Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

HALKIN KIYILARDAN YARARLANMA HAKKI KARŞISINDA PLAJ İŞLETMELERİNİN HUKUKİ DURUMU

HALKIN KIYILARDAN YARARLANMA HAKKI KARŞISINDA PLAJ İŞLETMELERİNİN HUKUKİ DURUMU

Anayasamız 43. Maddesi ve 7121 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmakla birlikte kıyılardan yararlanmada kamu yararı önceliklidir. Kıyı Kanunu Madde 5 uyarınca kıyıların eşit ve serbest olarak herkesin yararlanmasına açık olduğu hüküm altına alınmış olsa da uygulamada halkın sahil ve plajlara erişimi ve yararlanması bakımından birtakım sorunlar yaşanmaktadır.

 

Bu yazıda plaj işletmelerinin hukuki niteliği; sabit ve seyyar unsurlar ile sahil üzerindeki işgalleri ve işgal ettikleri alan bakımından halkın kullanımı engelleme, kısıtlama, ücrete tabi tutma şeklindeki müdahaleleri; son olarak bu müdahalelere karşı başvurulabilecek yasal yollar incelenecektir.

 

1. Anayasa ve Kıyı Kanunu’na Göre Kıyılar Herkesin Eşit Ve Serbest Olarak Yararlanmasına Açıktır. Kamu Yararı Önceliklidir.

 

Anayasamız 43. Maddesinde “kıyılardan yararlanma” hakkına yer verilmiştir. Madde uyarınca: “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir.” denilmiştir.

 

Kıyılardan yararlanma imkân ve şartları hakkında düzenlenmiş en kapsamlı kanun ise 7121 sayılı Kıyı Kanunu’dur. Kıyı Kanunu’nun işbu yazı bakımından en önemli hükmü Genel Esaslar Başlıklı 5. Maddesidir. İşbu maddede kıyıların mülkiyetinin devlete ait olduğu, yararlanma bakımından ise herkesin eşit ve serbest olduğu; kamu yararına öncelik verildiği ifade edilmiştir. Genel kuralın eşit ve serbest yararlanma olması karşısında turistik faaliyetler ve ekonomik gerekçeler ile özel işletmeler kıyıları işgal etmekte; plaj girişlerini ücrete tabi tutmakta, şezlong, şemsiye, duş gibi çeşitli hizmetlerden istifade etmeyi mecbur kılmaktadır.

 

7121 sayılı Kanun’un 5. Maddesi ilgili bendi uyarınca sahil şeritlerinde yapılacak yapıların kıyıdan en az 50 metre uzakta olması gerekmektedir. Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanların ise yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebileceği hükmedilmiştir. 6. Madde ile ise kıyıların herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olduğu tekrar edilerek kıyılara yapı yapılmasının yasak olduğu; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engellerin oluşturulamayacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Hükmün lafzından kıyılarda yapı yapılmasının yasak olduğu ve hiçbir fiziki engelin konulamayacağı açıkça anlaşılsa da hukukumuzda aksi şekilde yapı ve işletme kurulmasına imkân tanınmıştır. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile turizm yatırımı belgesi veya turizm işletmesi belgesi alarak plaj işletmeleri ve konaklama yapıları; teşvik tedbirleri ile istisna, muafiyet ve haklardan yararlanabilmektedirler.

 

2. Turizm İşletme Belgesi ve Plaj İşletmelerinin Sahip Olması Gereken Asgari Şartlar

 

Turizmi Teşvik Kanunu’na ek ve tamamlayıcı olarak Basit Konaklama Tesisleri ile Plaj İşletmelerinin Belgelendirilmesine İlişkin Yönetmelik, 25 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik kapsamında plaj işletmeleri bakımından aranan şartlar düzenlenmiş ve denetim mekanizmasının işlerlik kazanması bakımından düzenlemeler yapılmıştır.

 

 Turizmi Teşvik Kanunu ile Basit Konaklama Tesisleri ile Plaj İşletmelerinin Belgelendirilmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında aranan tüm şartları sağlayan ve belgelerini alan işletmelerin çalışma izni alma ve ticari faaliyette bulunmaları mümkün olmuştur. Yönetmelik kapsamında plaj işletmelerinin sahip olması gereken asgari şartlar ise Madde 8’de sayılmıştır. Yönetmeliğe göre plaj işletmelerinde:

 

- İdari ünite olmalıdır.

- Müşteriler için soyunma kabinleri ve duşlar ile kadın ve erkek müşteriler için ayrı   tuvaletler bulunmalıdır.

- Basit yeme-içme hizmetinin verildiği alan veya büfe hizmeti verilmelidir.

- Personel işlerine ve görevlerine uygun kıyafet giymelidir.

- Gümüş sertifikaya sahip en az iki cankurtaran, cankurtaran gözetleme kulesi olmalıdır.

- Müşteri kullanımına sunulan, bakımları düzenli yapılan temiz gölgelik, minder, şezlong gibi malzemeler olmalıdır.

- Güvenli yüzme alanının sınırları şamandıralarla belirlenmelidir.

- İlkyardım malzemeleri bulunmalıdır.

- Plaj alanında yeterli sayıda çöp kutuları konulmalıdır.

- Plaj alanının temizliği ve bakımı sürekli olarak yapılmalıdır.

 

Yukarıda anılan belgelerin alınması ve sayılan asgari şartların sağlanması ile plaj işletmeleri idare hukuku kapsamında kamu malından özel yararlanma hükümlerine tabi şekilde faaliyet gösterecektir. “Esasen bu tür yararlanmaların ya da özel işgallerin, kamu hizmetine tahsisli malların esas amacının gerçekleşmesine engel olması oranında yasaklanması gerekmektedir. Ancak bu oran sınır değerleri aşmadığı takdirde özel yararlanmaya izin verilmektedir. Bu izin vermenin doğal bir sonucu olarak da işgalcilerden “işgaliye”, “ecri misil” ve benzeri bedellerinin alınması yoluna gidildiği görülmektedir.” [1]

 

Buradan da anlaşılmaktadır ki tüm yasal gerekleri karşılamasına ve çalışma izni almasına rağmen plaj işletmeleri hukuken “fuzuli şagil” olup kamunun yararlanma hakkı karşısında ikincil konumdadırlar. Kıyılardaki işgaller teoride adlandırıldığı üzere “seyyar unsurlar” ve “sabit unsurlar” ile yapılan işgaller olmak üzere iki farklı şekilde ortaya çıkmaktadır. Sabit unsurlarla yapılan işgaller, doğal kıyının üzerinin beton, taş veya toprakla kaplanması şeklinde olabildiği gibi, kıyı üzerine bina ve benzeri yapı yapılması olarak da karşımıza çıkmaktadır. Seyyar unsurlarla yapılan işgaller ise, genellikle kumsalın üzerine şezlong ve şemsiye gibi taşınabilir eşyalar konulması şeklindedir. Her iki işgal şekli de sıklıkla karşımıza çıkmakta olup tüm bu açıklamalar ışığında plajlara girişin ücrete bağlanması, halkın sahillerden yararlanmak istemesi karşısında hizmet almaya mecbur bırakılması hususlarının hukuki sonuçlarının değerlendirilmesi isabetli olacaktır. [2]

 

3. Plajlara Giriş Ücreti Alınması Hukuka Aykırı Olup İşletmelerden Hizmet Alımı Mecburi Tutulamaz.

 

Günümüzde sıklıkla karşılaşıldığı üzere işletmeler hukuka aykırı şekilde kıyı şeridini tel örgü yahut çit ile kapatarak halkın plaja girişini ücrete tabi tutmaktadır. Ayrıca plaj giriş ücretine ek olarak şezlong ve şemsiye kiralama mecburiyeti getirmekte, asgari harcama sınırları koymaktadır. Tüm bu uygulamalar yazının başında da ifade ettiğimiz üzere halkın kıyılardan eşit ve serbest olarak yararlanma hakkını ihlal etmektedir.

 

Plaj işletmelerinin bu şekilde halktan ücret alması hukuka aykırı olup haksız kazanç niteliğindedir. Ücret vermeyi reddettiğiniz durumda işletme tarafından halkın plaja alınmasının engellenmesi ise Anayasa Madde 23’te koruma altına alınmış olan “Seyahat Hürriyeti”nin ihlali teşkil edecektir. İşbu hak ihlallerine karşı her zaman kolluk kuvvetlerine başvurulması mümkündür.

 

Danıştay 6. Dairesinin (Esas 1998/865, Karar 1999/1147 sayılı ve 03.03.1999 tarihli Kararı): “İşlem ile her ne kadar, Kıyı Kanunu ve Yönetmeliği hükümlerine ve plan kararlarına uyulması, toplumun yararlanmasına açık tutulması ve geliş geçişin engellenmemesi kaydıyla kiralanma öngörülmüşse de, bu şekilde bir kira sözleşmesi ile de olsa, doğal niteliği itibariyle kamu malı olan kıyılarda kamu yararını ortadan kaldıracak veya engelleyebilecek biçimde ve bu yerlerden herkesin eşit olarak yararlanma hakkını kısıtlayabilecek özel mülkiyet ilişkisinin kurulması olanağı bulunmamaktadır. gerekçeli kararı ile de her ne kadar özel yararlanma ilişkisi kurulsa da kamu yararını ortadan kaldıracak veya engelleyebilecek biçimde herkesin eşit yararlanma hakkını kısıtlayacak herhangi bir hukuki ilişki kurulmasının mümkün olmadığı hüküm altına alınmıştır.

 

4. Plaj İşletmelerinin Almış Olduğu Hukuka Aykırı Ücretlere Karşı Tüketici Hakem Heyetine Başvuru İmkânı

 

Salt kıyılardan yararlanmak amacıyla, bilmeden yahut mecbur kalınarak verilen ücretlerin iadesi amacıyla Tüketici Hakem Heyetine başvuru yolu açıktır. Ödenen bedel 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68. maddesinde yer alan sınırın altında ise, verilen ücreti gösterir belge dayanak gösterilerek, Tüketici Hakem Heyetleri nezdinde başvuru yapılması sonucunda kıyılardan yararlanma karşılığından hukuka aykırı olarak alınan ücretler iade edilebilecektir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 İnci Ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6’ncı Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğ’in 5. Maddesine göre 2023 yılı bakımından yapılacak başvurularda değeri 66.000 TL (altmışaltı bin) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, İl veya İlçe Tüketici Hakem Heyetlerinin görevli olduğu hüküm altına alınmış olup bu itibarla Hakem Heyetlerine başvuru; başvurunun parasal sınırı karşıladığı kıyı kullanımları bakımından mümkündür.

 

Plaj işletmeleri tarafından plajda bulunmanız, denize girmeniz ve kıyı şeridinde vakit geçirmeniz gerekçesiyle tahsil edilen; kıyılardan yararlanmaya ilişkin ücretlerin hukuka uygun bir tahsil dayanağı bulunmadığından Tüketici Hakem Heyetine başvuru ile iadesi mümkündür. Ancak belirtilmelidir ki bu kapsamda herhangi bir hizmet alımı karşılığı ödenen; örneğin şezlong ve şemsiye kullanımı yahut yeme-içme sonucunda ödenen ücretler bu kapsamda bulunmamaktadır.

 

5. Sonuç Olarak

 

Kıyılar; doğal güzelliği, ekolojik değeri korunmak ve tüm toplumun eşit ve serbest kullanımına sunulabilmek üzere devletin mülk ve tasarrufu altında bulunmaktadır. Ek olarak kıyıların turistik önemi gereği milli gelir elde etmek, sahillerin çeşitli hizmet ve olanaklarla niteliğini iyileştirmek amacıyla istisnai olarak özel işletmelerin faaliyetlerine de alan açılmaktadır. Kamu malından özel yararlanma hükümleri çerçevesinde işgal bedelini ödemek ve yasal gereklilikleri sağlamak karşılığında işletmeler kıyılarda ticari ve turistik faaliyet gösterebilmektedir.  Halkın kıyılardan yararlanması anonim yararlanma olup serbest, bedava ve eşit şartlarda gerçekleşirken; kamu mallarından özel yararlanmalarda ise, anonim yararlanmanın aksine, izne ve bedele tabi olup ayrıca geçicidir. [3]

 

Anonim yararlanmanın serbest, eşit ve bedava olması gerekliliği karşısında plaj işletmelerinin varlığı kamusal yarar ile özel yararı karşı karşıya getirmektedir. Bu durumda uygulamada kamunun plajlardan yararlanması ücrete tabi tutularak kısıtlanmaktadır. Bu kısıtlamalar hukuka aykırı olup işletmelerin sunmuş olduğu hizmetlerden istifade etmeksizin kıyı şeridinde vakit geçirmek; denize girmek, güneşlenmek mümkündür.

 

Kamunun serbest, ücretsiz ve eşit yararlanma hakkı teoride mevcut olsa da pratikte çoğu zaman karşılığını bulmamaktadır. O vakit plaja girişi engellenen kişilerin seyahat özgürlüğüne ve kıyılardan yararlanma hakkına müdahale edildiği gerekçesi ile kolluktan müdahaleye son verilmesini isteme hakkı bulunmaktadır. Plaja girişin engellenmediği ancak ücrete tabi tutulduğu durumlarda ise hukuka aykırı olarak talep edilen ücretler bakımından Tüketici Hakem Heyetine başvuru yolu mevcuttur. İlgili ücretlendirmeye ait fiş ile Hakem Heyetine başvurularak ödenen bedelin iadesi mümkündür.

 

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde tatil beldelerine ulaşımın ekonomik nedenlerle güçleşmesi; bu nedenle yaygın olarak sorun yaşanan ve merak konusu haline gelen ücretli plajların hukuki durumu ve kamunun kıyılardan eşit ve serbest yararlanma hakkı işbu yazı ile özetlenmeye çalışılmıştır. Halkın yasal ve anayasal garanti altındaki haklarının yeterli ve düzenli devlet denetimi ve de halkın bizzat yasal yollara başvurması ile korunması mümkündür.

 

Av. Gamze Nur Şan

 

Kaynakça:

1. “Kahan Onur ARSLAN, “Kamu Malı Niteliğinin Tespiti ve Kamu Mallarından Yararlanmanın Esasları”, TBB Dergisi 2017, s.78”

2. “Bilal YÜCEL, “Kıyı İşgallerine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Maliye Dergisi, Sayı 154, Ocak-Haziran 2008, s.30”

3. “Refik KİRAZ, “İdare Hukukunda Kamu Mallarından Yararlanma” Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Yüksek Lisans Tezi”

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN