Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

KONSER BİLETİ, OTOBÜS BİLETİ, OTEL REZERVASYONU GİBİ İLERİ TARİHLİ HİZMETLERİN SATIN ALINMASI SONRASINDA SÖZLEŞMENİN TÜKETİCİ TARAFINDAN FESHEDİLMESİ

KONSER BİLETİ, OTOBÜS BİLETİ, OTEL REZERVASYONU GİBİ İLERİ TARİHLİ HİZMETLERİN SATIN ALINMASI SONRASINDA SÖZLEŞMENİN TÜKETİCİ TARAFINDAN FESHEDİLMESİ

İleri tarihli bir zamanda ifa edilecek hizmetin (konser, otobüs-uçak bileti, otel rezervasyonu vb) satın alınması sonrasında hizmetten yararlanılmazsa ödenen para geri alınabilir mi?

Hukukumuzda sözleşmelerin kurulması ve geçerlilik şartları, sözleşmelerin ifası, sözleşmelerin sona ermesi, sözleşmelere uyulmaması halinde tarafların sahip olduğu haklar gibi sözleşmeye dayalı hükümler Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. Bu nedenle sözleşmesel bir ilişki nedeniyle herhangi bir hukuki ihtilaf oluşmuşsa ilk başvurulacak kaynak Türk Borçlar Kanunudur.

Bunun yanında kanun koyucu, anayasanın 172. Maddesi uyarınca ‘’ Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.’’ tüketicileri satıcılara karşı daha fazla korumak amacıyla tüketiciler lehine başkaca hukuki düzenlemeler yapma gereği duymuştur. Bu ihtiyaç ve anayasanın devlete vermiş olduğu görev nedeniyle kanun koyucu Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerini düzenleyerek hukukumuza kazandırmıştır.

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun incelendiğinde kanundaki bazı düzenlemelerin Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş konularda da (ayıplı mallar, ayıplı hizmetler vb) hükümler içerdiği görülmektedir. Her iki kanununda da ortak düzenlemeler olsa da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Türk Borçlar Kanununa göre özel kanun niteliğinde olduğu için bir hukuki ihtilafta öncelikli olarak Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri uygulanmaktadır.

Ancak tüketici ile kurulmuş olan bir sözleşme nedeniyle bir hukuki ihtilaf doğmuş ve ihtilafın çözümüne uygulanacak herhangi bir hüküm Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yer almıyorsa ne yapılacaktır?

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 83. Maddesine göre ‘’Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.’’ Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda hukuki ihtilafın çözümüne uygulanacak herhangi bir düzenleme yok ise genel hüküm olan Türk Borçlar Kanunu hükümlerine başvurulacaktır.

Örneğin bir uçak bileti satın alma sözleşmesine (hizmet sözleşmesi) uygulanmak üzere Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda ifa imkânsızlığına, sözleşmenin feshedilmesine,  sözleşmenin ifa edilmemesinin sonuçlarına, sebepsiz zenginleşmeye uygulanacak bir hüküm bulunmamaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda hukuki ihtilafın çözümüne uygulanacak herhangi bir hüküm yok ise ihtilafın çözümüne Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Bir kişinin 1 ay sonra seyahat etmek üzere uçak bileti aldığını ve bilet bedelini peşin olarak ödediğini düşünelim. Biletin satın alınmasından 1 hafta sonra bileti satın alan tüketici hiçbir neden yokken sözleşmeyi feshederek bilet bedelini iade isteyebilir mi? Tüketici hizmetin bedelini ödemiş, hizmeti almamış ve sözleşmeye aykırı davranmıştır. Türk Borçlar Kanununun 112. Maddesine göre ‘’ Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.’’  borçlu kusuruyla sözleşmeyi feshetmiş ve bu nedenle karşı tarafın zararını gidermekle yükümlüdür. Bilet satıcısının zararı ise sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır (menfi zarar). Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez.

Bilet satıcısı zararının miktarını ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayımızda bilet satıcısının bileti tekrar satabilmek için 3 haftalık süresi vardır. Bu nedenle bilet satıcısı bileti satamaması nedeniyle bilet bedeli kadar zarara uğradığını iddia ederek bilet bedeli kadar tazminat isteyemez. Ancak bilet satın alan kişinin makul olmayan bir zamanda sözleşmeyi feshetmesi halinde bilet satıcısının bileti tekrar satmak için yeterli zamanı kalmamışsa bu durumda bilet satıcısının bilet bedeli kadar zarara uğradığından söz edilebilir.

Uçak bileti satın alma sözleşmesine sözleşmenin feshedilmesi halinde cezai şart ödeneceğine ilişkin kayıt konulması ise Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun çerçevesinde bir haksız şarttır ve hükümsüzdür. Zira Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 5. Maddesine göre ‘’ Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. ‘’ tüketicinin içeriğine etki edemediği standart sözleşmelerde yer alan tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan şartlar haksız şarttır.

Uçak biletinin tüketici tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle tüketiciden alınan ceza bedeller haksız ve hukuka aykırıdır. Tüketici makul olmayan bir zamanda sözleşmeyi feshetse dahi bilet satıcısı ancak zararını ispat ettiği miktar kadar tüketiciden zararının karşılığı olarak tazminat talep edebilir. Bilet satıcısı zararını ispat edemez ise tüketici önceden peşin olarak ödemiş olduğu bilet bedelinin iadesini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bilet satıcısından talep edebilir.

İşbu hukuki düzenleme ileri tarihli olarak alınan konser bileti, otel rezervasyonu, tur rezervasyonu gibi hizmet sözleşmelerine de uygulanabilmektedir.

Yine Türk Borçlar Kanunun 136. Maddesinde düzenlenen ifa imkânsızlığı hukuki kurumuna göre ‘’ Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder’’ borçlunun sorumlu olmadığı bir sebeple ifa imkansızlaşırsa borçlu borcundan kurtulur.

Örneğin tüketici ileri tarihli bir uçak bilet almış ve sonrasında uçağa binişine engel olabilecek bir hastalığa yakalanmışsa uçak bileti satın alma sözleşmesi hükümsüz kalır ve tüketici uçak bedelini peşin olarak ödemişse bilet bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade alabilir.

Tüm bunların yanında ihtilafın esasına Türk borçlar kanunu hükümleri uygulansa dahi, tüketici işlemi sebebiyle bir hukuki ihtilaf doğmuşsa görevli yer Tüketici Hakem Heyetleri ya da Tüketici Mahkemeleri olmaya devam edecektir.

 

Av. Oğuzcan Görgöz 

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN