Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

KOZMETİK ÜRÜNLERLE İLGİLİ MEVZUATTA YER ALAN DÜZENLEMELER VE TÜKETİCİLER AÇISINDAN MESAFELİ SATIŞLARDA KOZMETİK ÜRÜNLERİN İADESİ

KOZMETİK ÜRÜNLERLE İLGİLİ MEVZUATTA YER ALAN DÜZENLEMELER VE TÜKETİCİLER AÇISINDAN MESAFELİ SATIŞLARDA KOZMETİK ÜRÜNLERİN İADESİ

Kozmetik ürünleri hususunda yasal mevzuatımızda; 5324 sayılı Kozmetik Kanunu ile 23.05.2005 tarih, 25823 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kozmetik Yönetmeliği ve 20.09.2015 tarih, 29481 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kozmetik Ürün veya Hammaddelerinin Etkinlik veya Güvenlilik Çalışmaları ile Klinik Araştırmaları Hakkında Yönetmelik ve bu yönetmeliklere göre hazırlanan kılavuzlarla bir takım düzenlemeler getirilmiştir.

Kozmetik Kanunu, toplum güvenliği gereği kozmetik ürünlerin piyasaya arz edilmesinden önce,  bildirimde bulunulması, gözetim ve denetiminin yapılması ve bu ürünlerin üretim yerlerinin denetimi hususundaki esasları belirlemek amacıyla yürürlüğe girmiştir.

Kanun gereği kozmetik bir ürünün piyasaya ilk defa arzından önce üretici firma tarafından Sağlık Bakanlığı’na bildirimde bulunulması zorunludur. Üreticiden kasıt ise üreten, imal eden, ıslah eden veya ürüne adını, ticarî markasını veya ayırt edici işaretini koymak suretiyle kendini üretici olarak tanıtan gerçek veya tüzel kişi; üreticinin Türkiye dışında olması halinde, üretici tarafından yetkilendirilen temsilci veya ithalatçı; ayrıca, ürünün tedarik zincirinde yer alan veya faaliyetleri ürünün güvenliğine ilişkin özelliklerini etkileyen gerçek veya tüzel kişidir. Böylece üretici kapsamı genişletilerek bildirim zorunluluğu bulunanlar belirtilmiştir. 

Yapılması zorunlu tutulan bildirimlerin neleri kapsadığı ise yönetmeliklerle belirlenmiştir. Kozmetik Yönetmeliği’nin 14.maddesinde piyasaya ilk kez arz edilecek ürün için üretici, ürünün piyasaya arzından önce ve piyasaya kozmetik ürün arz etmek amacıyla kurulan ya da faaliyet sahasını geliştiren imalat ve ithalat müesseseleri yeni faaliyete başlamadan önce bunu bildirmek zorundadırlar. Yönetmelik ile de bildirim zorunluluğu sadece üreticiye değil, imalat ve ithalat yapanlara da getirilmiştir. Yine Yönetmelikte yer verilen üretici tanımı Kanunda belirlenen tanımlamayla aynıdır. Yönetmeliğin 14.maddesine göre Yönetmelik ekinde yer verilen formun doldurularak Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na teslim edilmesiyle bildirim yapılmış sayılır. Bununla birlikte bildirimden sonra üründe veya üreticide bir değişiklik meydana gelmesi halinde bu değişikliklerin kanunen bildirilmesi zorunludur. Bildirimde eksik bilgi ve belge bulunması durumunda bildirim yapılmamış sayılmaktadır.

Bildirimde bulunma zorunluluğuna uyulmaması ve bildirimde bulunmadan kozmetik ürün üretilmesi, ambalajlanması, ithalat müessesesi açılması veya işletilmesi ya da ilk bildirimi yaptıktan sonra meydana gelen değişikliklerin bildirilmeden işletmenin faaliyet sahasının genişletilmesi, müesseselerin yeterli teknik eleman ve hizmetin gereği nitelikli personel istihdam etmeden işletilmesi, kozmetik ürünün ürün güvenlik bilgilerinin Sağlık Bakanlığı Zehir Araştırma Merkezine bildirilmeden piyasaya arz edilmesi, ürünün normal ve üreticinin belirlediği kullanım şartları altında kullanılması durumunda insan sağlığına aykırı olması, muhteviyatında hiç bulunmaması gereken veya yönetmelikle belirlenen limitleri aşan maddeleri içeren kozmetik ürünlerin piyasaya arz edilmesi, ambalaj ve etiket bilgilerinin yönetmelikte belirlenen esaslara uygun olmaması ve üretim yerlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen esaslara uygun olmaması durumlarında Sağlık Bakanlığı tarafından idari para cezası yaptırımları uygulanmaktadır. İdari para cezası yanında, Sağlık Bakanlığı yönetmelik ve diğer yasal düzenlemelere aykırılıklar halinde, uyarı, piyasadan toplatma ve imha ile üretim yerlerinin ıslahı ve gerekirse kapatılmasıyla ilgili tüm tedbir ve önlemleri almaya yetkilidir. Türk Ceza Kanunu hükümleri ise saklıdır.

Kozmetik ürünlerin hijyenik olmaları ve toplum sağlığı gereği bir kere kullanıldıktan sonra başka bir kişi tarafından kullanılmaları mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla cayma hakkının kozmetik ürünler bakımından hangi şartlarda elverişli olduğu bir takım düzenlemeler gerektirmiştir.

Mesafeli sözleşmeler, Tüketicinin Korunması Hakkına Kanun’un 48.maddesinde düzenlenmiştir. Maddede yer verilen tanımlamaya göre, mesafeli sözleşmeler, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir. Cayma hakkı kanun kapsamında tüketiciye sağlanan bir hak olsa da bu hakkın kullanımına dair usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirlenmiştir.

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde de kanundaki düzenlemeye paralel olarak cayma hakkının herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart ödemeden on dört gün içinde kullanılabileceği yer almaktadır. Yönetmeliğe göre cayma hakkının, süre dolmadan yazılı olarak veya kalıcı veri sağlayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesi yeterlidir.

Ancak Yönetmeliğin Cayma Hakkının İstisnaları başlıklı 15.maddesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, maddede yer verilen sözleşmelerde cayma hakkının kullanılamayacağı açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Mesafeli sözleşmeler yönetmeliği gereği, iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan ürünlerin teslimine ilişkin sözleşmelerde cayma hakkının kullanılmayacağı kanunen belirlenmiştir. Yönetmeliğin 15/1-ç maddesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça; tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler denilerek bu tür mal ve ürünlerin iadesinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.  Kanunda yer verilen bu istisnadan yola çıkarak paketi, ambalajı, koruyucu bant, mühür gibi koruyucu unsurlar barındıran kozmetik ürünlerin de açılmış olmaları durumunda tüketicilerin cayma haklarını kullanamayacakları söylenebilir.  

Mevzuattaki bu düzenlemeden yola çıkarak kozmetik ürünlerin ancak, paketlerinin, ambalajlarının açılmadan olduğu gibi iadelerinin mümkün olduğu kabul edilebilir. Belirtmekte fayda var ki,  satıcı veya sağlayıcılar tarafından tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan kozmetik ürünlerin iadelerinin mümkün olmadığı, bu ürünlerin satışlarında cayma hakkının ancak ve ancak ambalaj ve paketlerin açılmadan kullanabilecekleri hususlarında tüketicilerin bilgilendirilmeleri doğabilecek uyuşmazlıkları engelleyebilecektir.

 

Av. Esra Melis İstikbal 

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN