Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDE ALINAN KARAR İNGİLTERE’DE TENFİZ ENGELİNE TAKILDI (SAS INSTITUTE INC V WORLD PROGRAMMING LTD.)

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDE ALINAN KARAR İNGİLTERE’DE TENFİZ ENGELİNE TAKILDI (SAS INSTITUTE INC V WORLD PROGRAMMING LTD.)

I. İNGİLTERE’DE TENFİZ

1. GENEL OLARAK

İngiltere’de, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi birçok kurala tabidir. Hangi kuralların uygulanacağı, yabancı mahkeme kararının nerede ve ne zaman alındığına bağlı olacaktır. İngiltere’nin taraf olduğu ikili ve çok taraflı anlaşmalar; “Yeniden Düzenlenmiş Brüksel Tüzüğü (Yönetmelik (AB) 1215/2012), Önceki Brüksel Tüzüğü (Yönetmelik (AB) 44/2001), 1968 Brüksel Sözleşmesi ve 2007 Lugano Sözleşmesi” İngiltere’de yürürlükte olmaya devam etmektedir. Ayrıca, İngiltere çeşitli ülkeler ve İngiliz denizaşırı toprakları ile ikili anlaşmalara taraftır. 

Tenfiz konusunda başka bir anlaşmanın olmaması durumunda, Avrupa Birliği veya ETFA (Avrupa Birliği'nin bir parçası olmayan, Avrupa Serbest Ticaret Birliği) ülkelerinden birinin mahkemesinden alınan bir kararı uygulamak için ulusal hukukun uygulanması gereklidir. Yani İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi (Queen’s Bench Division) yabancı bir kararın tenfizi için başvurunun yapılacağı mahkemedir. Enforcement Of Judgments in Different Jurisdictions Madde 74 bölümünde belirtildiği üzere yabancı bir kararın İngiltere’de tenfizi için “miktar belli olmalıdır”, elimizde “kesinleşmiş bir karar olmalıdır” ve “vergiler, cezalar veya cezai tazminat (a judgment for multiple damages) kararları ile ilgili bir karar düzenlenmemiş olmalıdır” bu şekilde tenfiz yargılaması yapılabilir. [1]

İngiliz Mahkemelerinde yabancı bir kararı uygulamak için, karar alacaklısı, İngiltere’de karar borçlusuna karşı yeni bir dava açmalıdır. Yabancı hükmün tenfizi için dava açılmalı ve kararın verildiği para birimi cinsinden kararın miktarı için taleple bunulması gereklidir. [2]

Eğer yabancı mahkemelerde elde edilen karar, ilgili İngiliz kanunları ihtilafı kurallarına göre yargı yetkisine sahip değilse veya yargıyı dolandırıcılık yoluyla elde ettiyse, kamu politikasına ve doğal adaletin gereklerine aykırı ise İngiliz mahkemeleri böyle durumların varlığı halinde yabancı mahkeme kararının tenfizine izin vermez. [3]

2. NE TÜR KARARLAR TENFİZ EDİLEBİLİR?

Parasal değeri olmayan kararlar sadece AB ve EFTA kuralları veya Lahey Sözleşmesi kapsamına giriyorsa tenfiz edilebilir. 

Fakat nihai ve kesin olan parasal kararlar ise yabancı mahkemenin yargı yetkisine bakılmaksınız İngiltere’de genellikle tenfiz edilebilir. Bazı konularda belirli kurallar vardır;

- Vergiler, para cezaları ve cezalarla ilgili kararlar, 1920 Adalet İdaresi Yasası, 1933 Yabancı Kararlar (Karşılıklı Uygulama) Yasası veya ortak hukuk kuralları uyarınca tanınamaz ve uygulanamaz. 1933 yasasının 1/2 Bölümü, bu tür yargıları açıkça kapsamı dışında tutmaktadır. 1920 yasasında açık bir istisna yoktur, ancak bu yasa uyarınca yabancı bir kararın tanınması ve tenfizi mahkemelerin takdirindedir. Mahkemenin vergi, para cezası ve cezalara ilişkin kararların tenfizine izin vermemek konusunda takdir yetkisini kullanacağı genel olarak kabul edilmektedir. [4]

- Benzer şekilde, birden fazla cezai zarara ilişkin kararlar, tazminat olarak değerlendirilen bir meblağın iki katına, üçe katlanması veya başka bir şekilde çarpılmasıyla hesaplanan zararlar 920 yasası, 1933 yasası veya PTIA1980 yasası uyarınca tenfiz edilemez.

AB/EFTA/Lahey Sözleşmesi kuralları kapsamında vergi, para cezası ve cezai tazminat (a judgment for multiple damages) kararlarının uygulanması da mümkün değildir.  [5]

3. TENFİZ ŞARTLARI

Bir İngiliz mahkemesinde yabancı bir kararın tenfizi için üç koşulun yerine getirilmesi gerekir. Bunlar, İngiltere Temyiz Mahkemesi tarafından “Anonim Şirket 'Aeroflot-Russian Airlines' v Berezovsky davasında” aynen şu şekilde;

“ (1) Karar nihai ve kesin olmalı,

   (2) Tenfize yönelik hiçbir savunma olmamalı; ve

   (3) Kararı veren mahkeme, davalı üzerinde ““uluslararası yargı yetkisine” sahip olmalı (bu amaçla, davanın tebliği sırasında davalının hazır bulunduğu veya (tartışmalı olarak) mahkemenin yargı yetkisinde ikamet ettiği anlamına gelir).” belirtilmiştir.

Yabancı bir kararın İngiliz mahkemelerinde icra edilebilmesi için 'nihai ve bağlayıcı' bir      karar olması gerekli, tenfiz engellerinden birinin bulunmaması ve uluslararası yargı yetkisine sahip olmalı.

Örf ve âdet hukuku kuralları uyarınca, yabancı yargı yetkisinde bir temyizin beklemede olması, İngiltere'de yabancı yargının icrası için bir davaya mutlak bir engel değildir. Ancak, İngiliz mahkemesi, yabancı yargı yetkisinde bir temyiz beklemedeyse, kararı İngiltere'de uygulamak için yargılamayı erteleyebilir. (örneğin; bkz. Scott v Pilkington (1862) 121 ER 978). (6)

4. ZAMANAŞIMI SÜRESİ

İngiltere’de farklı süre sınırlamaları mevcuttur. Hangi sözleşmenin uygulanacağına göre süreler azalıp çoğalmaktadır. 1920 tarihli kanunda 12 Ay”, 1933 tarihli kanunda “6 Yıl”, PTIA 1980 tarihli kanunda ise “6 Yıl” zamanaşımı süreleri vardır. Lahey sözleşmesi ve Brüksel tüzüğünde ise belirli bir süre sınırlaması mevcut değildir. [7]

5. SÜREÇ

Tenfiz süreci “Yüksek Mahkeme’nin Queen’s Bench” başvurusu kolay bir süreçtir genellikle birkaç hafta sürer. Karşı taraf itirazlarda bulunursa süreç daha uzun sürecektir.

“Alacaklının İngiltere'de yeni bir talep başlatması gerekiyorsa, borçlunun talebe nasıl yanıt verdiğine bağlı olarak süreç daha uzun sürebilir:

  • Alacaklı, talep formunu ve talebin ayrıntılarını sunduktan sonra, borçlunun genellikle tebligat başvurusunda bulunmak için 14 günü ve savunmasını sunmak için 28 günü vardır.
  • Borçlu tebligat dilekçesi verir ve talebi kabul edilirse, alacaklı karar için mahkemeye başvurabilecektir.
  • Borçlu, tebligat veya savunmayı gerekli süre içinde yapmazsa, alacaklı temerrüt kararı için mahkemeye başvurabilecektir.
  • Borçlu, savunma niyetini gösteren bir tebligat ibraz ederse, alacaklının genellikle kısa karar için başvurması mümkün olacaktır. Böyle bir başvuru, her iki tarafın da başvuruyla ilgili olarak kanıt sunması gerekeceğinden, genellikle en az birkaç hafta sürer. Zamanlama ayrıca mahkemenin başvurunun dinlenmesi için uygun olup olmadığına da bağlı olacaktır.
  • Alacaklı kesin hüküm elde edemezse, alacağın yargılamada ele alınması gerekecektir.” (8)

8. DAVALI HANGİ GEREKÇE İLE YABANCI BİR MAHKEME KARARININ TENFİZİNE İTİRAZ EDEBİLİR?

Hangi kuralların geçerli olduğuna bağlı olarak değişmekle birlikte, itiraz sebepleri şu şekildedir;

a.      Borçluya yabancı işlemler hakkında uygun bir tebligat yapılmazsa,

b.     Yabancı mahkemenin iddia üzerinde uygun yargı yetkisi yoksa,

c.      Karar İngiliz kamu politikasına aykırı ise,

d.     Taraflar arasında aynı uyuşmazlığa ilişkin olarak İngiltere'de tanınan ve tenfiz edilebilen daha önce verilmiş bir İngiliz kararı veya daha önce verilmiş bir yabancı mahkeme kararı varsa,

e.      Yargı dolandırıcılık yoluyla elde edilmiştir,

f.      Karar, Cezai tazminatlar (a judgment for multiple damages) için; veya

g.     Yabancı davalar bir yetki anlaşmasına aykırı olarak açılmışsa,

Yabancı mahkeme kararının İngiltere’de tenfizine karşı itiraz edilebilir. Ayrıca İngiliz mahkemelerinde yabancı bir kararın kısmı tenfizine izin verilmektedir. (9)

II. PROTECTION OF TRADING INTERESTS ACT 1980 (TİCARET ÇIKARLARININ KORUNMASI KANUNU 1980) TARİHLİ KANUN İNCELEMESİ

PTIA 1980, İngiliz parlamentosu tarafından Amerika’nın sınır ötesi yargı yetkisine karşı koymak için çıkarılan bir parlamento yasasıdır. Birleşik Krallık dışındaki ülkelerin yasaları uyarınca getirilen ve Birleşik Krallık'taki kişilerin ticaretini veya diğer çıkarlarını etkileyen gerekliliklerden, yasaklardan ve hükümlerden koruma sağlayan bir Kanundur. Asıl amaç, Amerika Birleşik Devletleri antitröst yasalarına karşı, yabancı yasaların ve yabancı mahkemelerin Amerika Birleşik Devletleri mahkemelerinde verilen kararların uygulanmasını engellemektir. [10]

Bu yasa Uluslararası ticareti İngiltere’ye zarar verecek şekilde kontrol eden veya düzenleyen yabancı devlet yasalarına karşı hazırlanmıştır. Ticaret çıkarları ön plandadır.

PTIA 1980, s 5, herhangi bir Birleşik Krallık mahkemesinin, birden fazla cezai zarara ilişkin herhangi bir kararın geri alınması için kovuşturma yürütmesini engellemektedir. Eğer yabancı mahkeme kararı PTIA 1980 madde 5/2 kapsamına girerse yabancı mahkeme kararı tenfizde kısıtlama uygulanır.

“Bu bölüm, aşağıdakileri içeren herhangi bir denizaşırı karar için geçerlidir:

1.     Cezai tazminat (a judgment for multiple damages) kararı ( PTIA 1980, s 5(3) )

2.     Anlaşmaların yasaklanması veya düzenlenmesi ve belirli rekabet konularına ilişkin bir kanun hükmüne veya kuralına dayanan bir karar (PTIA 1980, s 5(4))

3.     Yukarıdaki iki kategoriye giren bir kararla verilen tazminatlarla ilgili olarak katkı payı talebine ilişkin bir karar”

 

Bu madde Birleşik Krallık mahkemesinin, birden fazla cezai zarara ilişkin herhangi bir kararın geri alınması için kovuşturma yürütmesini engellemektedir.

 Cezai tazminat (a judgment for multiple damages) kararları PTIA madde 5/3;

“Birden fazla cezai zarara ilişkin bir karar, lehinde olan kişinin uğradığı kayıp veya cezai zararın tazmini olarak değerlendirilen bir meblağın iki katına, üçe katlanmasına veya başka bir şekilde çarpılmasıyla ulaşılan bir miktara ilişkin bir karar anlamına gelir” şeklinde açıklanmıştır.

Kısacası cezai tazminat (a judgment for multiple damages), “zarardan fazla olan tazminat” anlamına gelip cezalandırıcı bir amaç gütmektedir. Böyle kararların tenfizi PTIA 1980 madde 5/2 uyarınca yasaklanmaktadır. [11]

PTIA madde 5/4 ise;

“Dışişleri Bakanı, yukarıdaki PTIA 5/2-b bendinin amaçları doğrultusunda, kendisini sınırlamak için tasarlanmış anlaşmaların, düzenlemelerin veya uygulamaların yasaklanması veya düzenlenmesi ile ilgili görünen herhangi bir kanun hükmü veya kuralı ile ilgili olarak bir emir verebilir.” şeklindedir.

Bu madde, anlaşmaların yasaklanması veya düzenlenmesi ve belirli rekabet konularına ilişkin bir kanun hükmüne veya kuralına dayanan bir karar tenfiz engeli ile karşılaşır.

PTIA 1980 madde 6 ise, İngiliz şirketlerine, kararın tazminata atfedilebilir kısmını aşan bir yabancı mahkeme kararı uyarınca ödenen zararları geri alma hakkı vermektedir.

1. PTIA 1980 5. MADDESİNİN UYGULANDIĞI ÖRNEK KARAR “SAS INSTİTUTE INC V WORLD PROGRAMMİNG LTD [2018] EWHC 3452”

Karar İngiliz Mahkemelerinin örf ve âdet hukuku rejimi kapsamında yabancı bir kararı tanımayı ve uygulamayı reddetmesinin örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yabancı ülke mahkemesinde alınan nihai ve kesin kararın İngiltere’de mahkemesinde tenfizi engeline takılır. İngiliz mahkemesi, verdiği önceki kararı koruyup ikinci kez yargılama yapmaz ve İngiliz politikasını korumak için devreye girer.

2. DAVA ÖZETİ

SAS firmasının en büyük rakiplerinden biri World Programming Ltd.’dir. WPL, büyük miktarda veriyi işleyen, yorumlayan ve analiz eden ve faydalı çıktılar üreten güçlü bir bilgisayar yazılımı olan WPS'yi geliştirmiştir. WPS, (diğerlerinin yanı sıra) SAS dilinde yazılmış programları çalıştırır; bu, kamuya açık bir programlama dilidir ve birçok küresel oyuncu tarafından işletmelerinin kalbinde çalışan program paketini geliştirmek için kullanılır. SAS dil programlarını doğrudan çalıştırabilen diğer tek yazılım, SAS'ın kendi yazılımı olan SAS Sistemidir. [12]

2009’dan beri SAS ve WPL arasında dava mücadelesi söz konusudur. İlk önce SAS İngiltere mahkemelerinde WPL’ye dava açtı. Süre gelen davalarda SAS, WPS’nin SAS sistemindeki ve beraberindeki SAS kullanım kılavuzlarındaki telif haklarını ihlal ettiğini ve WPL’nin Öğrenme sürümü (Learning Edition) olarak bilinen SAS yazılımının kullanıma hazır bir sürümünün lisans koşullarını ihlal etmiştir. İngiliz mahkemelerinde WPS’nin SAS sistemindeki ve SAS kullanım kılavuzlarındaki telif haklarını ihlal etmediği kesin olarak kabul edilmiştir. [13]

Bunun üzerine SAS, telif hakkı ve öğrenme sürümü iddialarını ayrıca Öğrenme sürümü lisansına dolandırıcılıkla teşvik ettiği iddiasını “Kuzey Karolina Doğu Bölgesi Mahkemesinde” yeniden değerlendirme aldırdı. Kuzey Karolina Doğu Bölgesi Mahkemesi, “Kuzey Karolina Haksız ve Aldatıcı Ticaret Uygulamaları Yasasını” ihlal ettiği kararını verdi ve üçe katlanan bir tazminat rejimi cezası uygulandı. Mahkeme tarafından telif hakkı ihlali reddedilirken, WPL’nin Öğrenme Sürümü lisansının ihlali nedeniyle yargılama başladı ve dava sonundan WPL’ye hükmedilen tazminat 80.000.000 sterlindi. [14]

SAS, Kuzey Karolina Doğu Bölgesi Mahkemesi’nde aldığı kararı 2017 yılında İngiliz mahkemelerinin önüne getirerek tenfizini talep etti. 1980 tarihli Ticaret Çıkarlarının Korunması Yasası (PTIA 1980) uyarınca ABD kararı cezai tazminata (a judgment for multiple damages) konu olduğu için İngiltere'de tenfiz edilemez olduğuna karar verildi. SAS, ABD mahkemeleri tarafından verilen kararın iki unsurunun tenfiz edilmesini istedi; dolandırıcılık iddiasıyla ilgili olarak tazminat ödenmesi ve WPL’nın UDTPA’yı ihlal ettiği tespitine ilişkin olarak tazminata hükmedilmesi. [15]

Ancak WPL, ABD mahkemeleri tarafından kesinleşen kararının İngiltere uygulanamayacağını şeklinde savunma gerçekleştirdi. Savunma şu şekildedir;

“Önceki İngiliz kararı, Henderson v Henderson doktrini kapsamında dava estoppel ve/veya sürecin kötüye kullanılması temelinde kesin hüküm oluşturmuştur.

Tenfiz, Yazılım Direktifinde yer alan kamu politikasına aykırı olacaktır

ABD kararında hükmedilen tüm UDTPA tazminatlarının uygulanması PTIA 1980, s 5 tarafından engellenmiştir.”

WPL ayrıca, PTIA 1980, s 6 uyarınca, WPL'nin SAS'a ödemek zorunda kaldığı herhangi bir zararın tazmin edilmeyen unsurunu SAS'tan geri almak için karşı talepte bulunmuştur. [16]

3. MAHKEME GÖRÜŞÜ;

Önceden alınmış İngiliz mahkemesi kararı ile ABD kararı tutarsız olduğu için bu kararının İngiltere’de tenfiz edilmesini engelleniyor. SAS’ın ABD’deki iddialarını önce İngiliz yargılamalarına sunması gerektiğini ve ABD’de aldığı kararın İngiliz mahkemesine tekrardan getirmesinin “Henderson v Henderson” doktrini kapsamında “Sürecin Kötüye Kullanılması” olarak görüyor ve tenfizi engelliyor.

Çelişen kararı kamu politikasına aykırı olarak tenfizi engelliyor. [17] 

Ortak hukuk rejimi kapsamında bakıldığında; yabancı bir kararın tenfizine yönelik kesin hüküm savunmalarının üç yönü vardır:

• Dava Sebebi (Causa of action)

• Kesinleşme (Issue Estoppel)

• Henderson - Henderson Doktrini

Her birinin farklı gereksinimleri olsa da aynı konuda kimsenin iki kez cezalandırılamaz ve buna bağlı olarak davada kesinlik olması gerektiğini garanti eden ortak bir ilkeyi paylaşırlar.

Sonuç olarak İngiltere’de 'aynı taraflar arasındaki yargılamalarda yetkili bir İngiliz mahkemesinin önceki kararıyla tutarsız olması' durumu yabancı mahkeme kararının tenfizini engellemektedir. İlk davada kararlaştırılan dava nedeninin önemli bir parçası olarak belirlenen konuların yeniden yargılanmasını engeller.

Henderson v Henderson ilkesi, davaya taraf olan bir tarafın tüm davalarını mahkemeler önüne getirmesini ve böylece davanın tüm yönlerinin nihai olarak karara bağlanmasını gerektirir. Tanınması veya tenfizi kamu politikasına aykırı olacaksa, yabancı bir mahkeme kararı yargılanamaz.

PTIA 1980 madde 5, herhangi bir Birleşik Krallık mahkemesinin, birden fazla cezai zarara ilişkin herhangi bir kararın geri alınması için kovuşturma yürütmesini bu şekilde engellemektedir.

Bu karar, PTIA 1980 madde 5'in etkisi olarak değerlendiren ilk İngiliz kararıydı. Mahkeme cezai (a judgment for multiple damages) zararları çeken bir dava nedeni olduğuna ve bu nedenle PTIA 1980 madde 5'in SAS'ın ABD kararının UDTPA öğesinin yalnızca cezai (a judgment for multiple damages) kısmı değil, bütünüyle uygulanmasını engellediğine dair karar verdi. [18]

III. SONUÇ

İngiltere’de, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için birden fazla kurala sahiptir. Genel ilkelerin çoğu aynı olmakla birlikte, çeşitli kurallar arasında hem esasa hem de usule ilişkin farklılıklar vardır. Söz konusu karara hangi özel kuralların uygulanacağını başlangıçta belirlemek ve tanıma ve tenfiz için ilgili prosedürleri dikkatli bir şekilde takip etmek önemlidir. [19]

Stj. Av. Seril İzay Reis

 

Kaynakça:

1.      https://www.lawsociety.org.uk/topics/brexit/enforcement-of-foreign-judgments-after-brexit (1)

2.      Meclis tarafından belirlenen bir ilke Lords of Miliangos v George Frank (Textiles) Ltd. davası (2)

3.      https://www.lawsociety.org.uk/topics/brexit/enforcement-of-foreign-judgments-after-brexit (3)

4.      Arlene Daffada, Fordham International Law Journal, Volume 4, Issue 2 1980 Article 4 “The Protection of Trading Interests Act of 1980– Britain’s Latest Weapon in the Fight Against United States Antitrust Laws” (10)

5.      http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2019-141-1837 (16)

6.      SAS Institute, Inc. v. World Programming Ltd., No. 19-1290 (4th Cir. 2020)(12)(13)(14)

7.      SAS Institute, Inc. v. World Programming Ltd. UK Court (15)

8.      https://www.lexisnexis.com/uk/lexispsl/disputeresolution/document/393750/55KX-HP91-F18B-84RM-00000-00?utm_source=psl_da_mkt&utm_medium=referral&utm_campaign=enforcing-foreign-judgments-common-law-principles (14) (17) (18)

9.      https://www.mondaq.com/uk/litigation-mediation-arbitration/854344/enforcement-of-foreign-judgments-comparative-guide  (4)(5)(6)(7)(8)(9)(1)

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN