 3/d hem de TCK 135 maddeleri çerçevesinde, “kişisel veri” tanımı içinde yer alır. Ayrıca bir kişinin fotoğrafı onun “Özel Hayatı”na dâhildir. O kişinin izni olmaksızın o fotoğraf kamuya yayılamaz, çoğaltılamaz. Aksi halde, fotoğrafçı bile olsa, fotoğrafı yayınlayan kişi Türk Ceza Kanunu 135-137 kişisel verilerin kaydedilmesi veya TCK 134. özel hayatın gizliliği hükümlerini ihlal etmiş sayılacaktır.

 

Ayrıca FSEK 86 maddesinin devamında;

 

“1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynıyan kimselerin resimleri;

2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmî tören yahut genel toplantıları gösteren resimler;

3. Günlük hadiselere mütaallik resimlerle radyo ve filim haberleri; için şart değildir.

(Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/145 md.) Birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında Borçlar

Kanununun 49 uncu maddesi ile koşulları varsa, Türk Ceza Kanunu’nun 134, 139 ve 140 “ıncı maddeleri hükümleri uygulanır.

(Değişik dördüncü fıkra: 23/1/2008-5728/145 md.) Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yayımın caiz olduğu

hâllerde de Türk Medenî Kanununun 24 üncü maddesi hükmü saklıdır.”

 

düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme kapsamında da Mustafa Kemal ATATÜRK’ün fotoğraflarının kullanılması herkese açıktır.

 

4. Yapay Zekâ Vasıtası ile Üretilen Fotoğrafların Kullanımı

 

Türk hukukunda yapay zekâya bir kişilik atfedilmemesi, FSEK kapsamında eser meydana getirilmesi için eser sahipliğinin aranması ve eser sahibinin de sadece gerçek kişi olabilmesi nedeniyle yapay zekâ aracılığıyla meydana getirilen yaratımların eser olarak korunması mümkün değildir.

 

Ayrıca FSEK’in mutlak surette gerçek kişiyi eser sahibi olarak kabul etmesi nedeniyle yasa değiştirilmedikçe yapay zekâya kişilik verilmesi halinde dahi yapay zekânın eser sahibi olması mümkün olmayacaktır. Bunun nedeni mevcut kanuni düzenlemelerin bunu engellemekte olmasıdır. Bu kapsamda yapay zekâ vasıtası ile üretilen Mustafa Kemal ATATÜRK’e ait resimler eser sayılmamakta ve bu kapsamda herkesin kullanımına açık olmaktadır.


Av. Gülden Mehmed Altın

 


Kaynakça:

1. Kanun Numarası: 5846, Kabul Tarihi: 5/12/1951, Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 3/12/1951, Sayı: 7981

2. Ernest E. Hirsch, Hukuki Bakımdan Fikri Say, İkinci Cilt, İktisadi Yürüyüş Matbaası ve Neşriyat Yurdu, İstanbul 1943, s. 11.

3. Gerhard Schricker/Ulrich Loewenheim, Urheberrecht, C.H. Beck, 2010, s. 56 (Naklen Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 2005, s. 113).

4. Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s. 108; Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2015.

5. Robin R. Murphy, Introduction to AI Robotics, MIT Press, 2019, s. 6-7.

6. https://singularityhub.com/2018/10/25/ai-wrote-a-road-trip-novel-is-it-a-good-read/ (E.T. 15.02.2023).

7. Uygulama için bkz. https://sites.research.google/versebyverse/ (E.T. 15.02.2023).

8. https://www.nextrembrandt.com/ (E.T. 15.02.2023).

9. https://www.youtube.com/playlist?list=PLv7BOfa4CxsHAMHQj0ScPXSbgBlLglRPo (E.T. 15.02.2023).

10. https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/ataturkun-yapay-zeka-cizimi-gundem-oldu-1990074 (E.T. 15.02.2023).

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN