Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

İFLAS DIŞI KONKORDATODA KESİN MÜHLETİN ALACAKLILAR VE BORÇLULAR BAKIMINDAN SONUÇLARI İLE KONKORDATONUN MÜŞTEREK BORÇLU VE KEFİLLERE, REHİNLİ MALLAR İLE FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİNE KONU MALLARA ETKİLERİ

İFLAS DIŞI KONKORDATODA KESİN MÜHLETİN ALACAKLILAR VE BORÇLULAR BAKIMINDAN SONUÇLARI İLE KONKORDATONUN MÜŞTEREK BORÇLU VE KEFİLLERE, REHİNLİ MALLAR İLE FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİNE KONU MALLARA ETKİLERİ

I- Kesin Mühlet

Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olan borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilme imkanına sahiptir.

Nitekim önemle belirtilmesi gerekir ki, konkordatoyu borçlunun yanı sıra, borçlunun alacaklılarından herhangi biri de gerekçeli dilekçesini mahkemeye sunmak kaydıyla talep edebilme hakkına sahiptir.

Konkordato talebi üzerine mahkeme tarafından belgelerin eksiksiz olduğu tespit edildikten sonra derhal verilen geçici mühlet kararı 3 aylık olup kararı veren mahkeme tarafından söz konusu mühlet en fazla 2 ay uzatılabilir. Dolayısı ile geçici mühletin toplam süresi 5 ayı geçemeyecektir.

Nitekim ayrıca geçici mühlet kararı ile birlikte mahkeme tarafından borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirler alınır.

Geçici mühlet içerisinde, atanmış olan komiser tarafından mahkemeye sunulan rapor ile birlikte mahkeme tarafından borçlu veya konkordato talep eden alacaklı duruşmaya davet edilerek dinlenir, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya “1 yıllık” kesin mühlet verilir. Söz konusu süre güçlük arz eden özel durumlarda talep üzerine(Komiser/Borçlu tarafından) 6 aylığına uzatılabilir.

Kesin mühletin verilmesinin akabinde komiser tarafından alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edildiği ilan yapılır. 288. Madde uyarınca yapılan ilan ile 15 gün içerisinde alacağını bildirmeyen alacaklıların konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yapılır.

Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

  • Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçları

İİK 294. Maddesindeki değişiklik ile kesin mühletin verilmesinin akabinde hiçbir takip yapılamaz ve başlamış olan takipler durur. Bununla birlikte alacaklılar tarafından ihtiyati tedbir ve haciz kararları uygulanamaz. Ayrıca kesin mühlet süreci kapsamında zamanaşımı ve hak düşürücü süreler de işlemeyecektir. Alacaklara ilişkin işletilecek olan faizler bakımından ise rehinli alacaklar hariç olmak üzere süreç kapsamında faiz işletilemeyecektir.

İİK 295. Maddeye göre, mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.

Burada belirtmek gerekir ki; 295. Maddedeki “Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları” düzenlemesi ile 307. Maddedeki “Rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi” düzenlemeleri birbirine karıştırılmamalıdır. İlki konkordato kesin mühletinin verilmesinden sonraya ilişkin olup ikincisi konkordatonun tasdikinden sonraki süreçte rehinli malların durumunu düzenlemektedir.

İİK 296. Maddeye göre, sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.

İİK 297. Maddeye göre, borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır. Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292’nci madde çerçevesinde karar verir.

Takiplere ilişkin istisnalar ise; 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilmekte olup ayrıca rehinle temin edilmiş alacaklara ilişkin rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip işlemleri satışın yapılması haricinde devam edebilir.

Takas ve alacağın devri sözleşmeleri bakımından ise kanun koyucu tarafından özel hükümler ile bu hususlar düzenlenmiş olup; takasın şartları değiştirilmemiş yalnızca sürecin başlangıcı olarak geçici mühletin verilmesinin esas alınacağı belirtilmiştir.

Ayrıca önemle belirtilmesi gerekir ki komiserin uygun görüşü ve mahkeme onayı ile borçlunun tarafı olduğu sürekli borç ilişkileri sona erdirilebilir. Ancak bu kapsamda hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.

  • Kesin Mühletin Borçlu Bakımından Sonuçları

Değişiklik ile birlikte 297. Madde kapsamında düzenlenen hüküm uyarınca borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren; rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi ola devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz.

Borçlu tarafından bu yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, yapılan işlemler hükümsüz olacaktır ve ayrıca borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisi ortadan kaldırılabileceği gibi 292. Madde kapsamında iflasa tabi borçlular bakımından resen iflasına karar verebilir.

II-           Konkordato Projesinin Kabulü

Konkordato projesi; kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların 2/3’sini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmesi halinde kabul edilmiş sayılır.

Önemle belirtilmesi gerekir ki oylamada yalnızca konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilecekken 206/1. madde kapsamındaki imtiyazlı alacaklar ile borçlunun eşi, çocuğu ve evlilik bağı kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi çoğunluk hesabında dikkate alınmaz.

Rehinle temin edilmiş alacaklar bakımından ise 298. Madde kapsamında takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kalan alacak miktarları bakımından hesaba katılırlar. 298. Maddeye göre, konkordatonun tasdiki yargılamasından önce komiserce yapılacak ön hazırlıklar bulunmakta olup bu hazırlıkların en önemlisi, borçlunun mallarının deftere kaydedilmesi ve bu malların kıymetlerinin belirlenmesidir. Konkordato komiseri, görevlendirildiğinde hemen borçlunun mallarının defterini tutarak bütün bu malların değerlemesini yapacak, borçlunun malları başka bir yerde ise bu kıymet takdiri malların bulunduğu yer icra dairesince istinabe suretiyle yapılabilecektir. Komiser rehinli malların da kıymetini takdir edecek ve bu takdir ettiği bedeli alacaklılar toplantısından önce rehinli alacaklılara ve borçluya yazılı olarak bildirecektir.

Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ise mahkeme tarafından karar verilecektir.

Toplantının  sonucunda düzenlenen konkordato tutanağı tutularak imza altına alınır. Ayrıca toplantının bitiminden itibaren 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.

İltihaklar için verilen 7 günlük sürenin bitiminden itibaren komiser, yine 7 gün içerisinde konkordatoya ilişkin tüm belgeleri, projenin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmamasına ilişkin raporu ile birlikte mahkemeye sunar.

  • Konkordatonun Mahkeme Tarafından İncelenmesi ve Tasdiki

Komiserin gerekçeli raporunun sunulmasının akabinde mahkeme tarafından karar verilebilmesi için yargılama süreci başlattırılır. Mahkeme komiseri dinledikten sonra kesin mühlet içerisinde kararını vermek zorunda olup karar için tayin olunan duruşma günü yine 288. Madde uyarınca ilan olunur. Eski düzenlemeden farklı olarak, itiraz edenlerin duruşmada hazır bulunabilmelerinin şartı, itiraz sebeplerini, mahkemeye, duruşma gününden en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirmiş olmalarına bağlanmıştır. Aksi halde duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmeleri mümkün olmayacaktır. Böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeni, her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı aksatabileceği endişesidir.

Değişiklik yapılan 305. Madde kapsamında konkordatonun tasdikinin şartları ise şu şekilde belirtilmiştir;

-Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması,

-Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması,

-Kanunen aranan çoğunluk nisabı ile projenin kabul edilmiş olması,

-İİK 206 kapsamındaki imtiyazlı alacaklılardan 1. Sırada olanların tam olarak ödenmesi ve mühlet içerisinde yeterli teminata bağlanmış olması,

-Tasdik için gerekli harcın vezneye depo edilmiş olması.

Belirtilen şartların varlığı halinde mahkeme tarafından konkordatonun tasdiki kararı verilir. Bu karar ile birlikte, bu kısım alacak artık borçludan talep edilemeyeceğinden alacaklıların alacaklarından ne ölçüde vazgeçtiği; ihlali konkordatonun feshine yol açacağından herhangi bir tereddüt yaratmayacak netlikte ödeme planı vb. hususlar kararda detaylıca belirtilir. Mahkeme tarafından ayrıca bu hususların yerine getirildiğinin kontrol edilebilmesi için kayyım tayin edilmesine karar verilebilir.

Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olup 206.maddenin 1.sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar ile rehinli alacaklıların rehin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve amme alacakları hakkında bağlayıcılık arz etmemektedir.

  • Rehinli Mallar ile Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Mallara İlişkin Erteleme Kararı

Borçlunun talebi üzerine konkordatonun tasdiki kararında rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışı ile Finansal Kiralama Sözleşmesi’ne konu malların iadesinin karardan itibaren 1 yılı geçmemek üzere ertelenmesine karar verilebilir. Ancak mahkeme tarafından bu kararın verilebilmesi için değişiklik ile yeniden düzenlenen 307. Madde kapsamında sayılan şartların varlığı gerekmektedir. Verilen bu karar yine mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde kaldırılabilir.

Kanun koyucu, rehin alacaklısının, rehinli malı muhafaza altına aldırmasının ve satış aşamasının önüne geçmek için, rehin alacağının konkordatodan önce doğması, rehinli alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faiz alacağının bulunmaması ve rehinli malın paraya çevrilmesi durumunda borçlunun ekonomik varlığının ve dolayısıyla konkordatoyla hedeflenen sonucun tehlikeye düşeceğinin yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiğine işaret etmiş ve bu şartların hepsini bir arada aramıştır. Rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesinin ertelenmesi halinde satış isteme süreleri işlemeyecektir.

               307. maddenin ikinci bölümünde ise, borçlunun elinde bulunan finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesinin şartları düzenlenmiştir. Finansal kiralama konusu mallar, rehinli mallar gibi çoğu kez işletmeninin faaliyetlerini sürdürebilmesi için son derece hayati olmakta ve bunların borçludan alınması, tasdik edilen projenin gerçekleşmesini imkansız hale getirebilmektedir. Bu nedenle rehinli malların paraya çevrilmesinin ertelenmesine benzer bir düzenleme yapılmıştır.

C- Konkordatonun Müşterek Borçlu Ve Kefillere Tesiri

Alacaklı, konkordatoya kabul oyu vermemiş ise müşterek borçlu ve kefillere karşı bütün haklarını muhafaza eder. Yani onlardan konkordato yokmuş gibi alacağın tamamını isteyebilir. Bu halde müşterek borçlu veya kefil konkordato ile yapılan tenzilattan veya vadeden yararlanamaz. Ancak, alacaklı konkordatoyu kabul etmişse, müşterek borçlu veya kefilden de alacağını konkordato şartlarına göre isteyebilir. Fakat alacaklı, kendi haklarını müşterek borçlu veya kefile ödeme karşılığında temlik etmeyi teklif eder ve alacaklılar toplantısının en az on gün öncesinden bildirirse, müşterek borçlu veya kefile karşı haklarını tam olarak muhafaza eder. Ayrıca, alacaklı müracaat hakkına zarar gelmeksizin müşterek borçlu veya kefile konkordato müzakeresine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir. Bunun üzerine müşterek borçlu veya kefil toplantıda nasıl oy kullanırsa kullansın alacaklı müşterek borçlu veya kefile karşı müracaat hakkını tam olarak muhafaza eder.

Konkordatoda oy hakkı bulunmayan imtiyazlı alacaklılar, borçlunun yakınları ve rehinli alacaklılar ise konkordatoya yazılmış olmak şartıyla, müşterek borçlu ve kefillere karşı da alacağın tam olarak ödenmesi için bütün haklarını korurlar.

 

Av. Pınar Yar Karaata

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN