Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

KOD UYGULAMASI ANAYASA'YA AYKIRI

KOD UYGULAMASI ANAYASA'YA AYKIRI

Kod uygulaması anayasaya aykırı

Maliye Bakanlığı'nın naylon faturayı engellemek amacıyla uygulamaya koyduğu, ancak iş dünyasında infiale yol açan kod sistemi'ne yargı dur diyor. Kod sistemine isyan eden firmaların açtığı davalar nedeniyle zor günler geçiren vergi mahkemeleri, sicili temiz olan firmaların kod listesinden çıkarılmasına hükmetmeye başladı. 
Kaya Plastik ve Kalyon Plastik in kod listesine alınmalarına ilişkin yürütmenin durdurulması talebiyle açtıkları davada İstanbul 7. ve 8.Vergi Mahkemeleri kod uygulamasının yasalara uygun olmadığı kararına vardı. Her iki şirket tarafından ayrı ayrı Güneşli Vergi Dairesi'ne açılan 2010/1512 ve 2010/1383 esas no lu davalara bakan mahkemeler, davacı şirketlerin kod listesinden çıkarılmasına ve uygulamanın durdurulmasına karar verdi. Kod uygulamasının yasalara aykırı olduğunu açıkça ortaya koyan mahkeme kararında, Hiyerarşik üst makamların mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine olanak sağlayan bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, Anayasa da da buna izin veren bir hüküm yer almamaktadır ifadelerine yer verildi. Davacı şirketler Kalyon ve Kaya Plastik in Kod uygulaması dahilinde sakıncalı mükellefler listesine alınmasını haksız bulan mahkemenin karar metninde, iş hayatında vergi ile ilgili düzenlemelerin yasal dayanağı olması gerektiğine dikkat çekildi.

Uygulama vergi barışını bozuyor
Bu kararlarda, şirketlerin mali durumları ve daha önce herhangi bir vergi soruşturması geçirip geçirmediği etkili oluyor. Daha önce soruşturma geçirmemiş firmaların kod listesinden çıkarılma taleplerini yerinde bulan mahkemeler, bu firmaların kod sistemine alınması uygulamasının yürütmesinin durdurulmasına karar veriyor. Vergi mahkemelerinin verdiği bu kararların gerekçesi ise şöyle: Anayasa ya aykırılık. Dayanağını yasalar ve Anayasa dan almayan düzenlemelerin geçersiz olacağına vurgu yapılan kararda, şu ifadelere yer verildi:
 Davacı mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak kod listesine alınmış ise de gerek davalı idarenin gerek bağlı bulunduğu hiyerarşik üst makamların mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine olanak sağlayan bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, Anayasa'da da buna izin veren bir hüküm yer almamaktadır. Bu şekilde yasal dayanağı olmadan yapılacak bir sınıflandırma vergi barışını bozucu etki yaratacağı gibi Anayasa da güvence altına alınan kişi hak ve hürriyetlerine de aykırılık teşkil eder. Dolayısıyla yasal dayanağı olmadan hukuka aykırı bir biçimde idarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ile davacının kod listesi olarak adlandırılan listede yer alması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Emsal teşkil etmiyor
Vergi konularında uzman avukat Özgün Öztunç, mahkemelerin aldığı bu kararların emsal teşkil etmediğinin altını çizerek, şöyle devam etti: Vergi mahkemeleri kod sistemi nedeniyle açılan davalar yüzünden sıkışmış durumda. Son dönemde mahkemelerin bu tür davalarda davacı şirketler lehine karar verdiğini görüyoruz. Mahkemeler aslında bu konuyla ilgili çok hızlı çalışıyor. Ancak verilen kararlar uygulamaya geçmiyor. Bozuk sicili olan, vergi soruşturması geçirmiş şirketlerin açtığı davalar olumlu sonuçlanmazken sicili temiz şirketlerin kod listesinden çıkarılma talepleri haklı bulunuyor. Yani mahkemelerin verdiği kararlar emsal değeri taşımıyor. Şirketlerin mali geçmişlerine göre karar veriliyor. Haklı bulunan şirketler için yürütmeyi durdurma kararı 60 gün içinde çıkabiliyor. Ancak sicili temiz olmayan şirketlerin açtığı davalar 2 yıla yakın sürüyor. 

70 bin mükellef mağdur oldu
Maliye Bakanlığı'nın naylon faturayı engellemek amacıyla getirdiği ancak daha sonra değiştirdiğini açıkladığı kod sistemi nedeniyle kara listeden çıkamayan şirketler birbirini dava açmaya başlamıştı. Sisteme göre naylon fatura kullanan bir işyerinden alışveriş yapan bir şirketten mal alan başka şirketler de kara listeye giriyor. Yaklaşık 70 bin mükellefi mağdur eden sistemde koda giren şirketler vergi denetimine alınırken, ticari itibarı da sarsılıyor. İhracatçı ise KDV alacaklarını alamıyor, bankalarla ilişkileri zora giriyor. 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iş dünyasının büyük tepkisine yol açan bu uygulamanın 2010 yılı başında kaldırılacağını açıklamış, mükellefi zora sokmayan daha etkin ve gelişmiş bir sistem olan grup sisteminin getirileceğini söylemişti. Yeni sisteme göre vergi denetmenlerinden oluşan komiteler kurulacak ve yoğun incelemeler yapılacaktı. Ancak bu komiteler kurulmadı ve incelemeler yapılmadı. Vergi daireleri de yeni sistemi uygulamak yerine eski usul çalışmayı sürdürdü. Sadece İstanbul daki 11 vergi mahkemesinin yüzde 35 40 lık iş yükünün ve vergi denetmenlerinin elindeki incelemelerin yüzde 80'inin kod davalarından oluştuğu belirtiliyor.

Aram Ekin Duran 

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN