Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ VE ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİ ARASINDAKİ GÖREV AYRIMI

FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ VE ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİ ARASINDAKİ GÖREV AYRIMI

6102 sayılı 13.01.2011 tarihli Türk Ticaret Kanunu madde 5 uyarınca, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri, Ticaret Mahkemeleri tarafından görülmektedir. 6769 Sayılı 22.12.2016 tarihli Sınai Mülkiyet Kanunu madde 156 uyarınca; Sınai Mülkiyet Kanunu ile düzenlenen davalar, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından görülmektedir. 5846 sayılı, 05.12.1951 tarihli Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu madde 76 uyarınca, Fikri ve Sınai Haklar Hukuka Mahkemeleri görevlidir.  

 

Asliye Ticaret Mahkemeleri ve Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri özel nitelikte mahkemeler olup aralarında görev ilişkisi bulunmaktadır. FSEK ve SMK’da düzenlenen hakların TTK’da düzenlenen haklarla yarışması nedeniyle, görevli mahkemenin tespiti hususunda uygulamada bazı problemler yaşanmaktadır.

 

Bu çalışma uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemelerinin ve Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görev alanlarına kısaca değinilecek olup Yargıtay kararları üzerinden, mahkemelerin görev alanlarına ilişkin incelme yapılacaktır.

 

1. Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görev Alanı

 

TTK madde 5 uyarınca, tüm ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanına girmektedir. Ticari nitelikteki davaların ve çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu TTK madde 4 ile açıklanmıştır. TTK madde 4 kapsamında değerlendirilen tüm dava ve çekişmesiz yargı işleri, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

 

TTK

MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.

 

Tarafların tacir olup olmadığına; işlem ve fiilin ticari işletmeyle ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, kanun gereği ticari sayılan davalar, mutlak ticari dava olarak nitelendirilir. TTK ile düzenlenen davalar ve başka kanun uyarınca düzenlenmiş olmakla beraber, TTK madde 4 uyarınca ticari dava olarak sayılan davalar bu kapsamda yer almaktadır.

 

Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılmaktadır.  Bu kapsamda kalan davalar nispi ticari dava olarak nitelendirilmektedir [1].  

 

Ticari İşlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar, şirketler hukukundan kaynaklanan, uyuşmazlıklar, rekabet hukuku, iflas ve konkordato davaları, deniz ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanına girmektedir. TTK madde 4 uyarınca sayılan ticari davalar arasında, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta düzenlenen hususlardan kaynaklanan davalar ticari dava niteliğinde olup, Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanına girmektedir. Aşağıda değinilecek olmakla birlikte FSEK uyarınca ise fikri mülkiyet hukukundan kaynaklan uyuşmazlıklar ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri görev alanına girmektedir.

 

2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin Görev Alanı

 

FSEK ve SMK ile düzenlenen davalar, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri görev alanına girmektedir. FSEK ile eserden kaynaklanan maddi ve manevi haklar düzenlenmiştir.  SMK ile marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ve geleneksel ürün adlarından kaynaklanan haklar düzenlenmiştir.

             

SMK Madde 156

Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.

FSEK Madde 76

Bu Kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan dava ve işler ile bu Kanundan kaynaklanan ceza davalarında görevli mahkeme, Sınai Mülkiyet Kanununun 156 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen mahkemelerdir.

 

FSEK ve SMK ile düzenlenen haklara ilişkin uyuşmazlıkların, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği düzenlenmiştir. Ancak TTK ile Fikri Mülkiyet Mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklar, mutlak ticari dava kapsamında kalmaktadır.

             

FSEK uyarınca hak sahibi, tecavüzün ref’i, tecavüzün meni, maddi ve manevi tazminat ve elde edilen karın devri talep edilebilmektedir.

 

SMK ile YİDK Kararının iptali davası, tescilin iptali davası, hükümsüzlük davası, fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti, muhtemel tecavüzün önlenmesi, tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün kaldırılması ve maddi ve manevi zararın tazmini talepli dava açılması mümkündür.

 

3. Konuya İlişkin Yargı Kararları

 

SMK ve FSEK kapsamında kalan haklara ilişkin tecavüzün tespiti, durdurulması, tazminat talepli davalarda tecavüz oluşturan fiiller, aynı zamanda haksız rekabet oluşturabilmektedir. SMK ve FSEK kapsamında kalan haklara ilişkin tecavüzün tespiti, durdurulması, tazminat talepli dava açılması durumunda haksız rekabet talebi yönünden de Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri görevli mahkeme olmaktadır.

 

YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ E. 2017/458 K. 2017/5478 T. 15.6.2017;

Davacı vekili; davalının ad, unvan, logo, işaret vs. üzerinden haksız rekabet teşkil eden fiil ve eylemlerinin ve tecavüzün tespitine ve men'ine, telefonların kullanılmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde 2005/164 esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece markaya tecavüzün tespiti ve menine dair istek elde tutulup diğer isteklerin TTK'nun 57.maddesi kapsamında kaldığından Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Görevsizlikle gelen dava ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/226 esasına kayıt edilmiştir.

Ticaret Mahkemesi'nin görev alanında kalmaması halinde karşı görevsizlik verilmesi gerektiği ve kararın temyizsiz kesinleşmesi halinde de olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın ilgili Yargıtay Dairesine gönderilmesi gerekmesine rağmen, asıl dava yönünden de görevsizlik kararı verilerek dosyanın intikal ettirildiği anlaşıldığından, gerek birleşen davada ... 1. FSHHM'nin yaptığı yargılama ve verilen kararın henüz kesinleşmemiş olması sebebiyle derdest dosyalardan dolayı mahkemece yapılacak bir yargılama söz konusu olmadığı gibi, bu dosyadaki taleple bağlı değerlendirmeler görevsizlikle ticaret mahkemesine gönderilen asıl davadaki haksız rekabette talep edilen hususlardan ayrıştırılarak sadece haksız rekabet oluşturan hususların ise, FSHHM'nin görev alanında da kalmadığı, ticaret mahkemelerinin görev alanında bulunduğu gerekçesiyle asıl davadaki isteklere dair davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

6100 Sayılı HMK.'nun 23/2 maddesinde ; “Yargıtay'ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye dair kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükümlerine yer verilmiştir.

Somut olayda ... 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ile ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığı Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10.11.2014 gün 2014/8571E-2014/17242K sayılı ilamıyla Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmek suretiyle giderilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 23/2 maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesince verilen merci tayini kararının mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır.

O halde uyuşmazlığın ... 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.[2]

 

SMK ile tescilsiz marka ve tasarım haklarına yönelik koruma sağlanmakta olup tescilsiz marka veya tasarım hakkına ilişkin davalar, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmektedir.

 

İstanbul BAM, 16. HD., E. 2018/2218 K. 2018/1705 T. 18.7.2018

Dosyadaki delillerden ve bilirkişi raporundan davacının tasarımının tescilli olmayan özgün tasarımlar olduğu ve davalının da bu tasarımın aynısını kullandığı anlaşılmaktadır. SMK 57.maddeye göre Tescilsiz tasarımlar kamuya sunulduğu takdirde hak sahibi tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir. Belirtilen hüküm gereğince tescilsiz tasarımlara yönelik olarak Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde dava açılması mümkün olup, dava açıldıktan sonra tasarımın aynı yasanın 69/2.maddesine göre bu yasayla öngörülen korumadan yararlanıp yararlanmayacağı, yararlanmıyorsa Türk Ticaret Kanunu'nun 55/a-4 maddesi kapsamında haksız rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirmesi göreve ilişkin bir değerlendirme olmayıp SMK a göre işin çözümüne ilişkin bir değerlendirme olmakla bunun Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince yapılması gerektiğinden FSHM uyuşmazlığa bakmakla görevlidir. [3]

 

FSEK veya SMK ile düzenlenen haklara ilişkin sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmektedir.

 

Yargıtay 20. HD., E. 2016/2514 K. 2016/4673 T. 18.4.2016;

Davacı vekili, taraflar arasında TSE markasını kullanmak için sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin belge kullanan kişilerden yıllık marka kullanım ücreti aldığını, davalı şirketin marka kullanım bedeline ilişkin faturaları ödememesi nedeniyle, hakkında icra takibine başlanıldığını, davalı tarafça takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava, marka lisans bedelinin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Uyuşmazlığın bu mahiyetine göre, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK'nın 71. maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme ihtisas mahkemesi olan Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesidir. [4]

 

Yargıtay 20. HD., E. 2015/13114 K. 2015/11572 T. 20.11.2015

Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi ise, "Davanın ticari bir iş olduğu, 556 sayılı KHK kapsamında kalan markaya tecavüz, markanın izinsiz kullanılması, lisansın aşılması gibi bir durumdan kaynaklı dava olmadığı, davacının talebinin sözleşmeden kaynaklı hizmet bedeli ile ilgili düzenlenen faturaların ödenmemesi ile ilgili yapılan icra takibine itirazdan dolayı açılan itirazın iptali olduğu, markadan dolayı bir ihtilafın olmadığı davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Dava, marka lisans bedelinin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Uyuşmazlığın bu mahiyetine göre, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK'nın 71. maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesidir. [5]

 

Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren uyuşmazlıkların tespitinde dava konusu işin esasına ilişkin inceleme yapılması gerekebilmektedir.

 

İstanbul BAM, 37. HD., E. 2021/1330 K. 2022/1432 T. 16.5.2022

Dava niteliği itibariyle fikri mülkiyet hukukundan kaynaklı bir uyuşmazlık değil, davacının dava dışı 3. bir şahsa ödediği bedelin davalıdan tazminat olarak talep edilmesine yönelik rücu davasıdır. İşin esasının genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğinden ihtisas mahkemesi tarafından değil genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlemesi gerekir. Bu nedenle aşağıdaki şekilde karar verilmek gerekmiştir. ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı Üniversite yayın komisyonu tarafından adı geçen yabancı eserin telif ücretinin ödenerek çevrilmesi ve basılması yönünde alınan karar sonrasında, telif ücreti yabancı ilgili kuruluşa ödenmiş ancak çeviri ve telif yönü ile davalının sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeni oluşan kurum zararının tazmini talep edilmiştir. 5846 sayılı FSEK'den kaynaklanan hakların mevcudiyeti ve ihlaline yönelik bir iddia ileri sürülmediği ve tescilli tasarım veya marka hakkına dayalı herhangi bir istem de söz konusu olmadığına göre, davada 5846 sayılı FSEK hükümlerinin uygulanması söz konusu olamayacaktır. Bu durumda genel hükümlerine ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. [6]

 

Fikri ve Sınai Mülkiyet mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklar ile Ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar arasında yakın bir bağlantı mevcuttur. Dava konusu talebin SMK uyarınca marka olarak, TTK uyarınca işletme adı olarak korumaya haiz olması mümkündür. Sınai mülkiyet hakkına tecavüz oluşturan eylemlerin aynı zamanda TTK uyarınca haksız rekabet kapsamında korumayı haiz olması mümkün olup söz konusu taleplerin terditli ileri sürülmesi veya birbiriyle bağlantı eylemler kapsamında birlikte ileri sürülmesi mümkün olabilmektedir. TTK uyarınca ileri sürülen taleplerin Fikri ve Sınai Mülkiyet mevzuatından kaynaklanan taleplerle birlikte davaya konu edilmesi durumunda, tüm talepler bakımından FSHHM görevli olmaktadır. Ancak bu durum Fikri ve Sınai Mülkiyet mevzuatı uyarınca korumaya haiz olmayan yalnızca TTK uyarınca korumayı haiz haklara ilişkin davaların da FSHHM tarafından görülmesine neden olabilecektir.

 

4. Değerlendirme

 

FSEK ve SMK ile düzenlenen haklara ilişkin davalar, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Ancak söz konusu uyuşmazlıklar, aynı zamanda ticari uyuşmazlık kapsamında kalmaktadır. Bu nedenle fikri mülkiyet hakları ile ticaret hukuku arasında örtüşen uyuşmazlıklar açısından, görevli mahkemenin tespitinde belirsizlikler yaşanabilmektedir. Tescilsiz marka ve tasarım haklarına ilişkin davalarda, davaya konu hakların SMK uyarınca belirlenen şartları sağlayıp sağlamadığı ancak yargılama sonucunda tespit edilebilmektedir. Aynı durum, FSEK kapsamında ileri sürülen talepler bakımından da geçerlidir, ancak yargılama sonucunda dava konusunun FSEK uyarınca eser niteliği bulunup bulunmadığı tespit edilebilecektir. FSHHM ve Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanına giren uyuşmazlıkların tespiti söz konusu kanunlarda düzenlenen hakların yarışması ve ileri sürülen taleplerin, hangi kanun uyarınca korumayı haiz olduğu yargılama sonucunda belirlenebilmesi nedeniyle görev uyuşmazlıklarına sebebiyet verebilmektedir.

 

Av. Tuğbanur Akyıldız

 

Kaynakça:

 

1. [İbrahim Karaaslan, Birbirleriyle İlişkileri Bakımından Ticari İş ve Ticari Dava Kavramları syf. 37]

2. [YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ E. 2017/458 K. 2017/5478 T. 15.6.2017, https://lib.kazanci.com.tr/yargitay]

3. [İstanbul BAM, 16. HD., E. 2018/2218 K. 2018/1705 T. 18.7.2018, https://www.lexpera.com.tr/ictihat/bolge-adliye-mahkemesi/istanbul-bam16-hd-e-2018-2218-k-2018-1705-t-18-7-2018-1]

4. [Yargıtay 20. HD., E. 2016/2514 K. 2016/4673 T. 18.4.2016, https://karararama.yargitay.gov.tr/]

5. [Yargıtay 20. HD., E. 2015/13114 K. 2015/11572 T. 20.11.2015, https://karararama.yargitay.gov.tr/]

6. [İstanbul BAM, 37. HD., E. 2021/1330 K. 2022/1432 T. 16.5.2022, https://www.lexpera.com.tr/ictihat/bolge-adliye-mahkemesi/istanbul-bam37-hd-e-2021-1330-k-2022-1432-t-16-5-2022]

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN