Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

KONKORDATO VE ÇEKLE İLGİLİ KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİNE SEBEBİYET VERME SUÇU

KONKORDATO VE ÇEKLE İLGİLİ KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİNE SEBEBİYET VERME SUÇU

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 795. maddesinde çeklerin görüldüğünde ödeneceği, buna aykırı kayıtların yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre çekin üzerinde yazan düzenlenme tarihine göre kanuni ibraz süresinde muhatap bankaya ibraz edilen çekin hamile ödenmesi gerekmektedir. Bu düzenlemenin amacı çekin kredi aracı olarak değil ödeme aracı olarak kullanılmasını sağlamaktadır.

5941 sayılı Çek Kanunu’nun üçüncü maddesi ile “31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir” çeklerin düzenlenme tarihinin ileri tarihli yazılabileceği ve bu tarihten önce çeklerin bankaya ibrazının geçersiz olduğu düzenlenmiş, aslında TTK’da ödeme aracı olarak düzenlenen çeklerin ileri tarihli yazılarak düzenlenebilmesine yani çekin ticari hayatta kredi aracı kullanılmasına izin verilmiştir. Ülkemiz haricinde çeklerin kredi aracı olarak kullanılması mümkün değilken Türkiye’deki ticari alışkanlıklar gereği kanun koyucu, belirli bir tarihe kadar çeklerin ticari hayatta kredi aracı olarak kullanılması sağlanmıştır.

Çek Kanunu’nun 5. maddesine göre, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında uygulanacak ilk yaptırım adli para cezasıdır. Karşılıksızdır işlemine sebebiyet veren kişi hakkında karşılıksız kalan çek tutarından az olmamak üzere 1500 güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesindeki adli para cezasının infazı hakkındaki hüküm gereği adli para cezası ödenmezse ve adli para cezası taksitler halinde belirlenmiş ise geri kalan borç tamamen tahsil edilecek ve ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilecektir. Çek Kanunu’nun 5/11 maddesi gereğince ise hapis cezasının yerine yerine kamuya yararlı bir işte çalışma hükümleri bu suçta uygulanmayacaktır.

Yazımız konusu konkordato sürecinin bu suça etkisi üzerinedir. Borçlarını mevcut haliyle ödeyemeyecek olan gerçek ve tüzel kişi, borçlarını belirli bir yapılandırma ile ödemesi üzerine kurulu konkordato projesinin tasdiki talebiyle mahkemeye başvurduğu takdirde ve gerekli şartlar mevcutsa mahkeme, borçluya hakkında geçici mühlet, sonrasında ise yine şartlar mevcutsa kesin mühlet süreleri vermektedir. Bu süreler zarfındaki tedbir kararları neticesinde borçlu geçici mühlet kararı tarihinden önceki borçlarını yapılandırarak ödeme imkânı bulacaktır. Nihayetinde projenin tasdik edilmesi alacaklıların belirli bir kabul oyuyla sağlanacaktır, projenin tasdiki konkordato projesinin aleyhinde oy kullanan alacaklıları da bağlayacaktır.

Geçici mühlet ilanından sonra keşide edilmiş ve vadesi bu tarihten sonra ve mühlet içerisinde gelen çekler, konkordato projesine dahil edilemeyeceğinden bu çekler için konkordatonun suça etkisi sadece fail yönündendir. Konkordato davasını yürüten mahkemece, konkordato sürecinde çek hesabını yönetimi, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme gibi yetkilerin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesi yönünde bir karar verilmişse ve bankaya ibraz edilen çek, komiserin yetkili olduğu dönemde karşılıksız çıkmışsa şirket yetkililerin cezai sorumluluklarından bahsedilemez, ancak bu yetkiler şirket yetkilisinden alınıp komisere verilmemişse şirket yetkililerin cezai sorumluluklarının olacağı kabul edilmelidir. Borçlu çekin ibraz tarihinde konkordato mühleti içerisinde olmasına rağmen konkordato mühletinin çek düzenlemeye engel olduğuna ve çekin karşılığının bankada bulundurma sorumluluğunu kaldırmadığına ilişkin bir hüküm bulunmaması ve çekin projeye dahil olmamasıdır.

Geçici mühlet tarihinden önce keşide edildiği ispatlanmış ve vadesi konkordato mühleti içerisinde gelen çekler de konkordato projesine dahil değildir ancak çekin verilmesinin sebebi olan ticari ilişkiden doğan borç projeye dahil edilebilmektedir, bu durum yukarıda izah edildiği gibi çekin ülkemizde şuan ileri tarihli düzenlenebilen bir kredi aracı olarak kullanılabilmesidir. Böyle bir durumda çek, bankaya ibraz edildiğinde tedbir kararları gereğince muhatap bankaca ödeme yapılmayacaktır. Bu durumda borçlunun süresinde çek karşılığının muhatap bankada bulundurmamasının sebebi emredici kanun emrinden kaynaklandığından, suçun oluşması için asıl kurusun kasıt olduğundan çekin ibrazında karşılığının bulunmamasında keşidecinin kasıt ile hareket ettiğinden bahsedilemeyeceği ve ilgilinin cezai sorumluluğunun bulunmadığına ilişkin görüşler bulunmaktadır. Ancak bu durumda henüz projenin tasdik edilip edilmeyeceği belli olmadığından konkordato davasının bekletici mesele yapılıp yukarıdaki paragraftaki hususlar da değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir.

Vadesi geçici mühlet ilanından önce olan ve karşılıksızdır işlemi yapılan çekler için konkordatonun suça etkisi iki farklı durum için değerlendirilmelidir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2019/23974 E. 2019/9339 K. sayılı kararı ile konu hakkındaki hukuki tartışmalara açıklık getirmeye çalışmıştır. Bu karara göre karşılıksız çek suçu ile ilgili yargılama yapan mahkeme ilk olarak devam eden konkordato davasının eldeki dava yönünden bekletici mesele yapılması gerektiğidir. Konkordato davasının sonucuna göre yani projenin tasdik edilip edilmeyeceği veya konkordato davasının herhangi bir sebeple reddi gibi durumlarda suçun oluşup oluşmadığı farklılık gösterecektir.

İlk olarak konkordato projesinin tüm koşullar sağlanarak mahkemece tasdiki halinde çek hakkında karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçunun unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekmektedir. Bunun nedeni konkordato projesi tasdik edilerek tüm borçlular ile anlaşma sağlanmış olmasıdır. Yukarıda izah edildiği gibi aslında konkordato süreci, borçlu ve alacaklıların aslında alacağın yapılandırılması konusunda vardıkları bir anlaşmadır. Konkordatonun tasdiki proje hakkında olumlu veya olumsuz oy kullanmış bütün alacaklıları bağlayacağından karşılıksız çek hamili alacaklı da oy tercihini hangi yönde kullanmış olursa olsun bu anlaşmaya kanunen dâhil olduğundan sonuca katlanmak zorunda kalacaktır.

Vadesi konkordato mühletinden önce olan çeklerin karşılıksız çıkması durumunda ve konkordato davasının reddedildiği hallerde ise karşılıksız çek şikâyetinin devam etmesi gerekmektedir. Konkordato davası reddedildiği için artık bu hususun karşılıksız çek şikâyeti yargılamasına bir etkisi bulunmayacaktır.

 

Av. Furkan Duru 

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN