Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

MESAFELİ SÖZLEŞMELER VE TÜKETİCİLERİN BU SÖZLEŞMELER KAPSAMINDA KORUNMASI

MESAFELİ SÖZLEŞMELER VE TÜKETİCİLERİN BU SÖZLEŞMELER KAPSAMINDA KORUNMASI

Teknolojik gelişmelerin inanılmaz bir hız kazandığı günümüzde, geleneksel satış yöntemleri yerlerini yeni yöntemlere bırakmıştır. Mesafeli sözleşmeler de, artık yüz yüze iletişim kurulmasına ihtiyaç kalmadan tüketicilerle satıcılar/sağlayıcılar arasında sözleşme kurulmasına olanak sağlar. Mesafeli sözleşmelerin konusunu sadece taşınır mallar ve konut ve tatil amaçlı taşınmazların kullanım hakkının devri oluşturabilir.

Tüketici hukukunda genel eğilim, daha zayıf taraf olan tüketiciyi korumaya yönelik düzenlemeler içermektedir. Bu eğilim, mesafeli sözleşmelerde de sürdürülmekte, tüketicinin korunması amaçlanmaktadır. Mesafeli sözleşmelerde tüketicilerin korunmasının nedeni, bu tür sözleşmelerde tüketicinin satın alacağı mal ya da hizmet konusunda aldatılma riskinin tüketici ve sağlayıcının karşı karşıya gelerek kurdukları mesafeli sözleşmelere nazaran daha fazla olmasıdır. Mesafeli sözleşmelerde ürün bizzat görülmeden sipariş verildiğinden ürünün tüketicinin beklentisinden farklı gelme ihtimali vardır. Ayrıca çok düşünülmeden kolay bir şekilde mesafeli sözleşmelerin kurulabilmesi tüketicinin pek fazla araştırma yapmadan, piyasadaki benzer ürünlerle karşılaştırmadan bu sözleşmeleri kurması, korunması ihtiyacını arttırmaktadır.

Mesafeli sözleşmelerin, kapıdan sözleşmeler grubuna girdiği iddia edilse de, bu iddia yerinde değildir. Kapıdan sözleşmelerde, tüketicinin hiç beklemediği bir anda karşısında satıcı veya temsilcisini görmesi sonucu kurulan bir sözleşme vardır. Mesafeli satış sözleşmelerinde ise, iletişim araçları vasıtasıyla kurulan bir sözleşme vardır. Çoğunlukla tüketici ürün gelmeden malın bedelini peşin ödemekte, ürün kendisine daha sonradan ulaştırılmaktadır. Mesafeli sözleşmelerdeki temel noktalardan biri tarafların hiç karşılaşmamasıdır. Sözleşmenin uzaktan iletişim aracıyla başlatılıp, sonradan satıcı/sağlayıcının işyerinde kurulması halinde mesafeli sözleşmelerden bahsedilemeyecektir. İnternet üzerinden kurulan her sözleşme de mesafeli sözleşme değildir. Örneğin; taraflar müzakere aşamasında yüz yüze iken, sözleşmeyi internet üzerinden kurdukları takdirde mesafeli sözleşme kurulmamış olacaktır.

Mesafeli sözleşmelerin kurulması halinde tüketicinin korunması için bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir:

1) Tüketiciyi Bilgilendirme Zorunluluğu

Satıcı veya sağlayıcı mesafeli sözleşme kurulmadan önce tüketiciyi Mesafeli Sözleşmeler Yönetmelik’inde belirtilen bazı konularda bilgilendirmek zorundadır:

Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri, satıcı ve sağlayıcının adı veya unvanı, varsa Mersis numarası, siparişi onaylandığı takdirde ödeme yükümlülüğü altına gireceği ve yapacağı ödemenin toplam tutarının ne olduğu mutlaka belirtilmelidir.

Ayrıca satıcı/sağlayıcı varsa ek masraflara ilişkin bilgi vermekle de yükümlüdür. Aksi takdirde tüketicinin bu masrafları karşılama zorunluluğu olduğundan bahsedilemez. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükümlülüğü satıcı/sağlayıcıya aittir.  Tüketicinin sağlıklı bir karar verebilmesi için bilgilendirme hususu çok önemli olduğundan, bu konu ayrıca düzenleme altına alınmıştır.

2) Mesafeli Sözleşmelerde Satıcı ve Sağlayıcının Ediminin İfası

Satıcı veya sağlayıcının, mesafeli sözleşme kurulduktan sonra taahhüt edilen süre içerisinde edimini yerine getirmesi gerekir. Mal satışı söz konusu ise sipariş satıcıya ulaştıktan sonra edimin yerine getirilme süresi en fazla 30 gün olabilir. Bu süre içerisinde edim yerine getirilmezse tüketicinin sözleşmeyi feshedebileceği düzenleme altına alınmıştır.

3) Cayma Hakkı

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 48. maddesi gereği; mesafeli sözleşmelerde hiçbir neden gösterilmesine ve cezai şart ödenmesine gerek olmadan tüketici 14 gün içerisinde cayma hakkına sahiptir. Bu sürede cayma hakkının kullanılmasına ilişkin bildirimin satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Bu bildirimin satıcı veyahut sağlayıcıya varması şart olarak aranmaz. Cayma hakkına dair tüketicinin satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmesi gerekmekte olup, bildirimin yapılmasına dair ispat yükü satıcı/sağlayıcıya aittir. Bildirim yapılmadığı takdirde, cayma hakkını kullanabilmesi için tüketicinin 14 günlük süreyle bağlı olması gerekmeyecektir. Fakat burada süresiz bir haktan yararlanma imkanı akıllara gelmemelidir. Cayma süresinin bittiği tarihten sonra her ne olursa olsun, bir yıl içerisinde cayma hakkı kullanılabilecek, bu süre geçtiği takdirde haktan yararlanılamayacaktır. Tüketici tarafından cayma hakkının kullanıldığının ispatlanabilmesi açısından, cayma beyanının noter aracılığıyla, iadeli taahhütlü postayla veya elden yazılı bildirimle yapılması yerinde olacaktır. Aslında burada bahsedilen cayma hakkı, niteliği itibariyle geri alma hakkıdır. Cayma hakkı, bozucu yenilik doğuran bir hak olup, tek taraflı bir irade beyanıyla sözleşmeyi sona erdirir. Geri alma hakkı ise, borçlandırıcı işlemi geriye dönük olarak sona erdirir. Bu kapsamda sözü edilen cayma hakkıyla sözleşme baştan itibaren kurulmamış sayılacağından geri alma hakkı olarak nitelendirilmesi gerekir.

Unutulmamalıdır ki; cayma hakkı süresi içerisinde malın olağan kullanımı sebebiyle meydana gelen bozulmalardan tüketici sorumlu tutulamayacaktır. Cayma hakkı, tüketiciye herhangi bir gerekçe göstermesine dahi gerek olmadan tanınan bir hak olup, bu süre içerisinde tüketicinin o malı kullanmasında herhangi bir sakınca yoktur. Olağan kullanımdan kaynaklanan değişiklik ve bozulmalar meydana gelmişse, tüketicinin sorumluluğu doğmayacaktır. Eğer ki mal bu süre içerisinde hor kullanılmışsa, malda olağan kullanımı aşan zararlar meydana gelmişse, tüketici artık cayma hakkını kullanamayacaktır.

4) Mal veya Hizmet Satışına İnternet Üzerinden Aracılık Edenlerin Sorumlulukları

Satıcı ve sağlayıcılar dışında karşımıza onların mal veya hizmetlerinin tüketiciye ulaşmasına aracılık eden üçüncü kişiler çıkmakta ve bu kişiler bedelleri de tüketicilerden tahsil etmektedir. Sözü edilen aracıların tüketicilere karşı yukarıda bahsedilen hususlardan niteliklerine uygun olduğu ölçüde sorumlu olacakları kanunda hüküm altına alınmıştır.

 

Stj. Av. Esra Kayandan 

 

Kaynakça:

1. Doç. Dr. Murat Aydoğdu, Tüketici Hukuku Dersleri, Adalet, Ankara, 2015.

2. Prof. Dr. Aydın Zevkliler, Arş. Gör. Murat Aydoğdu, Tüketicinin Korunması Hukuku, 3. baskı, Seçkin, 2014.

3. Prof. Dr. Çağlar Özel, Tüketicinin Korunması Hukuku, 2. baskı, 2014.

4. İlhan Kara, Tüketici Hukuku, 1. baskı, Engin Yayınevi, 2015.

5. İnternet Ortamında Kurulan Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunması, Yrd. Doç. Dr. Özge Uzun Kazmacı, http://dergipark.gov.tr/download/article-file/373445

6. Tüketicinin Korunması Hukukunda Mesafeli Sözleşme Kavramı, Ahmet Bülter, 2003Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Y.11, S.13, s.12-29.

7. “Mesafe Satımı” İle “Mesafeli Satım” Kavramları Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme, Arş. Gör. Abdulkerim Yıldırım, http://webftp.gazi.edu.tr/hukuk/dergi/9_6.pdf.

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN