Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

ELEKTRONİK SATIŞ SÖZLEŞMELERİNE GENEL BİR BAKIŞ İLE WEB SİTELERİ ARACILIĞIYLA KURULUŞU

ELEKTRONİK SATIŞ SÖZLEŞMELERİNE GENEL BİR BAKIŞ İLE WEB SİTELERİ ARACILIĞIYLA KURULUŞU

I. ELEKTRONİK SATIM SÖZLEŞMELERİ

A. GİRİŞ 

Satış sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunun 207 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, iki tarafa da borç yükleyen ve bir satıcının bir malvarlığı hakkını bir alıcıya devretme ve alıcının da bu hakkın parasal değerini ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme çeşidinde satıcı satılanın mülkiyetini ve zilyetliğini alıcıya devretme borcu altına girer, alıcı ise bu devre karşılık bir bedel ödeme borcu altına girer. [1]

Elektronik Satış Sözleşmelerinin ise açık bir tanımı Türk Hukuku mevzuatında yapılmamış olmakla birlikte satım sözleşmesinin tanımlandığı Türk Borçlar Kanunu’nun 207. Maddesinden hareketle, elektronik iletişim vasıtaları kullanmak suretiyle satıcının herhangi bir mal veya hizmeti satma ve teslim etme arzusunu beyan ettiği, alıcının da işbu mal ve hizmeti karşılığında bir bedel ödemeyi kabul ettiği sözleşme türü olarak tanımlanabilir. [2]

Elektronik satım sözleşmelerine konu satımın bir mal veya hizmet olduğu düşünüldüğünde Borçlar Kanunda düzenlenen satım sözleşmesinden farkı sadece elektronik vasıtaların kullanılması olduğu kabul edilmeli ve bu nedenle Türk Borçlar Kanunu’nda satım sözleşmelerine ilişkin hükümler bu alanda da uygulanmalıdır.

B. ELEKTRONİK SATIM SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARI

Elektronik satım sözleşmeleri herhangi bir mevzuat da açıkça düzenlenmediği için bu hususta Türk Borçlar Kanunu’nda [3] ve Türk Medeni Kanunu’nda [4] yer alan hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Genel hükümlere bakıldığında bir satım sözleşmesine taraf olabilmek için sadece ehil olma şartı aranmaktadır. Bir başka deyişle TMK madde 10’da düzenlendiği üzere sözleşmeye taraf olan gerçek kişi ayırt etme gücünden yoksun olmamalı, kişi ergin olmalı ve kısıtlılık hali söz konusu olmamalıdır. Ayırt etme gücüne sahip, ergin olmayanların veya kısıtlıların kurdukları sözleşmeler ise TMK madde 16’da düzenlendiği ancak bu kişilerin yasal temsilcileri tarafından izin veya onay verildiği takdirde geçerli olacaklardır. [5]

Tüzel kişiler arasında akdedilen sözleşmeler de ise tüzel kişiyi temsilen bulunan tarafın tüzel kişiliğin bağlı bulunduğu kanuna göre yetkilendirilmiş bir kişi olması gerekmektedir. Ancak elektronik sözleşmelerde taraflar fiziken bir araya gelmedikleri ve işin doğası gereği de bu husus mümkün olmadığı için tarafların karşı tarafın sözleşme yapma ehliyetine sahip olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. [6]

Elektronik satış sözleşmelerinin de genel hükümlerde olduğu üzere en az iki tarafı bulunmalıdır. Sözleşmenin İşletmeler arasında (B2B), İşletme ile Tüketici Arasında (B2C), Tüketici ile Tüketici arasında (C2C), İşletme ile İdareler Arasında, Tüketici ile İdareler Arasında kurulması mümkündür.

B. SÖZLEŞMENİN KONUSU

Elektronik satım sözleşmesinin konusundan bahsedebilmek için Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan sözleşmelere ilişkin genel hükümleri incelememiz gerekecektir. Zira daha önce de belirttiğimiz üzere Elektronik Sözleşmelere ilişkin hukukumuzda mevcut bir düzenleme bulunmadığı için klasik anlamdaki sözleşmelere ilişkin genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.

Türk Hukukunda sözleşme serbestisi kabul edilmiş olup, TBK madde 26’da taraflara bir sözleşmenin konusunu kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilme hakkı tanınmıştır.  Devamında ise sözleşme konusunun emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlak ve adaba ve kişilik haklarına aykırı olmaması gerektiğini ve yine sözleşme konusunun imkânsız olmaması gerektiği belirtilmiş ve bu hallerden birinin dahi varlığı halinde sözleşmenin kesin hükümsüz olacağı düzenlenmiştir.

TBK kapsamında satış sözleşmelerinin taşınır ve taşınmaz mal satışı olarak iki ana başlık altında düzenlenmiş bulunmaktadır. Ancak taşınmaz satışı ve bazı taşınır satışları (örneğin motorlu taşıtlar) resmi şekil şartına tabi olduğundan web siteleri aracılığıyla kurulmaları mümkün değildir. Dolayısıyla bu noktada Türk Hukukunda güvenli elektronik imza şartı sağlansa dahi kanunda belirli bir şekil şartı aranan herhangi bir malın elektronik satım sözleşmelerine konu edilmesi mümkün değildir. [7]

C. SÖZLEŞMENİN NİTELİKLERİ

a. Hazır Olmayanlar Arasında Yapılan Bir Sözleşme Olması

Bir sözleşmenin hazır olanlar ile hazır olmayanlar arasında kurulduğunun tespiti, sözleşmenin kuruluş anının tespiti ile hüküm ve sonuçlarını doğurduğu anın tespiti noktasında önem arz etmektedir. [8]

Kanun koyucu TBK madde 4/2’de “Telefon, bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla doğrudan iletişim sırasında yapılan öneri, hazır olanlar arasında yapılmış sayılır.” Hükmünü amir kılmıştır. Kanunun lafzından anlaşılmaktadır ki, tarafların hazır olması fiziken aynı ortamda bulunmaları değil, irade beyanının karşı tarafa ulaşma anı olduğudur. Hazırlar arasında yapılan sözleşmelerde irade beyanları doğrudan muhataba ulaşmaktadır. [9] Zira ilgili maddede altı çizilmesi gereken husus “doğrudan iletişim” ibaresidir. Örneğin, herhangi bir mesajlaşma programında yapılan aktif görüşmede yapılan öneri hazır olanlar arasında sayılacaksa da bir web sitesinde üzerine fiyatı ve sair bilgileri yazılı olan ürünün sergilenmesi hazır olmayanlar arasında bir öneri olarak kabul edilecektir.

Elektronik sözleşmelerin hazır olanlar arasında mı yoksa hazır olmayanlar arasında mı kurulduğunun tespiti için tarafların irade beyanlarını hangi yol ile ilettiğinin tespiti gerekmektedir. Elektronik posta yoluyla kurulan sözleşmelerin hazır olmayanlar arasında akdedildiğine ilişkin görüş öğretide genel kabul görmüştür ancak web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerin hazırlar arasında mı yoksa hazır olmayanlar arasında mı akdedildikleri hususunda farklı görüşler mevcuttur.

Bir görüş web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmeleri etkileşimli ve etkileşimsiz web sitesi ayrımı yaparak, etkileşimsiz web sitesi aracılığıyla kurulan sözleşmeleri hazır olmayanlar arasında, etkileşimli web sitelerinde ise tarafların doğrudan doğruya iletişime geçtiği gerekçesi ile hazır olanlar arasında sözleşme akdedildiğini kabul etmektedir. [10] Diğer bir görüş ise, web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmeleri herhangi bir ayrıma tabi tutmadan hazır olmayanlar arasında akdedildiğini kabul etmektedir. [11]

b. Katılmalı (İltihaki) Bir Sözleşme Olması

Katılmalı (İltihaki) sözleşmeler, bir tarafın sözleşmeyi düzenlediği ve diğer tarafın sözleşmeyi müzakere etmeden ve sözleşmede değişiklik yapamadan, sözleşmeyi sadece kabul ederek kurdukları sözleşmelerdir. Bu durum her ne kadar sözleşme serbestisi ilkesine ters düşmekteyse de genel işlem şartları ve katılmalı sözleşmeler bu duruma istisna teşkil ederler. [12]

Genel işlem şartları ile katılmalı sözleşmeler aynı şeyi ifade etmemektedirler ancak katılmalı sözleşmeleri genel işlem şartlarının alt başlığı olarak kabul etmek mümkündür. [13] Genel İşlem Şartları TBK madde 20’de düzenlenmiş olup, “sözleşmeyi düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri” şeklinde tanımlanmıştır.

Katılmalı sözleşmelerde karşı taraf sözleşmeyi olduğu gibi kabul eder, bu katı sözleşme tipinde karşı taraf ancak sözleşmeyi olduğu gibi kabul ettiği takdirde sözleşmeye taraf olabilmektedir. Genel işlem şartlarında ise karşı taraf sözleşmeye müdahale edebilmektedir, bu durumda katılmalı bir sözleşmeden bahsetmek mümkün değildir. [14]

Her ne kadar öğretide aksi yönde görüşler olsa da elektronik sözleşmelerin tamamının katılmalı sözleşme olduklarını belirtmek mümkün değildir. Bu noktada sözleşmelerin kuruluş şekillerini incelemek ve her duruma göre ayrı kanaat belirtmek gerekir. Elektronik posta aracılığıyla veya eş zamanlı iletişim vasıtasıyla kurulan sözleşmelerde tarafların müzakere edebilme imkânı bulunabilmektedir yahut etkileşimli web sitelerinde tarafların müzakere imkânı bulunabilir, bu durumda sözleşmelerin katılmalı sözleşme olduğundan bahsedilemeyecek olup genel işlem şartlarından bahsedilebilmektedir.

c. Mesafeli Sözleşme Olması

6502 sayılı TKHK’unun 48. maddesinde mesafeli sözleşme tanımı “satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.” Şeklinde yapılmıştır.

6502 sayılı kanuna dayanak hazırlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde ise Uzaktan İletişim aracının tanımı “Mektup, katalog, telefon, faks, radyo televizyon, elektronik posta mesajı, kısa mesaj, internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin sözleşme kurulmasına imkân veren her türlü araç veya ortamı” ifade eder şekilde tanımlanmıştır.

Türk Hukukunda mesafeli satım sözleşmesinin tanımı 6502 sayılı kanunda yapılmış ve işbu sözleşmelerin elektronik ortamda uzaktan iletişim araçları kullanılarak yapılabileceği açıkça düzenlenmiştir. Kabul gören görüş, elektronik ortamda akdedilen sözleşmelerin mesafeli satım sözleşmelerinin bir türü olduğudur. [15] Ancak bir görüşe göre ise her ne kadar elektronik sözleşmeler ile mesafeli sözleşmelerin ilişkili olduklarını kabul etse de gerek mesafeli sözleşmenin Tüketicinin Korunması hakkında kanunda düzenlenmiş olması gerekse işbu kanundaki tanımın bir tarafı tüketici olan sözleşmeler için düzenlenmiş olması ve tarafları tacir olan sözleşmelere uygulanamayacak olması nedenleriyle bu görüşe katılmamaktadır. [16]

Hukukumuzda elektronik sözleşmelerin tanımı açıkça yapılmamış olup, 4077 sayılı kanunun 9/A maddesinde ilk defa mesafeli satım sözleşmeleri içerisinde değinilmiştir. Lakin bu durumun elektronik sözleşmelerin genel kullanım alanını karşılamadığı ve hatta karşılayamayacağı açıktır. Hal böyle iken ve elektronik sözleşmeler artık gerek gerçek kişiler arasında gerek gerçek ve tüzel kişiler arasında gerekse tüzel kişilikler arasında akdedilebilirken, hukukun salt tüketici hukuku alanında değil ticaret hukuku, vergi hukuku, idare hukuku ve sair hukuk alanlarında sonuçlar doğurabilecek olması, elektronik ortamda akdedilmesi ve çıkabilecek uyuşmazlıklarda uygulanacak hukuka ilişkin çeşitli sorunlar gündeme gelmesi mümkündür.

II. ELEKTRONİK SATIM SÖZLEŞMELERİNİN WEB SİTELERİ ARACILIĞIYLA KURULUŞU 

A. WORLD WIDE WEB (WWW)

World Wide Web [17] elektronik bir belgede bir yazı ya da işaretin seçilmesiyle, seçilen şeyle ilgili metin, resim ve ses dosyalarına bağlantı sağlayan bir hipermetine dayalıdır. [18] Web aracılığıyla mal, ürün ve hizmetlerinin tanıtımını yapmak, ticari faaliyetlerini gerçekleştirmek isteyen satıcılar bir web sitesi oluşturur ve bu web sitesi üzerinden satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirebilirler. [19]

Web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerde genel olarak tüm şartlar bir diğer deyişle sözleşmenin esaslı ve yan unsurlarının tamamı satıcı tarafından belirlenmektedir. [20] Web sitelerini alıcı ile satıcı arasında herhangi bir müzakere yapılıp yapılamayacağı hususu göz önüne alarak etkileşimli web siteleri ve etkileşimsiz web siteleri olarak ikili bir ayrım yapılmaktadır.

Etkileşimsiz web sitelerinde satıcı her türlü reklam, tanıtım ve pazarlama yapabilmekte ancak web sitesini ziyaret eden kullanıcı/alıcı tarafından site üzerinde herhangi bir işlem yapma yetkisi tanınmamaktadır.  Etkileşimli web sitelerinde ise, taraflar iletişime geçebilmekte, mal satımına veya hizmet sunumuna olanak sağlanmaktadır. Etkileşimli web sitelerinde alıcı, talep ettiği malı web sitesi içerisinde arayabilmekte, malın fiyatını öğrenebilmekte, sipariş verip ödeme yapabilmektedir. [21]

B. SÖZLEŞMENİN WEB SİTELERİ ARACILIĞIYLA KURULUŞU

Elektronik sözleşmelerin özelliklerini ve getirdiği yenilikleri bünyesinde barındıran ve elektronik sözleşmelerin temelini oluşturan elektronik iletişim vasıtası web siteleridir. [22] İnternet aracılığıyla ticaret yapmak isteyen, mal veya hizmetlerini geniş kitlelere sunmak isteyen tacirler tarafından en yaygın olarak kullanılan yöntem bir web sitesi oluşturmalarıdır. Web siteleri satışa arz edilen ürünlerle ilgili katalogların görüntülenmesi, bu ürünlere ilişkin sipariş verilmesi ve satıma konu şeyin bedelinin ödenmesi için kullanılabilmektedirler. Bu noktada web sitelerini etkileşimli web siteleri ve etkileşimsiz web siteleri olarak ikiye ayırmak mümkündür. [23]

Etkileşimsiz web sitelerinde, genellikle satıcı tarafın irade açıklaması yer almakta ancak alıcı herhangi bir işlem yapamamaktadır. Bir diğer deyişle alıcının bir sözleşmeyi kurmaya yönelik irade beyanı açıklamasına olanak bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, etkileşimsiz web siteleri genel itibariyle pazarlama ve reklam faaliyetleri için kullanılmaktadır. [24]

Etkileşimli web sitelerinde ise, satıcı tarafından satıma konu mal veya hizmete ilişkin detaylı bilgi verilmekte ve bedeli de belirtilmek suretiyle sergilenmekte ve alıcıya dilediği malı web sitesi içerisinde arama, dilediğini seçme ve satın alma imkânı tanınmaktadır. Sözleşmenin kurulması için gerekli olan tüm şartlar ve sözleşmenin içeriği sadece satıcı tarafından belirlenmekte ve web sisteminde sunucu izin vermediği takdirde alıcının sözleşmenin koşullarını değiştirme yahut satıcı ile münazara etme şansı bulunmamaktadır. [25]

a. Web Siteleri Aracılığıyla Öneri Yapılması

Satıcının web sitesinde yaptığı irade açıklamasının öneri niteliğinde olmadığını açıkça belirtmesi veya işin niteliği gereği web sitesinin içeriğinden bu açıklamanın bir öneri olmadığının anlaşılıyorsa bu noktada bir öneriden bahsetmek mümkün olmayacaktır, ancak web sitesinde sergilenen bu malların TBK madde 8/2 hükmüne dahil edilerek öneri niteliğine haiz olup olmadığı web sitesi incelenerek güven teorisi kapsamında yorumlanması gerekecektir. Bu noktada web sitesinde satım sözleşmesinin esaslı unsurları olan mal sergileniyor ve bedeli açıkça belirtiliyor ise artık fiyatını belirtmek suretiyle mal sergilemekten bahsedebileceğimizden, bu durumda satıcının bir öneride bulunduğunu kabul etmek gerekir.  [26]

Satıcı tarafından sözleşmenin esaslı unsurlarına yer verilmiyor ise, satıcının irade açıklaması öneri sayılmayacak ve öneriye davet olarak kabul edilecek ve alıcı tarafından öneri de bulunulması söz konusu olabilecektir. Ayrıca internet açık ağına bağlanabilen herkes, web sitesine erişebileceğinden web sitesi aracılığıyla yapılan önerinin herkese açık öneri niteliğine haiz olduğunun kabulü gerekir. [27]

1. Etkileşimsiz Web Siteleri Aracılığıyla Öneri Yapılması

Etkileşimsiz web siteleri aracılığıyla satıcının öneride bulunması mümkün olmakla birlikte, alıcıya web sitesi üzerinden sözleşmeyi kurma iradesini sunma imkânı tanınmamaktadır. Ancak satıcı, web sitesinde sunduğu elektronik posta adresine alıcı tarafından elektronik posta göndermesi veya yine web sitesinde sunduğu elektronik formun doldurularak kendisine gönderilmesi halinde sözleşme kurulacaktır. [28] Bu noktada web sitesi üzerinden kurulan bir elektronik satım sözleşmesinden bahsedilemeyecekse de önerinin yapılmasına web sitesinin aracılık ettiğinden bahsedilebilecektir. 

2. Etkileşimli Web Siteleri Aracılığıyla Öneri Yapılması

Etkileşimli web sitelerinde açıklanan bir irade beyanının öneri niteliğinde olup olmadığını TBK 8/2 hükmü gereğince tespit etmek gerekmektedir. İlgili fıkrada “Fiyatını göstererek mal sergilenmesi veya tarife, fiyat listesi ya da benzerlerinin gönderilmesi, aksi açıkça ve kolaylıkla anlaşılmadıkça öneri sayılır.” Hükmüne amirdir. İşbu madde hükmü gereği satıcı fiyatını göstererek mal sergiliyor veya mala ilişkin bir fiyat listesi yayınlıyor ise, satım sözleşmesinin esaslı unsurları olan satıma konu olan malı ve bedeli belirttiği gerekçesiyle, bir sözleşme kurma iradesinden bahsedilebilecek ve web sitesi üzerinden yapılan bu irade beyanın öneri niteliğine haiz olduğunu kabul etmek gerekecektir.

3. Web Siteleri Aracılığıyla Yapılan Önerinin Bağlayıcılığı ve Süresi

Web siteleri aracılığıyla süreli ya da süresiz öneride bulunulabilir. Bu nokta genel hükümlere bakılarak önerenin önerisiyle bağlılığı ve süresi tespit edilmelidir. Örneğin bir web sitesi üzerinde bir malın belirli bir süre boyunca, belirli bir tutar indirim yapıldığını ve bedelini belirtmek suretiyle mal sergilemek satıcının yaptığı süreli öneriye örnek teşkil edecek ve satıcı bu süre bitimine kadar önerisiyle bağlı kalacaktır. Ancak süresiz yapılan önerinin önerenin bağlayıcılığı açısından öncelikle web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerin hazırlar arasında mı hazır olmayanlar arasında mı gerçekleştiğinin tespiti gerekir.

Web siteleri aracılığıyla yapılan önerinin hazırlar arasında yapıldığının kabulü gerekmektedir. Zira bir önerinin hazırlar arasında olup olmadığını tespit ederken, önemli olan husus yöneltilen irade beyanının taraflara doğrudan ulaşıp ulaşmadığı hususudur. Ayrıca TBK madde 4/2 maddesinde “bilgisayar aracılığıyla” yapılan öneriyi hazırlar arasında kabul etmiştir. Belirtmek gerekir ki, satıcının bir web sitesine sergilemek amacıyla bir ürün yerleştirmesi işin doğası gereği anlık olarak nitelendirilemez, satıcı elinde tek bir ürün kalmış olsa dahi, satıcının amacı zaten malı satmak, ticaretini yapmaktır. Dolayısıyla satıcının mallarını satana kadar web sitesi üzerinde sergilemeye devam etmesi olağan karşılanacaktır. Bu noktada aleni bir öneriden bahsetmemiz gerektiği için, alıcı olacak kişi web sitesine bir malı zaten satın alma arzusu ile gelmekte, sadece sergilenen malın beklentisini, ihtiyacını karşılayıp karşılamadığını incelemektedir, bu durumun herhangi bir mağaza vitrininin incelemekten farkı bulunmamaktadır. Belirli bir alıcı hedef alınmadan yapılan bu öneride web sitelerinin hazır olmayanlar arasında olduğunu kabul etmek, satıcının bağlayıcılığını tespit etmek kanımızca mümkün olmayacaktır. Zira satıcının bu noktada önerinin varma süresi, düşünme süresi, kabul beyanın ulaşma süresi gibi durumları hesaplama olanağı da bulunmaktadır. Bu nedenledir ki etkileşimli web siteleri aracılığıyla yapılan önerinin hazırlar arasında yapıldığının kabulü gerekmekte olup, alıcıya makul bir düşünme süresi tanınmalıdır, bu sürenin bitimi ile önerenin bağlayıcılığı sona erecektir ancak etkileşimsiz web siteleri aracılığıyla sözleşme kurulması kabul beyanın web sitesi üzerinden elektronik posta yoluyla veya elektronik bir form doldurup göndermek suretiyle gerçekleşeceğinden hazır olmayanlar arasında yapıldığı ve makul süre hesaplanıp, tanındıktan ve ancak bu süre içerisinde kabul beyanı yapılmadığı takdirde önerenin önerisiyle bağlı olmayacağını da belirtmek gerekir. [29]

b. Web Siteleri Aracılığıyla Kabul Beyanında Bulunulması

1. Etkileşimli Web Siteleri Aracılığıyla Kabul Beyanında Bulunulması

Web siteleri aracılığıyla yapılan sözleşmelerde tarafların sözleşmenin konusuna ilişkin müzakere etme şansı bulunmamaktadır. [30] Zira web siteleri aracılığıyla kurulan elektronik satım sözleşmelerinde satıcı malını sergilemekte, fiyatını belirlemekte ve kendisi tarafından hazırlanmış sözleşme web sitesine yüklenmiş bulunmaktadır. Bu noktada bu irade beyanının öneri mi yoksa öneriye davet mi olduğu sorusuna yanıt verilmelidir, zira öneriye davet olduğu takdirde alıcı öneride satıcı ise kabul beyanında bulunmuş olacaktır, satıcının bu davranışını öneri olarak kabul ettiğimiz takdirde ise kabul beyanı alıcı tarafından verilecektir. Kabul beyanında bulunmak isteyen alıcı ise satın al gibi bir butonu tıklamak suretiyle satıcı tarafından oluşturulan tüm sözleşme içeriğini kabul etmiş sayılmakta ve kabul beyanı ağ sistemleri üzerinden web sitesi aracılığıyla satıcıya ulaşmaktadır. Dolayısıyla bu noktada alıcı ya sözleşmeyi satıcının belirlediği şartlarda kuracak ya da web sitesinden çıkacak ve öneriyi reddetmiş olacaktır ki, alıcı tarafından yapılan ret beyanı satıcıya ulaşmayacak, hatta satıcının bu durumdan haberi dahi olmayacaktır. Bu noktada kabul beyanının öneri beyanına aykırı olması halinin söz konusu olması mümkün bulunmamaktadır. [31]

Kabul beyanı, kanunda aksi öngörülmedikçe veya taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak etkileşimli web sitelerinde bir elektronik satım sözleşmesinin kurulması için, kabul beyanın web sitesi üzerinden yapılması gerekmektedir. Şöyle ki, satıcı tarafından bir elektronik posta adresine mesaj gönderilmesi gibi başkaca bir yol gösterilmediği takdirde, bir diğer deyişle alıcıya başkaca bir seçim şansı tanınmadığı sürece, web sayfası üzerinde yer alan kabul ediyorum yahut satın al gibi butonların var olmasının nedeni zaten satıcının sözleşmeyi web sitesi üzerinden kurma yönünde bir iradesi olduğuna karine teşkil edecektir. Bu nedenle satıcı başkaca bir iletişim yöntemine alıcıyı yönlendirmediği takdirde alıcının kabul beyanını web sitesi yerine başka bir iletişim aracı vasıtasıyla gerçekleştirmesi halinde geçerli bir kabul beyanından bahsedilemeyecektir.

2. Etkileşimsiz Web Siteleri Aracılığıyla Kabul Beyanında Bulunulması

Etkileşimsiz web siteleri aracılığıyla kurulan elektronik satım sözleşmelerinde satıcının beyanının bir öneriye davet olduğunu beyan etmiştik. Bu nedenle etkileşimsiz web sitelerinde satıcının sergilediği mal veya hizmet öneriye daveti oluşturacak, bu mal veya hizmeti satın almak isteyen alıcı ise satıcıya bir öneri de bulunacak ve sözleşmenin kurulması adına kabul beyanı satıcı tarafından yapılacaktır.

A. Web Siteleri Aracılığıyla Öneri ve Kabulün Geri Alınması

Etkileşimli web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmeler hazırlar arasında kurulan bir sözleşme niteliğinde olduğundan, öneri veya kabulün geri alınması mümkün değildir. Web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerin hazır olmayanlar arasında kurulan bir sözleşme niteliğinde olduğu kabul edildiği takdirde öneri veya kabulün geri alınmasından bahsedilebilir. Ancak internetin araç olarak kullanıldığı bu sözleşme kurma yönteminde irade beyanlarının çok hızlı iletilmesi nedeniyle ilgili TBK maddesi gereği ilk beyan ulaşmadan önce geri alma beyanının ulaşması ihtimali imkânsız denebilecek kadar düşük bir ihtimaldir. [32]

B. Web Siteleri Aracılığıyla Kurulan Sözleşmelerde İrade Beyanlarının Karşılıklı Olması ve Uyuşması

Web siteleri aracılığıyla yapılan irade beyanlarında, alıcı ile satıcının müzakere etme şansı bulunmadığı ve çoğunlukla satıcı tarafından hazırlanmış olan sözleşmenin alıcı tarafından kabul edilmesi ile sözleşmenin kurulduğundan bahsetmiştik. Bu açıdan satıcının irade beyanının herkese açık olduğu da göz önüne alındığında alıcının sadece satıcının çizdiği doğrultuda kabul beyanında bulunduğundan irade beyanlarının karşılıklı olduğunun ve uyuştuğunun kabulü gerekir. [33]

Web siteleri aracılığıyla yapılan irade beyanlarında sözleşmenin esaslı unsurları satıcı tarafından belirlenmekte ve alıcı sadece kabul beyanını iletmektedir. Bu noktada satıcı tarafından satıma konu mal ve bedel belirlenmekte alıcı dilerse kabul etmektedir, ancak satıcı tarafından yan edimlerde sabit şekillerde belirlenebileceği gibi alıcıya ödeme yöntemleri konusunda seçimlik hak tanıyabilir. [34] Web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmeler bu anlamda genel işlem şartlarına örnek oluştururlar. [35] Açıklanan nedenle tarafların irade beyanlarının karşılıklı olmaması ve uyuşmaması hali söz konusu olamayacaktır.

C. Web Siteleri Aracılığıyla Kurulan Sözleşmenin Kuruluş Anının Tespiti

Web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerin kuruluş anının tespitinde eğer bu sözleşmelerin hazırlar arasında gerçekleştiğini kabul ediyorsak, kabul beyanının muhatabına ulaştığı anın, muhatabın sunucusuna ulaştığı an yani muhatabın hakimiyet alanına girdiği anın sözleşmenin kuruluş anı olarak tespit etmek gerekecektir. [36] Ancak hazır olmayanlar arasında yapılan bir sözleşmede sözleşmenin kuruluş anının kabul beyanını gönderen tarafından kabul beyanının gönderildiği an, yani kendi sunucusundan çıktığı an olarak kabul etmek gerekecektir. [37]

D. Web Siteleri Aracılığıyla Kurulan Sözleşmelerin Hüküm ve Sonuçlarını Doğurması

Hazırlar arasında olmayan sözleşmenin hüküm anı, TBK madde 11’de düzenlenmiş olup buna göre hazır olmayanlar arasındaki sözleşmeler kabul beyanının muhatabına gönderildiği andan itibaren hükümlerini doğurmaktadır. Hazırlar arasındaki sözleşmelerde ise, kabul beyanı açıklandığı anda sözleşme kurulur ve bu anda hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Bu kapsamda etkileşimli web siteleri ve etkileşimsiz web sitesi ayrımına gidildiğinde, etkileşimli web siteleri vasıtalarıyla kurulan elektronik satım sözleşmelerinin hazırlar arasında gerçekleştiği kabul edildiğinden, sözleşme kabul beyanının öğrenildiği andan itibaren hüküm ve sonuçlarını doğurmaya başlayacak, etkileşimsiz web sitelerinde ise kabul beyanını önerenin hakimiyet alanına girdiği anda sözleşme hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. [38]

Av. Hande Önal

 

Kaynakça:

1. YAVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), Beta Yayınevi, 2010, İstanbul, s. 23.

2. FALCIOĞLU Mete Özgür, Karşılaştırmalı Hukuk ve Türk Hukukunda Elektronik Satım Sözleşmesi ve Kuruluşu, Yetkin Yayınevi, Ankara, 2004, s.100

3. Makalede Türk Borçlar Kanunu kısaca “TBK” olarak anılmıştır.

4. Makalede Türk Medeni Kanunu kısaca “TMK” olarak anılmıştır.

5. ANTALYA Gökhan, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayınevi, İstanbul, 2012, s. 155 vd.

6. FALCIOĞLU, s. 106.

7. FALCIOĞLU, s. 116

8. SAĞLAM İpek, Elektronik Sözleşmeler, Legal Yayınevi, 2007, s. 73.

9. EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Yetkin Yayınları, 17. Bası, Ankara, 2014, s. 133.

10. FALCIOĞLU, s. 198;

11. SÖZER Bülent, Elektronik Sözleşmeler, Beta Yayınevi, 2002, s. 110-111; ALTINIŞIK Ulvi, Elektronik Sözleşmeler, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2003, s. 20; KAYA Mine, Elektronik Ortamda (Elektronik Haberleşme – İnternet – Sosyal Medya) Kişilik Hakkının Korunması, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2015, s.53.

12. SAĞLAM, s. 76; ŞAHİN Turan, Elektronik Sözleşmelerin Kuruluşuna İlişkin İrade Beyanları ve Bu Beyanların Geri Alınması, TBB Dergisi, Sayı 95, 2011, s. 335.

13. OĞUZMAN/ÖZ’e göre, “Genel işlem şartları, iltihaki sözleşmeleri kapsamakta ise de, ancak sözleşmenin bütün hükümlerinin önceden bir tarafça tespit edildiği hallerde iltihaki sözleşmelerden söz etmek isabetli olabilir. Sözleşmenin bazı bazı hükümleri taraflarca özel olarak düzenlenip bazı hükümlerinde genel işlem şartlarına yollama yapılan hallerde artık iltihaki sözleşme deyimi kullanılmamalıdır.”, detaylı bilgi için bkz. OĞUZMAN/ÖZ, s. 26 vd.

14. SAĞLAM, s. 79 vd.

15. SAĞLAM, s,82-29; SÖZER, s.116-118; ÖZDEMİR KOCASAKAL Hatice, Elektronik Sözleşmelerden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Uygulanacak Hukukun ve Yetkili Mahkemenin Tespiti, İstanbul, 2003, s.45-46.

16. FALCIOĞLU, s. 78-79

17. World wide web makalede kısaca “web” olarak anılmıştır.

18. ALTINIŞIK, s. 72.

19. SAĞLAM, s. 42; ÖZDEMİR KOCASAKAL, s.56; FALCIOĞLU, s. 57. SARIAKÇALI Turgay, İnternet Üzerinden Akdedilen Sözleşmeler, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2008, s. 39.

20. SÖZER, s.92; KÜÇÜKPEHLİVAN Olcay, Sözleşmelerin İnternet Aracılığıyla Kurulması ve Geçerliliği, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006, s. 57.

21. FALCIOĞLU, s.58,59.

22. SÖZER, s. 92; SAĞLAM, s. 96; FALCIOĞLU, s. 189.

23. ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 56.

24. FALCIOĞLU, s.189.

25. SÖZER, s. 92; FALCIOĞLU, s. 190.

26. İNAL Emrehan, E-Ticaret Hukukundaki Gelişmeler ve İnternette Sözleşmelerin Kurulması, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2005, s.98. s.130; FALCIOĞLU, s. 191; ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 62; İNAL ÖZSUNAY, s. 129; ALTINIŞIK tarafından etkileşimli etkileşimsiz ayrımı yapılmaksızın, web sitesi üzerinden ödeme yapılıp yapılamadığına göre bir ayrım yapılmış ve öneri niteliği olup olmadığı bu ayrıma göre değerlendirilmiştir, detaylı bilgi için bkz. ALTINIŞIK, s. 43 vd.

27. ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 57.

28. FALCIOĞLU, s.191.

29. Aynı görüş için bkz. FALCIOĞLU, s. 198, 219; UYUMAZ Alper, Elektronik Sözleşmelerin Web Siteleri Aracılığıyla Kurulması ve Bu Sözleşmelerin İfası, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:9, Özel Sayı, 2007, s.921 vd.; aksi yöndeki görüş için bkz. ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 74; ALTINIŞIK, s. 53; İNAL, s. 132; KÜÇÜKPEHLİVAN, s. 58.

30. ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 75; FALCIOĞLU, s. 201; SÖZER, s. 92.

31. FALCIOĞLU, s. 201; ALTINIŞIK, s. 38; UYUMAZ, s. 919; KÜÇÜKPEHLİVAN, s. 73.

32. FALCIOĞLU, s. 202; ALTINIŞIK, s. 48; ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 78.

33. FALCIOĞLU, s. 214-215.

34. FALCIOĞLU, s. 215; KÜÇÜKPEHLİVAN, s. 61.

35. FALCIOĞLU, s.224; Web siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerin katılmalı sözleşmeye örnek teşkil ettiği görüşü için bkz. SAĞLAM, s.80.

36. FALCIOĞLU, s. 218 vd.; İNAL s. 134; ayrım yapmaksızın aynı görüşte olanlar için bkz. SÖZER, s. 100; KÜÇÜKPEHLİVAN, s. 85

37. ALTINIŞIK, s. 55; ÖZDEMİR KOCASAKAL, s. 74; İNAL, s.134.

38. FALCIOĞLU, s. 232.

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN