Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

ANONİM ŞİRKETLER GENEL KURULUNDA GÜNDEME BAĞLILIK İLKESİ VE YASAL İSTİSNALARI

ANONİM ŞİRKETLER GENEL KURULUNDA GÜNDEME BAĞLILIK İLKESİ VE YASAL İSTİSNALARI

Anonim şirketler, iktisadi fonksiyonları gereği ekonomik hayatın vazgeçilmez unsurlarındandır. Yapıları ve hâkim ilkeleri dikkate alındığında, ülke ekonomisinde çok büyük rol oynadıkları kuşkusuzdur. Ekonomik hayatta yer alan örnekleri de incelendiğinde özellikle görüleceği üzere, anonim şirketler dağınık ve küçük sermayeleri toparlayarak değerlendirmek ve bunları büyük teşebbüslerin ve yatırımcıların emrine kanalize ederek, büyük işletmelerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

Yüklenen bu vasıflar, anonim şirketin tüzel kişiliği haiz bir ticaret şirketi olarak hukuki yapı bakımından en iyi örgütlenmiş ve örgüt sistemi de en fazla geliştirilen ortaklık olması ile hayata geçirilmektedir. Tüzel kişiliğinin bir sonucu olarak ise, hakları kazanma ve borçları yüklenebilme bakımından idare ve temsil işlemlerini gören organlara muhtaçtır. Genel kurul ve yönetim kurulu ise bu noktada kendini göstermektedir.

Anonim şirketlerde genel kurul, pay sahiplerinin veya temsilcilerinin usulüne uygun çağrı üzerine belirli bir gündemi görüşmek ve karara bağlamak için bir araya gelmesinden oluşan, ortaklığın karar ve irade organıdır. Pay sahiplerinin şirket işlerine ilişkin haklarını kullanabilmeleri, kural olarak bütün pay sahiplerinin katılımına açık olan bu genel kurul toplantılarına katılarak oy kullanmaları ile mümkündür. Ancak pay sahiplerinin genel kurul toplantılarına katılmaları bir hak olmakla birlikte, bir yükümlülük doğurmamaktadır. Bu bakımdan toplantıda görüşülecek konuların belirlenmesi ve pay sahiplerine toplantı vaktinden uygun bir süre evvel bildirilmesi, pay sahibi tarafından toplantıya katılıp katılmama kararının verilmesi ve pay sahipliği haklarının kullanılması bakımından büyük öneme sahiptir.

Dolayısıyla, pay sahiplerinin, yönetim kurulunun uygulamakla yükümlü olduğu kararları aldığı; bu itibarla, şirket iradesinin oluşumuna etkili olabilecekleri tek yer olan genel kurul toplantılarında vazgeçilmez haklarını kullanabilmeleri ancak genel kurul toplantılarında hangi konuların görüşüleceği ve karara bağlanacağının daha önceden bu kişilerce bilinmesiyle mümkün olabilir. Ayrıca şirket hakkında verilecek önemli bir kararın, kararı alabilecek yeterli bir çoğunluk ile diğerlerinin bilgisi haricinde ve onların haklarını kısıtlar nitelikte bir karar almaları; diğer pay sahiplerinin görüşülecek konuları bilmesi ve buna göre toplantıya katılmaları ile engellenebilecektir.

Belirtilen bu gibi risklerin önlenmesi, menfaatler dengesinin sağlanması ve pay sahiplerinin toplantılarda etkili olabilmesi; oy kullanma, bilgi alma, sorumluluk ve iptal davası açma gibi vazgeçilmez pay sahipliği haklarının kullanılması,  ayrıca,  bilanço görüşmesini erteletme, ibrayı önleme gibi azınlık haklarından yararlanılmasının sağlanması için Türk Ticaret Kanunu’nca bazı önlemler getirilmiş olup; işbu önlemler, öncelikle toplantının kanun ve esas sözleşmede öngörülen çağrı usulüne uyularak yapılması ve karara bağlanacak hususların önceden pay sahiplerine bildirilmesi ve bildirilen bu gündem dâhilindeki konular dışında karar alınamamasıdır.

Haliyle, ister olağan veya olağanüstü, ister çağrılı veya çağrısız toplantı yapılsın; genel kurul bir gündem bağlamında toplanmaktadır. Gündeme bağlılık ilkesi bu gerekliliğe vurgu yapmaktadır. Zira Türk Ticaret Kanunu toplantı gündeminin, genel kurulu toplantıya çağıran yetki sahibi tarafından hazırlanacağı hükmünü öngörmüştür.

Gündeme bağlılık ilkesi, genel kurul toplantılarında sadece, toplantıdan evvel paydaşlara usulünce duyurulan gündemde belirtilen hususlar hakkında görüşme açılabileceği ve karar verilebileceği anlamına gelmektedir. Bu sebeple, kural olarak gündemde bulunmayan konular genel kurulda görüşülemez ve bu konular hakkında karar alınamaz. Türk Ticaret Kanunu’nun 413/2. Maddesi uyarınca kanun koyucu tarafından düzenlenen bu durum, gündeme bağlılık ilkesinin esasını teşkil etmektedir.

Buna göre gündemde görüşmeye açılacak konuların içeriklerinin önceden tespit edilmesi ve gündemde önceden açıkça yazılması gerekmektedir. Buna karşın, pay sahiplerince lüzum görülecek sair hususlar veya benzeri şekillerde bir gündem maddesi tespit etmek kesinlikle mümkün değildir. Konu gündemde izaha yer bırakmayacak şekilde açıkça yazılmalıdır.

Gündemin gösterilmesi ise toplantıya davet ile ilgili bir husus olup; gündem, toplantıya davetin bir parçasıdır. Nitekim gündeme bağlılık ilkesinin düzenlendiği TTK’nın 369. maddesi ile toplantıya davet usulünün düzenlendiği 368. maddesi hükümlerinin birlikte “Davetin şekli” üst başlığı altında yer almasından, gündemin gösterilmesinin davetle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan gündemin duyurulmaması durumunda, gündemin TTK m. 369’da öngörüldüğü şekilde gösterilmediği kabul edilerek, alınan kararların gündeme bağlılık ilkesine aykırılık kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Anonim şirketler hukukunda genel kurul toplantısının yapılmasında gündeme bağlılık ilkesi, kural olarak kabul edilmiş olmakla birlikte; toplantıda kararlar alınırken bu ilkeye sıkı sıkıya bağlanılmasının menfaatler dengesini sarsabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu husus Türk Ticaret Kanunu’nun gündeme bağlılık ilkesinin getirildiği 413/2. Maddesinde kanuni istisnaların saklı olduğu öngörülerek ortaya konulmaktadır.

Haklı Sebeplerin Varlığında Yönetim Kurulu Üyelerinin Görevden Alınması

Türk Ticaret Kanunu’nun 364. Maddesinde yer alan “Yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişi, kendi adına tescil edilmiş bulunan kişiyi her an değiştirebilir.” hükmünde yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin olarak düzenlenen bir gündeme bağlılık ilkesi istisnası bulunmaktadır.

Bu madde uyarınca, ilke olarak yönetim kurulu üyelerinin görevden alınabilmeleri gündemde madde bulunmasına ve dolayısıyla gündeme bağlılık ilkesine uyulmasına bağlanmıştır. Yönetim kurulu üyelerinin azledilmesi ve yenilerinin seçimi kural olarak yılsonu tablolarının müzakere edildiği olağan genel kurul toplantısında önceden gündemde yer alan madde ile yapılmaktadır.

Ancak genel kurul gündeminde yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin bir madde bulunmasa dahi, görüşmeler esnasında yönetim kurulu üyesinin görevden alınmasını gerektiren haklı bir sebep ortaya çıkarsa, gündeme alınmasına gerek kalmaksızın genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi görevden alınabileceği öngörülmüştür.

Ayrıca TTK m. 413/3 hükmüne göre; “yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu hesaplarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır” denilmektedir. Bu madde yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun ortaya koyduğu sonuçlardan genel kurulun memnun kalmadığı durumlarda, yönetim kurulunun değiştirilebileceğinin ve icraatı beğenilmeyen yönetim kurulunun süre endişesiyle görevde tutulmaması gerektiğinin en büyük göstergesidir. Anılan bu madde hükmünün, TTK m. 364/1’deki “önemli sebeplerin varlığı halinde gündemde madde bulunmasa bile, her zaman genel kurul kararıyla görevden alınabilir” hükmünü tamamladığı söylenebilir, çünkü genel kurulun yönetim kurulunca açıklanan finansal tablolardan ve yıllık faaliyet raporlarında memnun olmaması “önemli bir sebep” teşkil etmektedir.

Genel Kurul Toplantısının Ertelenmesi

Gündeme bağlılık ilkesinin bir diğer istisnası, TTK m. 420/1 hükmünde esas sermayenin onda birini halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan azınlığa tanınmış olan, finansal tabloların müzakeresinin ve buna bağlı konuların bir ay sonraya bırakılmasıdır. Yönetim kurulunun çoğunluk pay sahiplerinin iradesi ürünü olduğu gerçeği karşısında, bilançoyu yeterince inceleyememiş olan azınlığa yeni bir araştırma olanağı tanıyan bu hak, yönetim kurulunun faaliyetlerinin denetlenmesi bakımından önem arz etmektedir.

Buna göre azınlığı oluşturan pay sahipleri, herhangi bir gerekçe göstermek ya da açıklama yapmak zorunda kalmaksızın bilanço görüşmelerinin ertelenmesi yönünde istemde bulunabilmektedir. Azınlığın bu yoldaki istemi, genel kurulda oylamaya sunulmaksızın, toplantı başkanının kararıyla karara bağlanmakta ve bu husus pay sahiplerine ilanla bildirilmektedir. Azınlığın ilk erteleme için gerekçe gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu erteleme hakkının kullanılması hakkın kötüye kullanılması olarak da nitelendirilemeyecektir.

Pay Sahiplerinin Özel Denetim İstemesi

Genel kurulda gündeme bağlılık ilkesine getirilen bir diğer istisna ise tartışmalı olmakla birlikte özel denetime ilişkindir. Buna göre pay sahiplerinden herhangi biri,  anonim ortaklığın ve pay sahiplerinin menfaatiyle yakından ilgili olan özel denetçi atanması hususunda, bir veya birden çok konunun incelenmesiyle ilgili olarak, daha önceden bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış ve bu yolu tercih etmenin pay sahipliği haklarından birini kullanılabilmesi için gerekli olması şartlarıyla başvurabilecektir.

TTK’nın 438. Maddesi ile getirilen bu hüküm uyarınca özel denetçi atanmasının bir azınlık hakkı olarak düzenlendiği noktada doktrinsel tartışmalar bulunmaktadır. Bu konuda yer alan üç temel görüşten ilki, azınlığın özel denetçi atanması istemini gündeme bağlılık ilkesinin mutlak istisnası olarak kabul ederken, ikinci görüş gündeme bağlılık ilkesine üstünlük tanıyarak azınlığın özel denetçi atanması isteminde bulunabilmesini gündemde özel denetçi atanması maddesinin bulunması şartına bağlamaktadır. Üçüncü görüş ise, özel denetçi atanmasını gündeme bağlılık ilkesinin mutlak bir istisnası olarak görmemekte; ancak gündemde özel denetçi atanmasıyla bağlantılı hususların bulunması halinde azınlığın özel denetçi atanması isteminin gündeme bağlılık ilkesinin bir istisnası olabileceğini ileri sürmektedir.

Kuruluş ve Sermaye Artırımında Yönetim Kurulu ve Denetçilerin İbrasına Engel Olunması

Diğer bir gündeme bağlılık ilkesi istisnası olarak ise ibra ve sorumluluk davasına ilişkin ön görülen özel hükme ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu’nun 559/1. maddesi gereği, esas sermayenin onda birini,  halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden azlık pay sahipleri sulh ve ibranın onaylanmasına karşı iseler, sulh ve ibra genel kurulca onaylanmayacağından yönetim kurulunun ve denetçilerin şirketin kuruluşundan ve sermaye artırımından doğan sorumlulukları tescilden itibaren dört yıl geçmesine karşın ortadan kaldırılamayacaktır. Haliyle kuruluş ve sermaye artırımına ilişkin yapılan yönetim kurulu ve denetçi ibraları da gündeme bağlılık ilkesinin istisnalarından birini teşkil etmektedir.

Bahsi geçen bu istisnalar haricinde gündemde olmayan konular, kanunda açıkça belirtildiği üzere görüşülemeyecek ve karara bağlanamayacaktır. Aksi takdirde gündeme sonradan alınan ve karar alınan hususlar hakkında iptali talepli dava ikame edilebilecektir.       

  

Stj. Av. Melike Kaya

 

Kaynakça: 

1. TEKİNALP, Ünal, “Azınlığın Bilançonun Onaylanmasına İlişkin Müzakerenin Ertelenmesi İstemi”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C. XLII, S. 1-4, İstanbul 1977.

2. TEOMAN, Ömer, “Azınlığın Bilanço Görüşmelerinin Ertelenmesini İsteme Hakkı (TTK m. 377) Konusundaki Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, V. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankara 1988.

3. ÇAĞLAYAN, Hasan Can, “Genel Kurul Toplantılarında Gündeme Bağlılık Kuralı”, (https://docplayer.biz.tr/36915781-Genel-kurul-toplantilarinda-gundeme-baglilik-kurali-hasan-can-caglayan.html, 18.01.2019 tarihinde erişildi.)

4. CENKCİ, Esra, “Anonim Şirketlerde Gündeme Bağlılık İlkesi”, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Antalya, 2011.

5. YİĞİN, Ali, Anonim Şirketlerde Gündeme Bağlılık İlkesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1988.

6. POROY/Reha, TEKİNALP/Ünal, ÇAMOĞLU/Ersin, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 10. Baskı, İstanbul 2005.

7. TEKİNALP, Ünal, “Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku”, Değişiklikler ve İkincil Düzenlemelerle Güncelleştirilmiş 3. Bası, İstanbul, 2013.

8. PULAŞLI, Prof. Dr. Hasan, “Şirketler Hukuku Şerhi”, Cilt I, Ankara, 2014.

9. PULAŞLI, Prof. Dr. Hasan, “Şirketler Hukuku Genel Esaslar”, Ankara, 2016.

10. KARAMANLIOĞLU, Argun, “Anonim Ortaklıkta Pay Sahibinin Genel Kurul Toplantısında Temsili”, İstanbul, 2016.

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN