Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE SAĞLANAN VERGİSEL AVANTAJLAR

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE SAĞLANAN VERGİSEL AVANTAJLAR

I-           Teknokent Kavramı ve Kuruluşu

1.1.      Kavram

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Bundan sonra “Teknokent” veya “Teknopark” olarak anılacaktır.), ülkelere göre farklı terimlerle ifade edilmekte olup İngiltere’de Science Park (Bilim Parkı), Amerika Birleşik Devletleri’nde Research Park (Araştırma Parkı), Fransa’da Technopole (Teknoloji Kenti), Japonya’da Technopolis (Teknoloji Kenti), Almanya’da Grunderzentrum (Kurucu Merkez) olarak adlandırılmıştır. [1]

Teknokent, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 3. maddesinde ise şu şekilde tanımlanmıştır:

“Yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip bölgeler”

1.2.      Yasal Düzenlemeler Işığında Türkiye’de Teknokent Kuruluşu

1.2.1.  Yönetici Şirket ve Kurucu Heyet Kavramları

Türkiye’de Teknopark kuruluşuna ilişkin usul ve esaslar 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. 4691 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre, Teknopark ile ilgili başvurular Kurucu Heyet veya Yönetici Şirket tarafından yapılır.

Yönetici Şirket, 4691 sayılı Kanun’a uygun ve anonim şirket olarak kurulan, Teknoparkın yönetimi ve işletmesinden sorumlu şirketi ifade etmektedir. Teknoparktaki planlama sürecinde imar planları ve değişiklikleri, parselasyon alanları ve değişiklikleri Yönetici Şirket tarafından hazırlanır ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. Arazi temini, planlama ve projelendirme, alt yapı ve üst yapının inşası gibi tüm işlemlerin harcamaları Yönetici Şirket tarafından karşılanır. Ayrıca, Teknopark olarak belirlenen arazilerin başka amaçlarla kullanılamayacağı da 4691 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir.

Yönetici Şirket, Teknoparkın yönetimi ve işletmesinden sorumlu olup Yönetici Şirket’in kurucuları arasında;

i. Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite

ii. Yüksek teknoloji enstitüsü

iii. Kamu AR-GE merkez veya enstitüsü 

birinin bulunması şartı aranmaktadır.

TOBB’a bağlı odalar ve borsalar, TESK’e bağlı odalar, birlikler ve federasyonlar, yerel yönetimler, bankalar ve finansman kurumları, yerli ve yabancı özel hukuk tüzel kişileri, AR-GE ve teknoloji geliştirme ile ilgili vakıf, dernek ve kooperatifler, ilgili kamu kuruluşları ve ihracatçıları birlikleri kurucu ya da sonradan ortak olabilir.

Kurucu Heyet ise, Teknoparkın kurulacağı bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü ve diğer kuruluş temsilcilerinden oluşan, Bölge Yönetici Şirketinin kuruluşuna kadar geçen süreçte ilgili kurum ve kuruşlar nezdinde Teknoparkın kurulması ile ilgili tüm iş ve işlemlerden sorumlu heyettir.

Kurucu Heyet yukarıda yer verilen tanımda belirtilen kurum ve kuruluş temsilcilerinin aralarında düzenleyeceği bir protokolle oluşturulur. Teknopark alanının yer seçimi Kurucu Heyet veya Yönetici Şirket tarafından yapılmakla birlikte, Teknoparkın yapılacağı ilin sınırları içinde en az bir üniversite ya da yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü bulunması şarttır.

Kıyı Kanunu kapsamındaki alanlar, su koruma alanları, jeolojik sakıncalı alanlar, mera alanları, orman alanları, sulak alanlar, sit alanları, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri, özel çevre koruma bölgeleri ve enerji üretim tesislerinin yer aldığı alanlar ile mevzuatı gereğince kullanımları kısıtlanan ve Teknopark olarak seçilmesi veya bu amaçla kullanılması mümkün olmayan benzeri diğer alanlar Teknopark alanı olarak seçilemez. Ancak, hakkında kısıtlılık hali bulunan alanlardan ilgili mevzuatı doğrultusunda belli koşulların gerçekleşmesi suretiyle Teknopark bölgesi olarak seçilmesine imkân tanınanlar ve koruma alanı ile birlikte tescillenen tabiat varlıkları (mağaralar, anıt ağaç ve ağaç toplulukları) ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları Bölge alanı olarak seçilebilir. Seçilen Bölge alanı ile ilgili olarak, mevzuatı gereğince kısıtlılık hali bulunmadığı veya hakkında kısıtlılık hali bulunmasına rağmen ilgili mevzuatı doğrultusunda belli şartların gerçekleşmesi suretiyle Bölge alanı olarak seçilmesine imkân tanındığı hususu, ilgili kurum ve kuruluşlardan belgelendirilir.

1.2.2.  Yönetici Şirket Kuruluşu ve Esas Sözleşme

Yönetici Şirket kuruluşu, Teknopark kuruluş kararının Resmî Gazete’de yayımlanıp Kurucu Heyet’e bildirimi yapıldıktan sonra gerçekleştirilir. Ancak Kurucu Heyet, Yönetici Şirket kuruluşu gerçekleştirilmeden önce şirket esas sözleşmesinin yasal mevzuatlara uygunluğunun incelenmesi amacıyla sözleşmeyi AR-GE Teşvikleri Genel Müdürlüğü’ne iletir.

Anonim Şirket oluşumu, Teknopark ilanından önce gerçekleştirilmiş ise, Yönetici Şirket olarak faaliyete başlayabilmesi için Teknopark ilanından sonra, şirket esas sözleşmesini incelemek üzere Genel Müdürlüğe iletir. Ayrıca, Yönetici Şirket kuruluş işlemleri, Teknopark kuruluş kararının Resmî Gazete’de yayım tarihinden itibaren bir yıl içerisinde sonuçlandırılmalıdır.

1.2.3.  Arazi Temini

Bölge alanı içinde yer alan üniversite arazileri, bu üniversitelerin uygun görüp izin vermeleri durumunda, mülkiyeti ilgili üniversitede kalmak kaydıyla Bölgenin yönetici şirketine tahsis edilir. Bu durum diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait araziler için de geçerlidir.

Bölge alanı içerisinde yer alan Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı tesisinin veya kullanma izni verilmesinin talep edilmesi halinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yönetici şirket lehine ilk beş yılı bedelsiz olarak, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde ikisi karşılığında irtifak hakkı tesis edilir veya kullanma izni verilir.

Bölge alanı içerisinde yer alan gerçek kişilere ya da özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazlar, Bölge amacında kullanılmak üzere Bölge yönetici şirketince satın alınmak, kiralanmak ya da yönetici şirket lehine irtifak hakkı tesis edilmek suretiyle temin edilebilir.

II-         TEKONKENT UYGULAMALARI

Kuzey Amerika Örneği /Silikon Vadisi

Silikon Vadisi olarak adlandırlan Teknopark alanının temeli 1937 yıllarında Hewlett - Packard Şirketi’nin kuruluşuna dayanmaktadır. Master eğitimlerini Stanford Üniversitesi’nde sürdüren William Hewlett ve David Packard’ın eski bir tamirhanede elektronik üzerine başlattıkları çalışmaları, Silikon Vadisi’nin temeli olarak kabul edilmektedir. Silikon Vadisi’nin bilindiği halini almasında ise Amerikalı Nobel ödüllü fizikçi Dr. William Shockley önemli bir rol oynamıştır. 1955 yılında Shockley Yarı İletken Laboratuvarları’nı kuran Dr. Shockley, bu sayede bölgedeki ilk yarı iletken işletmeyi kurmuştur. Sonrasında bu şirketten ayrılan kişiler kendi şirketlerini kurarak Silikon Vadi’ sinin popülerliğini başlatmışlardır. 1970 ve 1980 yıllarında vadide kişisel bilgisayar ve iş istasyonları geliştirilerek üretimi ve satışı başlamıştır. Bu gelişme ile Apple, Silicon Graphics ve SUN gibi firmalar öne çıkmaya başlamışlardır. İnternetin yayılması ile birlikte 1990- 2000 yıllarında internet tabanlı uygulamalar ve bilgi aracılığının hızlanması ile birlikte Yahoo, Google gibi firmalar ortaya çıkmışlardır. [2]

Avrupa Örneği/ Sophia-Antipolis

P. Laffitte’nin Paris’in sol yanını çevreleyen üniversiteler için entelektüel dinamizmin gerekliliği düşüncesi ve bir teknoloji kenti hayali ile 1970’li yılların başlarında filizlenerek teknoloji atılımı olan Sophia-Antipolis’i hayata geçirmiştir.

“Faaliyet gösterdiği alanlar; bilgisayar ve uzaktan veri isleme, elektronik ve otomasyon, tıp, eczacılık, kimya, bioteknoloji ve eğitimdir. Faaliyet gösterdiği bölgenin iklim koşullarının uygunluğu ve sunduğu yüksek yaşam kalitesi yanında çevre estetiğine verilen önem, uluslararası bağlantıların yoğunluğu, Sophia Antipolis’in güçlü olduğu yanlarıdır” şeklinde bilinmektedir. [3]

Asya Örneği / Tsukuba Bilim Şehri

 Tokyo’nun yüksek nüfuslu hükümet ofislerini şehir dışına taşımak amacıyla ortaya çıkmışlardır. Tokyo’nun Tsukuba bölgesinin seçildiği proje, 1967 yılında Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak 1970 yılında Tsukuba Bilim Şehri İnşa Yasası ile inşasına başlanmıştır. [4]

Japonya’nın kendi endüstrisini Asya endüstrileri karşısında koruma isteği, ülkedeki teknoloji transfer ofislerinin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Başlarda, kuluçka merkezlerine öncelik verilirken sonrasında, iktisadi ve siyasi yönelimler teknopolislerin gelişmesinde önem sağlamıştır. Ülke, kendini teknolojik anlamda çok ileriye taşımış olsa da Japon yeninin sürekli değer kazanması, küresel rekabet içinde her geçen gün katma değeri yüksek ürünler ile yer almak zorunda kalmasına neden olmuştur. [5]

III-        TEKNOKENTLERDE SAĞLANAN TEŞVİKLER VE DESTEKLER

3.1.      Teknokentlerde Uygulanan Vergisel Teşvik Destekler

Sürdürülebilir büyüme ve istikrarlı ekonomik gelişmenin bir arada yürütülmesi için, özel sektörün Ar-Ge çalışmalarına mesafeli bir yaklaşım sergilemesi ve risklerin yüksek olması gibi sebeplerle devlet, çeşitli destek ve müdahalelerle sürecin önünü açmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, ilk yatırım maliyetleri ve riskler göz önüne alındığında, vergi teşvikleri yoluyla şirketlerin Ar-Ge, yazılım ve tasarım faaliyetlerine ilişkin yükün önemli bir bölümünü devletin üstlenmesi yaklaşımı benimsenmiştir.

Teknokent mevzuatı incelendiğinde, bölgede gerçekleştirilen çalışmaları desteklemeye yönelik vergisel avantajların geniş yer tuttuğu görülmektedir. Bu vergisel teşvikler, teknokentlerde yürütülen faaliyetleri kolaylaştırmaya ve özellikle de ağır vergi yüklerinden kaçınmak isteyen Ar-Ge ve tasarım çalışmalarında bulunan mükellefleri bölgede tutmaya yönelik olarak düzenlenmiştir.

Teknokent faaliyetlerini desteklemek amacıyla uygulanan vergisel teşvikler, çeşitli şekillerde mevcuttur. Genellikle vergi istisnalarına dayanan bu teşvikler, kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV, damga vergisi ve gümrük vergisi gibi vergiler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ayrıca, bu destekler bölge yöneticisi şirketleri, girişimcileri ve teknokent faaliyetlerinde yer alan ve TGBK tarafından tanımlanan personeli kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.

Yönetici şirket, “4691 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi nezdinde, gelir ve kurumlar mükellefleri” ile bölgede istihdam edilen araştırma, geliştirme ve destek personeller için vergisel avantajlar sağlanmıştır. Sağlanan bu avantajlar ile Ar-Ge ve teknolojik faaliyetlerin gelişimine destek verilmiştir. [6]

Bölgede faaliyetlerini sürdüren işletmeler 4691 Sayılı Kanun teşviklerinin tamamından yararlanabilmekte, “Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında yasada öngörülen yazılım, araştırma ve geliştirme ile ilgili teşviklerden ayrıca yararlanamamaktadır. Fakat bölgede faaliyet gösteren şirketler yatırım teşvik belgesi almaları durumunda, Ar-Ge, Bilişim teknolojisi, yazılım geliştirme ve TÜBİTAK tarafından önceliği belirlenecek yatırımlar sebebiyle Gümrük Vergisi muafiyeti, KDV istisnası, faiz desteği, sigorta prim teşviki, yatırım yeri tahsisi” gibi teşviklerden ayrıca yararlanabilmektedir. [7]

3.2.      İstisna Kapsamındaki Faaliyetler

Teknokentlerde faaliyetlerini yürüten işletmelere tanınan istisnalar, bölgede araştırma, geliştirme ve yazılım etkinliklerinden kazanılan hasılata uygulanmaktadır. Ar-Ge ve yazılım kavramları ise 12.03.2014 tarihli ve 28939 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nde şu şekilde tanımlanmıştır:

Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge): Araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının arttırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalar.

Yazılım: Bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili, gereken işlemlerin yapmasını sağlayan komutlar dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, işletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren belgelerin ve hizmetlerin tümü.

İlgili yönetmeliğin 37. maddesinde ise muafiyet ve esaslar bildirilmiş olup sağlanan muafiyetlerden bazıları şu şekildedir:

Teknoparklarda etkinliklerini sürdüren gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, bölgeden elde ettikleri yazılım ve/veya Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar 31.12.2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu istisnadan yararlanmak isteyen şirketlerin bağlı bulundukları vergi dairlerine başvurması gerekmekte olup başvuru öncesinde firmaların, bölgedeki yönetici şirketten bölgede faaliyette bulunduğuna dair bir belge de temin etmesi gerekmektedir.

Yönetici şirket kanun uygulamasında, 31.12.2023 tarihine kadar kurumlar ve damga vergisi ile harçlardan muaftır. Bu istisnadan yararlanmak isteyen yönetici şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurması gerekli kılınmıştır.

Bölgede çalışan Ar-Ge destek personelinin görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2023 tarihine kadar her türlü vergiden istisna tutulmuştur. Bu istisnanın uygulanabilmesi için, ilgili girişimcinin, bölgede çalışan ve Yönetmeliğe göre tanımlanmış tüm Ar-Ge ve destek personelini, Ar-Ge projelerindeki görev tanımlarını, nitelik ve çalışma sürelerini gösteren listeyi aylık olarak yönetici şirkete onaylatması gerekmektedir. Haftalık 45 saati aşan çalışma süreleri bu istisna dışında bırakılmış olup hak edilmiş hafta ve yıllık ücretli izinler ile ulusal resmî tatil günleri gelir vergisi teşvik uygulamasında dikkate alınmaktadır. 

Teknoparkta etkinliklerini sürdüren mükellefler, araştırma, geliştirme ve yazılım faaliyetleri için vergisel teşviklerden bir bütün olarak faydalanabilmesi mümkündür. Girişimci firmalar aynı projeleri için 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu vergisel teşviklerinden ayrıca yararlanmak isterlerse; eş zamanlı olarak yönetici şirket ve bakanlığa başvurmalıdır.

3.3.      Kurumlar Vergisi Açısından Sağlanan Teşvikler

4691 sayılı Kanun ile Yönetici Şirket, 31.12.2023 tarihine kadar elde edilen kazançlar karşısında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Ancak istisna edilen bu kazançlar, 4691 sayılı Kanun kapsamında Teknokent’in kurulum, yönetim ve işletim alanında elde edilen kazançlar olarak sınırlandırılmıştır.

Ayrıca, Teknoparklarda faaliyet gösteren mükellefler tarafından, 4691 sayılı Kanunun 6170 sayılı Kanunla değişik geçici 2’nci maddesinin ilk fıkrası uyarınca yazılım ve Ar-Ge kapsamında elde ettikleri kazançlar 31.12.2023 tarihine kadar kurumlar vergisinden muaf edilmişlerdir.

Mükelleflerin istisnadan yararlanabilmek adına mevzuat çerçevesinde sürdürdükleri Ar-Ge faaliyetleri için patent ya da patentle eşdeğer belgeler için tescil veya kayıt yaptırması gerekmektedir. Kazancın elde edildiği vergilendirme dönemine ait beyannamelerin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar ilgili kurumlara başvurulmuş olması gerekmektedir.

3.4.      Gelir Vergisi Açısından Sağlanan Teşvikler

Kurumlar vergisi tüzel kişi mükelleflerine sağlanan kazanca ait istisnalar, gelir vergisi gerçek kişi mükelleflerine de sağlanmaktadır. Bu kapsamda, gelir ve kurumlar vergisi mükellefinin teknokentte ileri teknolojiye dayalı faaliyet sürdürmesi gerekmekte olup elde edilen kazançların kaynağının Ar-Ge ve yazılım kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerden kazanılmalıdır. Uygulanan istisna ve teşvikler yalnızca gelir ve kurumlar vergisine ilişkin olup Teknoparkta faaliyet gösteren işletmelere diğer vergi, resim ve harçlar için istisna tanınmamıştır. Teknoparktaki işletmelerin vergi istisnalarından faydalanabilmeleri için bakanlığa başvurmaları gerekmektedir. Başvuru için öncelikle işletmelerin, yönetici şirket tarafından teknoparkta bulunduklarına dair etkinlik alanlarını da kapsayan belge temin etmeleri gerekmektedir.

Ayrıca, yönetim kurulu üyeleri veya şirket ortaklarının huzur hakları da (ücretleri) bu istisnaya dâhildir. Şirket yönetim kurulu üyelerinin aldıkları maaş huzur hakkı olarak adlandırılmaktadır ve üyelerin kararı ile notere onaylatıldıktan sonra geçerli hale gelmektedir. Bu uygulama, teknopark dışındaki şirketlerde gelir vergisine tabiidir ve sigorta primi yoktur. Teknoparklarda faaliyet gösteren şirketler için proje geliştirilmesine fiilen katılan şirket ortaklarına veya yönetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakları gelir vergisinden muaftır. [8]

3.5.      Katma Değer Vergisi Açısından Sağlanan Teşvikler

5035 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. Maddesine göre, teknokentlerde faaliyet gösteren mükelleflerin kazançları, 31.12.2023 tarihine kadar ürettikleri sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol yazılım uygulama yazılı şeklindeki teslim ve hizmetler katma değer vergisinden istisnadır. KDV istisnasından bölgedeki etkinlik alanı yazılım, lisans ve program olan kuruluşlar faydalanabilirken bölgedeki yönetici şirket KDV istisnası dışındadır.

Türkiye sınırları içinde bulunan fakat gümrük bölgelerinin kapsamları dışında kalan özel alanlar ‘serbest bölge’ olarak adlandırılmakta olup ihracat odaklı yatırımları teşvik etmek için kurulan bu serbest bölgelerde yer alan teknoparklar da KDV istisnası kapsamındadır.

3.5.      Sosyal Güvenlik Ödemeleri Açısından Sağlanan Teşvikler

Teknokentte faaliyet gösteren firmalar, personellerinin adına devlete ödemekle yükümlü oldukları vergiler nedeniyle iş gücü maliyetlerini artırmaktadır. Özellikle Ar-Ge çalışmalarında belirli bir nitelik ve donanıma sahip olan çalışanlar için yüksek ücretler ödemekte olan girişimci firmalar için, 5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında sigorta prim desteği sağlanmaktadır. İlgili sigorta primi desteği, kanunun 3. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve tekno-girişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile 26.06.2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun geçici 2. maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.”

Söz konusu istisnadan faydalanabilecek personeller 4691 sayılı Kanun’da ve Uygulama Yönetmeliği’nde belirtilmiş olup Ar-Ge personeli, araştırmacı, teknisyen, yazılımcı personel, destek personeli istisnadan faydalanacaktır.

3.6.      Damga Vergisi ve Harçlar İçin Sağlanan Teşvikler

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3. maddesinde, kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmayacağı hüküm altına alınmıştır. Teknokentte faaliyette bulunup damga vergisinden muaf olan işletmelerin bildirim yükümlülüğü vardır.

Damga vergisi ve harçlar istisnasından yararlanmak isteyen işletmelerin, başka kuruluşlarca desteklenen Ar-Ge ve yazılım projeleri için, kanunda belirtilen kıstaslara uygun bir proje olduğunu gösteren, projenin desteklendiğini doğrulayan bir yazı ve bununla birlikte proje hibe sözleşmesi ya da proje bilgi formunun noter, ilgili diğer resmî kurumlar vb. gibi kurumlara ibraz edilerek belgelenmesi gerekmektedir.

Av. Anıl Sağlam

 

Kaynakça:

1. Harmancı, M., & Önen, M. (1999). Dünyada ve Türkiye’de Teknopark ve Teknokent Uygulamaları

2. Ay, M. (1996). Teknoparkların Dünyadaki Durumu Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Ankara.

3. Bozkurt, E. (2021). Teknoparklara Sağlanan Vergisel Avantajların Değerlendirilmesi ve Hilelerin İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Arel Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü. İstanbul

4. Lambert, B. (2000). Building Innovative Communities: Lessons From Japan's Science City Projects.

5. Şenliler, N. (2006). Teknopark Gelişmelerinin Plânlama / Tasarımı İçin Belirlemeler

6. Alp, M. A. (2012, Sayı: 287). Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Destekler. Vergi Sorunları Dergisi

7. Kiraz, A. (2004, Sayı 142). Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar. III. Yaklaşım

8. Özmen, E. (2020). Teknopark Firmalarına Robin Hood Yükümlülüğü

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN