Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

KIYMETLİ EVRAKIN ZİYAİ VE İPTALİ

KIYMETLİ EVRAKIN ZİYAİ VE İPTALİ

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 645. Maddesinde kıymetli evrakın tanımı “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.” şeklinde yapılmıştır. Poroy/Tekinalp’ın Kıymetli Evrak Hukuku Esasları kitabında da belirttiği üzere kıymetli evrakta hak senedi, senet de hakkı takip eder. Kıymetli evrakta hak senede yerleşmiştir. Kıymetli evraka bağlı olan hakkın kullanılabilmesi, kural olarak senedin varlığına bağlıdır. Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür. Kıymetli evrakın zayi olması nedeniyle mahkemeden ödeme yasağı veya iptal kararı yoksa senet borçlusu, senedi kendisine ibraz eden hamile ödeme yapmakla yükümlüdür. Alınmış bir iptal kararı varsa borçlu ödeme yapmaktan kaçınabilir. Senedin iptaline rağmen borçlu, kendisine ibraz edene ödeme yaparsa , ödeme yaptığı kişi gerçek hak sahibi değilse borçlunun bu ödemesi geçerli değildir.Borçlu gerçek hak sahibi senedi ibraz ettiğinde tekrar ödeme yapmak zorunda kalacaktır. Tacirin veya kişinin bir kıymetli evraka ilişkin iki kere ödeme yapmak zorunda kalması o borçluyu ticari olarak sarsacaktır. Kıymetli evrakın iptali hususu bu sebeple hem borçlu hem de alacaklı için önem arzetmektedir.

Kıymetli evrak, kıymetli evrak özelliğini iki şekilde kaybeder. Bunlardan birincisi kıymetli evrakın içerdiği hakkın sona ermesi, ikincisi ise kıymetli evrakın zayi olması sebebiyle açılan iptal davası sonucu zayi olan kıymetli evrakın iptaline ilişkin kararın verilmesi ile kıymetli evrak özelliğini kaybeder.

Kıymetli evrakın zayi olması nedeniyle kıymetli evrakın iptaline ilişkin genel düzenleme TTK’nın 651. ve 652. Maddelerinde düzenlenmiştir. 653 .maddede is çeşitli kıymetli evraka ilişkin özel hükümler saklı tutulmuştur.

 KIYMETLİ EVRAKIN ZAYİ OLMASI NE DEMEKTİR?

TTK’nun 651. Maddesinde “ziya” ve “zayi olma” kavramlarına yer verilmiştir ve maddenin gerekçesinde bu kavramların yerine öztürkçe bir kelimenin özellikle konulmadığına vurgu yapılmıştır. Bunun sebebi, her iki kelimenin tüm anlamlarını içerecek uygun bir karşılığının bulunamamasıdır. “Zayi” ve “ziya” kelimelerine sözlükler esas itibarıyla “yitmiş, mahvolmuş” anlamlarını vermektedir. Yargıtay ise yiten (kaybolan), yırtılan, okunamayacak kadar tahrip olan, elden herhangi bir şekilde çıkan (meselâ, kuyuya düşen, çıkarılamayan, rüzgarda uçan) senetleri “zayi” olmuş senet olarak kabul ediyor. Bu kelime yerine “yiten” kelimesinin kullanılması halinde, kavramın dar yorumlanabileceğinden, “yiten, elden çıkan, harap olan” şeklinde birden çok kelimenin bir arada kullanılmasının da kanun diline uymayabileceğinden endişe edilmiştir. “Zayi” bir kelime değil, anlambilim yönünden anlam yüklü bir kavram olarak değerlendirilmiştir. Kıymetli evrakın zayi olması senedin hak sahibinin rızası dışı elinden çıkması, kaybolması, kullanılamaz hale gelmesi, çalınması, yanması, senedin yıpranarak esaslı unsurlarının okunmaz hale gelmesi, yırtılması anlamlarında kullanılır.

Senedin ana unsurları senet üzerinden anlaşılıyorsa fakat senet yıpranmışsa kıymetli evrakın iptali değil TTK  448. ve 743. Maddeleri gereği yeni bir senet düzenlenmesi istenebilir.

 KIYMETLİ EVRAKIN ZAYİ OLMASI HALİNDE ALINABİLECEK OLAN ÖNLEMLER

A-) ÖDEME YASAĞI KARARI TALEP ETME

Kıymetli evrakı zayi olan hak sahibi ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki yetkili asliye ticaret mahkemesine müracaat ederek, senetin zayi olmuş olması nedeni ile senet borçlusunun senette mündemiç (bir şeyin içinde var olan) olan borcu, senedi ibraz edene ödememesi hususunda ödeme yasağı kararı verilmesi talep edilebilir. Talep sonrası verilen karar borçluya tebliğ edilmelidir çünkü borçlu hak sahibi olmayan kişiye ödeme yapmaması için uyarılmalıdır.

Doktrinde ödeme yasağının ihtiyati tedbir niteliğinde olup olmadığı tartışmalıdır fakat uygulamada ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu kabul edilmektedir. Mahkemenin ödeme yasağı kararı verdikten sonra davacının 2 hafta içerisinde iptal davası açmasının gerekmesi ihtiyati tedbir niteliğinde olduğunu kanıtlar niteliktedir. Ayrıca ihityati tedbir niteliğinde olduğundan dolayı bu kararlar temyize kabil değildir ancak itiraz edilebilir.

Hakim ödeme yasağı talebinde uygulamada genellikle söz konusu senetteki bedelin %10 ile %20’si arasında bir oranda teminat yatırılmasını istemektedir.

 B-) İADE DAVASI AÇMA

TTK 763. Maddeye göre kıymetli evrakı elinden rızası dışında çıkan hamil, kıymetli evrakın kimin elinde olduğunu biliyorsa yetkili ve görevli mahkemeye başvurarak senedi haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı iade davası açabilir.

 C-) İPTAL DAVASI AÇMA

 Kıymetli evrakı zayi olan hak sahibinin hakkının senetsiz ileri sürülebilmesini tek yolu, hak sahibinin senedi zayi olduğunu ileri sürerek mahkemeden senedin iptaline dair bir iptal kararı alması ve bu iptal kararını borçluya ibraz ederek borçludan hakkını isteyebilmesidir. Davacının mahkemeyi hak sahibi olduğu ve kıymetli evrakın zayi olduğuna inandırması gerekmektedir.

Iptal davasının kabul edilebilmesi için senedin içerdiği hakkın mevcut olması gerekir. Aksi takdirde davacının iptal davası açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır.  Bu husus birçok Yargıtay kararında da vurgulanmıştır.

TTK’nın 651. Maddesinin 2. Fıkrası aynen “ Kıymetli evrakın zayi olduğu ve zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” şeklindedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere senedin iptalini senedin içerdiği hakkın alacaklısı talep edebilir. Örnek vermek gerekirse zayi olan hisse senetlerinin iptali için şirketin değil, hissedarın iptal davası açması gerekir.

Kıymetli evrak mahkeme tarafından iptal edilirse hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir veya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir.İptal kararını almış olan hak sahibi, iptal kararına dayanarak, ipral edilen senetteki hakkını bir başkasına devredebilir.

Mahkemenin verdiği iptal kararı ilgilinin borçlu olup olmadığını saptamayacaktır, hak sahibinin teşhisine olanak verecektir. Ayrıca verilen iptal kararının iptaline ilişkin bir dava da açılabilir.

Yukarıda ki açıklamalarım kıymetli evrakın iptaline ilişkin genel düzenlemelere istinaden yapılmıştır. Nama yazılı senetlerin iptali için TTK 661-669, emre yazılı senetlerin iptali için 831/2. Madde yollaması ile 757-765, hamile yazılı senetlerin iptali için ise 778. ve 818. Maddeleri yollamasıyla 757-765 maddelerinde ki özel düzenlemeler saklıdır.

 

Stj. Av. Mustafa Burak Nalbant 

 

Kaynakça:

  1. Ahmet Sezer, 2016, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal Davası, Adalet Yayınevi
  2. Poroy/Tekinalp 2013, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Vedat Kitapçılık
  3. Özkan Gültekin, 2013, Kıymetli Evrakın Ziyai Nedeniyle İptalinde ve Önleyici Tedbir Yargılamasında Görevli Mahkeme Sorunu, TAAD, Yıl:4, Sayı:15
  4. Mahmut Çoşkun, 2012, Kıymetli Evrak Hukuku, Adalet Yayınevi
MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN