1. Giriş
TTK ile imtiyazlı paylar başlığı altında; pay sahibine, kâr payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi haklarda ayrıcalık tanınması düzenlenmiştir. Pay sahibine, üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir hak tanınması durumunda imtiyazlı pay söz konusu olmaktadır. İmtiyazlı paylar iki maddeyle düzenlenmiştir, madde 478 ile genel olarak imtiyazlı pay tanımlanmış, madde 479 ile oyda imtiyazlı paylar tanımlanmıştır.
Oy hakkında imtiyaz, imtiyazın bir türü olarak belirli paylara, sermayeye katılma ölçüsünü aşarak diğer paylara kıyasla oy hakkının kapsam itibarıyla daha fazla sayıda ya da daha güçlü şekilde tanınmasıdır [1]. Oy hakkında imtiyaz ile pay sahibi sahip olduğu sermayeyi aşar şekilde etki sahibi olmaktadır. İmtiyaz tanınması ile sermaye-güç dengesinin bozulmasına imkan tanınmakta ancak bunun kötüye kullanılmasının engellenmesi amacıyla da sınırlama getirilmektedir [2].
Oy hakkında imtiyaza ilişkin 479. maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası ile sınırlama getirilmiştir. İkinci madde ile getirilmiş olan sınırlamaya ilişkin ayrıca istisna düzenlenmiştir. Bu makalede madde 479/2 ile getirilen sınırlama ve istisnası kısaca incelenecektir.
2. Oyda İmtiyazlı Paylara İlişkin Sınırlama
TTK madde 479 ile getirilen oyda imtiyaz hakkı, madde gerekçesinde anonim şirketlerde kurumsallaşmanın sağlanması ile gerekçelendirilmiştir. Kanun maddesinin gerekçesinin bir kısmı şu şekildedir;
“Bir paya tanınan en çok onbeş oy hakkı sınırlaması iki halde ve ancak mahkeme kararıyla ve mahkeme kararında öngörülen hükümler çerçevesinde kalkar. Tasarı, Türk anonim şirketlerinin yapılanmalarını ve çalışma düzenlerini aile şirketi modelinden çıkarmayı ve kurumlaştırmayı bir hukuk politikası olarak benimsemiştir. Kurumlaştırma politikası, şirketlerin ömürlerinin, kurucuların veya onların altsoylarının ömürleri ile sınırlı olduğu inancını (anlayışını) değiştirmeye ve şirketlere devamlılık sağlamaya yöneliktir. Kurucu vefat edince şirket dağılmamalıdır. Kurumlaşma profesyonel yönetimi şart kılar. Profesyonel yönetim ise, şirketdeki oy gücünden bağımsız yönetimdir. Profesyonel yönetimin gerçekleştirilmesinde oyda imtiyazlı paylar rol oynayabilir. Profesyonellere bırakılan küçük oranlı ancak oyda imtiyazlı paylar, mirasçıların oy güçlerinin eseri olmayabilir. Zaten, her ülkenin sisteminden çıkarmak yolunda olduğu, kurumsal yönetim ilkelerine pek uymayan oyda imtiyazlı payların TK’da bırakılmasında kurumsallaşma düşüncesi rol oynamıştır. Yoksa Tasarı oyda imtiyazlı paylarla yapay güç oluşturulması anlayışına kapalıdır ve 1:15 oranı da uzak olmayan bir gelecekte daha da düşürülebilir.”
Kanun koyucu, anonim şirketlerde kurumsallaşmanın sağlanmasında oyda imtiyazın bir araç olarak kullanılabileceği kanaati ile hareket etmiş ve bu düzenlemenin aksine sonuç doğurmaması için bazı sınırlamalar getirmiştir. Bu doğrultuda TTK madde 479/2 ile, bir paya tanınabilecek oy hakkı on beş ile sınırlandırılmıştır. Söz konusu sınırlama sermaye ile oy hakkı arasındaki dengenin korunması amaçlanmıştır. Ancak aşağıda açıklanacak olduğu üzere kurumsallaşmanın gerektirmesi durumunda bu sınırlamaya ilişkin istisna edilme imkanı tanımıştır.
3. Oyda İmtiyazlı Paylara İlişkin Sınırlamanın İstisnası
TTK madde 479/2 ile getirilmiş olan sınırlamanın istisna getirilmiştir. Bu istisnalar kurumsallaşmanın gerektirdiği haller ve haklı nedenlerin bulunmasıdır. İstisna edilme kararı, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından verilir.
Kanun ile kurumsallaşmanın gerektirdiği haller istisna edilmeye gerekçe gösterilmiş ancak kurumsallaşma kavramına ilişkin açıklama yapılmamıştır. Ancak kurumsal yönetime ilişkin tebliğ çıkartılmış olup tebliğ uyarınca kurumsallaşma kavramının altı doldurulabilecektir. Kurumsal Yönetim Tebliğinde; kurumsal yönetim ilkeleri sayılmış olup düzenlenen kurumsal yönetim ilkeleri ile şeffaflık, âdillik (hakkaniyet/eşitlik/dürüstlük), sorumluluk ve hesap verilebilirlik amaçlanmaktadır. TTK madde 479 gerekçesinde oyda imtiyazın bu amaçlar doğrultusunda kanunda tutulduğu belirtilmiş ve yine bu amaçların gerektirmesi durumda oyda imtiyaza ilişkin sınırlamanın kaldırılabileceği düzenlenmiştir. Kurumsallaşmanın gerektirmesi durumu bu çerçevede incelenebilecektir.
İstisna edilme talebinin kurumsallaşma sebebine dayanması durumunda mahkemeye kurumsallaşma projesinin sunulması gerekmektedir. Mahkeme tarafından proje incelenerek istisna edilme talebi hakkında karar verilecektir. Kurumsallaşma projesinde; şirketin organizasyon şeması, uzun vadeli planlar risk yönetimi ve iç denetim mekanizmalarının neler olacağına yer verilmelidir [3]. Kurumsallaşma projesi ile kurumsallaşmanın sağlanabileceği ve kurumsallaşmanın sağlanabilmesi için istisna edilmenin gerekliliği konusunda mahkemenin ikna edilmelidir. Mahkeme kurumsallaşma açısından oyda imtiyaza ilişkin sınırlamanın kaldırılmasının gerekli olduğuna kanaat getirdiği takdirde istisna edilme kararı verecektir.
Haklı nedene dayalı olarak istisna talep edilmesi durumunda haklı nedeni ortaya koyan deliller ile mahkemeye başvurulmalıdır. Mahkeme tarafından, ileri sürülen haklı neden olarak ileri sürülen olgunun mevcut olup olmadığı ve bu olgunun istisna edilmeye gerekçe oluşturup oluşturmadığı incelenecektir. Uygulamada sık rastlanılmadığından söz konusu istisna gerekçesi açısından örneklendirme yapma imkanı oluşmamıştır.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ, E. 2014/6529, K. 2014/12954, T. 7.7.2014
ANONİM
ŞİRKETTE OYDA İMTİYAZ (Eşit İtibari Değerdeki Paylara Farklı Sayıda Oy Hakkı
Verilerek Tanınabileceği Bir Paya En Çok Onbeş Oy Hakkı Tanınabileceği-
Kurumlaşmanın Gerektirdiği veya Haklı Bir Sebebin İspatlandığı Durumlarda
Mahkemece En Fazla Oy Hakkı Sınırlamasından İstisna Kararı Verilebileceği)
ANONİM
ŞİRKETLERDE BİR PAYA VERİLEBİLECEK EN FAZLA OY HAKKI (Bir Paya En Çok Onbeş Oy
Hakkı Tanınabileceği- Onbeş Oy Hakkı Sınırlamasına Kurumlaşmanın Gerektirdiği
veya Haklı Bir Sebebin İspatlandığı Durumlarda Yetkili ve Görevli Mahkemece
İstisna Edilme Kararı Verilebileceği)
KURUMLAŞMA
(Anonim Şirketlerde Bir Paya En Çok Onbeş Oy Hakkı Tanınabileceği- Kurumlaşma
veya Haklı Bir Sebebin Varlığının İspatlanması Halinde Yetkili ve Görevli
Mahkeme Tarafından Sınırlamadan İstisna Edilme Kararı Verilebileceği)
KARAR: Talep
eden vekili, müvekkili şirketin payları borsada işlem gören halka açık anonim
şirket olduğunu, müvekkili şirket paylarının A, B, C ve D grubu olmak üzere 4
pay nev'ine ayrıldığını, A, B, C grubu payların nama yazılı kurucu paylar, D
grubu payların ise hamiline yazılı ve borsada işlem gören paylar olduğunu, A,
B, C grubu payların %100 yabancı sermayeli M... Solutions Soğutma San. ve Tic.
A.Ş'ye ait olduğunu, şirket ana sözleşmesinin 19. maddesinin “e” bendi uyarınca
A, B ve C grubu hisselerden her hissenin 50, diğer gruba ait hisselerden her
birinin 1 oy hakkına sahip olduğunu, 6102 Sayılı TTK'nın 479/2. maddesi
kapsamında 1 paya en çok 15 oy hakkının tanınabileceğini, bu sınırlamanın
mahkeme kararı ile uygulanmayacağını, oyda imtiyazlı payların müktesep hak
niteliğinde olduğunu, A, B, C grubu paylara sahip şirketin merkezinin
Brezilya'da bulunduğunu, her kıtada ve 80 ayrı ülkede faaliyet gösterdiğini,
yatırım kararı ve hisse alım koşullarının belirlenmesi, yapının korunması,
bundan sonraki yatırım planlarının yapılması açısından bu grup hisseleri elinde
bulunduran şirketin büyük öneme sahip olduğunu, bu oy imtiyazlarının aynı
surette muhafaza edilmesinin şirketin yatırım planları ve ülkenin ekonomisi
açısından önem arz ettiğini ileri sürerek, şirket ana sözleşmesinin 19.
maddesinin “e” bendinde A, B ve C grubu nama yazılı paylara tanınan oy
imtiyazlarının devamına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine,
müvekkili şirketin ana sözleşmesinin 19. maddesinin “e” bendi gereği A, B ve C
grubu nama yazılı paylara tanınmış oyda imtiyaz hakkının 6102 Sayılı TTK'nın
479/2. maddesinde düzenlenen sınırlamadan istisna edilmesine karar verilmesini
istemiştir.
...TTK'nın 479/2. maddesi çerçevesinde imtiyazlı oy sınırlamasından istisna talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. [4]
Yargıtay
11. HD., E. 2014/3120 K. 2014/11961 T. 24.6.2014
Davacı
vekili, müvekkili şirketin paylarının İMKB'de işlem gördüğünü, halka
açık bir şirket olduğunu, şirketin çıkarılmış sermayesinin 60.000.000 TL
bulunduğunu, payların 600000 adetinin A grubu, 59400000 adedinin B grubu
olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin seçiminde A grubu payların her birinin
1000 oy hakkına, B grubu payların ise 1 oy hakkına sahip bulunduğunu,
müvekkili şirketin iştirak yapı bakıldığında grup şirketlerinden Euro
Sigorta A.Ş'nin % 100'üne sahip olduğunu, yine Almanya'da kurulu Euro City
Bank Şirketi'nin de %63,50 oranında hakim hissedarı bulunduğunu, 6102 sayılı
TTK'nın 479. maddesi uyarınca imtiyazlı oyların kanun gereği 15 oy hakkına
düşeceği amir hükmü karşısında müvekkili şirketin yönetim hakimiyetinin
ciddi sorunlar ve sıkıntılarla karşı karşıya kalacağını, bu durumun sadece
müvekkili şirketi değil grup şirketleri de etkileyeceğini ileri sürerek,
bu sınırlamadan istisna edilme kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ana sözleşmenin 6/son maddesinde yazılı yönetim kurulu üyelerinin seçiminde A grubu pay sahibi ortağa tanınan oyda imtiyaz hakkının, TTK'nın 479/2. maddesi hükmü gereği sınırlandırılmadan istisna edilmesini gerektirecek haklı sebeplerin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. [5]
Kurumsal yönetim ile şeffaflık, âdillik (hakkaniyet/eşitlik/dürüstlük), sorumluluk ve hesap verilebilirlik ilkelerinin sağlandığı uzman yönetim kastedilmektedir. Uzman yöneticiler, tarafından bağımsız şekilde yönetilmesi bazı durumlarda genel kurul tarafından engellenebileceğinden, sermayesi düşük olan uzman yöneticilerin oyda imtiyaz ile esas sermaye sahiplerinden bağımsız şekilde yönetimin yürütülebilmesi düzenleme amaçlarından biridir. Halka açık anonim ortaklıklarda çok sayıda pay ve pay sahibi olması nedeniyle genel kurulda karar alınabilmesi ve uzman yönetimin sağlanabilmesi adına önemli bir araçtır. Bu amaçlara ulaşılabilmesi sınırlamanın kaldırılmasını gerektirebilmektedir.
İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1 E. ve 2014/13 K.
“Davalı şirket bir yatırım ortaklığı olup yatırım ortaklıklarına ilişkin SrPK m. 48/1 hükmüne göre ‘yatırım ortaklıkları, sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, girişim sermayesi yatırımları ile Kurulca belirlenecek diğer varlık ve haklardan oluşan portföyleri işletmek amacıyla, paylarını ihraç etmek üzere kurulan sabit veya değişken sermayeli anonim ortaklıklardır.’ Küçük yatırımcıların birikimlerinin değerini korumak ve onların güvenli gelir elde etmelerine yardımcı olmak amacıyla kurulan ve oluşturdukları portföyleri çeşitli yatırım araçlarına yatırmak suretiyle işleten yatırım ortaklıklarının ve ellerinde bulunan portföyün uzmanlarca ve ortaklığın diğer yatırımcı pay sahiplerinin şahsi menfaatlerinden uzak/bağımsız bir şekilde yönetilmesi, bu tarz ortaklıklara hâkim olan ilkelerden en önemlisi teşkil etmektedir. Portföy işletmek amacıyla kurulan ve halka açık olan dolayısıyla SPK’nın da denetimine tabi olan bu tür şirketlerde, kurumsallaşmanın oluşabilmesi için profesyonel bir yönetimin şart olması gerektiği de açıktır. Hisselerin büyük bir kısmının halka açık olması nedeniyle, çoğunluğu oluşturan pay sahiplerinin bir araya gelerek ortak bir karar almaları ve profesyonel bir yönetim seçmeleri çok zor bir olasılık olduğundan, bu tür ortaklıklarda profesyonel yönetimin oluşturulabilmesi ve kurumsallaşmanın sağlanabilmesi ancak oyda imtiyazlı paylarla mümkün olabilmektedir. Açıklanan tüm bu sebeplerle ve yine; davacı şirketin faaliyet konusu ve niteliği dikkate alındığında davacı şirketteki (A) grubu paylara tanınan oyda imtiyaza istisna kararı verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” [6]
4. Sonuç
Oyda
imtiyaz hakkı ile pay sahibine sermayesinden daha yüksek oranda yönetime
katılma imkanın sağlanmıştır. Kanun koyucu, bu oyda imtiyazla anonim
şirketlerde kurumsal yönetimin sağlanması amaçlandığını belirtmiştir. Ancak söz
konusu imtiyaz bu amacın aksine de kullanılabilecek olup bu durumun önüne
geçilebilmesi amacıyla oyda imtiyaza bazı sınırlamalar getirmiştir. Getirilmiş
olan azami oy sınırı, oyda imtiyazın kurumunun sürdürülmesi ile aynı amaçla sınırlandırılmıştır.
Kurumsal yönetimin sağlanması veya haklı neden bulunması durumlarında sınırlama
kaldırılabilmektedir. Ancak istisnanın uygulanmasında mahkemelere geniş bir
takdir alanı bırakılmış olmasının sakıncalı olduğu söylenebilecektir.
Av.
Tuğbanur Akyıldız
Kaynakça:
1. Tekinalp, Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku,
İstanbul 2015, s. 86.
2. Aytuğar, Bilge, Anonim Şirketlerde Oy Hakkında
İmtiyaz, İstanbul 2019, s. 23.
3. Aytuğar, Bilge, Anonim Şirketlerde Oy Hakkında
İmtiyaz, İstanbul 2019, s.357
4. https://lib.kazanci.com.tr/kho3/ibb/files/11hd-2014-6529.htm
5.https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/11-hukuk-dairesi-e-2014-3120-k-2014-11961-t-24-6-2014
6. Anonim Ortaklıklarda Oyda İmtiyaz, Yüksek Lisans
Tezi, Mustafa Enes Savaş