1.Etiket
İçeriğinin Değerlendirilmesi
İşletmelerin rekabetin
yoğun olduğu, teknolojinin ve kitle taşımacılığının hızla geliştiği pazarlarda var
olabilmeleri için pazarlama anlayışını benimseyerek faaliyetlerini bu anlayışa
göre planlamaları ve yürütmeleri gerekmektedir. Günümüzde artan rekabetle
birlikte işletmelerin pazarlama stratejilerinden biri haline gelen etiketler
tüketiciler için ürünü tanıtma işlevini sağlamaktadır. Refah düzeyinin
yükselmesi, çalışan kadınların sayısında meydana gelen artış ve geleneksel aile
yapısından çekirdek aile yapısına geçiş gibi nedenler tüketici talebini ve tüketim
alışkanlıklarının değişmesi ve günümüzde ihtiyaç fazlası olarak tüketim
alışkanlıklarının gelişmesiyle birlikte Devletler bu konuda tüketiciyi korumak
adına sıkı denetimler yapmaktadır.
Bu
kapsamda etiket içeriğinin tüketiciyi yanıltmaması, aldatmaması ve tüketicinin
yanlış kanaatte bulunmasını doğuracak şekilde bir içeriğe sahip olmaması gerekmektedir.
Satıcıların artan rekabet koşularında rakiplerinin önüne geçmek niyetiyle ve
tüketiciyi etkilemek adına etiket üzerinde yapacakları ürüne ait olmayan ya da
ürünle ilgili yanlış anlaşılma yaratacak her ibare tüketicinin yanlış kanaate
varmasına sebep olabilecektir. Bu bağlamda etiket satıcının tüketiciyi
aydınlatma yükümlülüğü doğrultusunda yerine getirmesi gereken bir
yükümlülüktür.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun’un Fiyat Etiketi kenar başlıklı 54. maddesi uyarınca, Perakende satışa arz edilen malların veya
ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir
şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını
gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması; etiket
konulması mümkün olmayan hâllerde aynı bilgileri kapsayan listelerin
görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur. [1]
Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de bu madde
hükmüne göre düzenlenerek asılır. Etiket
koyma zorunluluğu, tüketicinin satın alacağı malın fiyatı, cinsi, üretim yeri
hakkında bilgi sahibi olmasına, bu bağlamda diğer mallarla karşılaştırma
yapmasına, sonuç olarak aydınlatılmasına hizmet etmektedir. [2]
Etiket
ürün üzerinde ve
ambalajın üzerinde ürünü tanımlayan değişik biçimlerde yazılı basılı bilgiyi,
şekli, işareti, grafiği ve resimleri kapsar. Etiketin içeriğinde neleri ihtiva
etmesi gerektiği Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Fiyat Etiketi
Yönetmeliği madde 5 uyarınca bir etikette malın; üretim yeri, ayırıcı özelliği,
tüm vergiler dahil satış fiyatı, birim fiyatı, birim fiyatının ve satış
fiyatının uygulandığı tarih ve üretim yeri Türkiye olan mallar için Bakanlıkça
tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretin bulunması gerekir. Fiyat
Etiketi Yönetmeliği’nde Fiyat Etiketi satıcı tarafından perakende
satışa arz edilen mallara ilişkin olarak Yönetmelik ile belirlenen zorunlu
hususlar hakkında tüketicileri bilgilendirme amacı ile kullanılan etiketi
şeklinde tanımlanmıştır. [3]
Fiyat
etiketi malın niteliğine, malın satışa sunulduğu yerin büyüklüğüne, ticari usul
ve adetlere göre malın veya aynı nitelikteki mal gruplarının veya raflarının
üzerine konulmak, dikilmek, zımbalanmak, yapıştırılmak, bunlara herhangi bir
bağ ile tutturulmak veya asılmak suretiyle kullanılır. Yönetmelik uyarınca kimi ürünler
bakımından etiket bulundurulması zorunlu tutulmuşken kimisi için zorunlu
tutulmamıştır. Bu zorunluluk ürün ambalajında ürüne dair bilgilerin yer alması
hali, ürünün satış fiyatı üzerinde yazılı olan
kitap, dergi gibi ürünler ve yönetmelikte gösterilen diğer ürünler için
zorunlu tutulmamıştır.
Ancak
unutulmamalıdır ki etiket koyma zorunluluğu, tüketicinin satın alacağı
malın fiyatı, cinsi, üretim yeri hakkında bilgi sahibi olmasına, bu bağlamda
diğer mallarla karşılaştırma yapmasına, sonuç olarak aydınlatılmasına hizmet
etmektedir. Etiket bulundurma zorunluluğundan muaf tutulan ürünler ancak Kanun
tarafından belirlenebilir.
Etiketlerin
yazım dilinin Türkçe olması zorunludur. Etiket içeriğinin yanıltıcı ya da
aldatıcı bilgi içermemesi gerekmektedir. Ürün içeriği ile etiketin uyumlu
olması bu kapsamda tüketicinin yanılmasına sebebiyet verebilecek herhangi bir
ibarenin yer almaması gerekir. Bu kapsamda ürün etiketinde yer alan bir
ibarenin ortalama bir tüketiciyi aldatan ya da aldatmaya elverişli olması
halinde tüketici aslında taraf olmayacağı bir hukuki ilişkiye sırf o ibare
sebebiyle taraf olmuş ise o ibarenin etiket üzerinde bulunması, aldatıcı eylem
olarak kabul edilir. Bu husus, Ticari Reklam ve Haksız
Ticari Uygulamalar Yönetmeliği m.29’da düzenlenmiştir. [4] Bu kapsamda ortalama bir
tüketicinin yanılması ya da aldatılması esas alınmış tüketici bu suretle
korunmaya çalışılmıştır.
6502
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.8/2 hükmü uyarınca ürün etiketinde yazan bir hususun üründe
bulunması hali ürünün ayıplı mal olarak kabul edeceğini göstermektedir. Satıcı,
ürün etiketinde yer alan bir hususun üründe bulunmaması halinde ürünün nitelik
vaadini yerine getirmemiş kabul edilir. Doktrinde reklamın nitelik vaadi olup
olmadığının tespitinde dürüstlük kuralı kapsamında yapılacak yoruma göre karar
verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Satıcı tüketicide haklı güven oluşturan ifadelerden
dolayı sorumlu tutulmalıdır. Bu
noktada makul ve mantıklı bir tüketicinin etiketi değerlendirdiği ve
yorumladığı esas alınarak haklı güven oluşup oluşmadığı tespit edilmelidir.
Haklı güvenin oluştuğu, tespit edildiği takdirde satıcının ayıplı mal
karşısında sorumluluğu gündeme gelmektedir.
2.Etiket Denetimi
Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nin Denetim
başlıklı 13. maddesi uyarınca Bakanlık, belediyeler ve ilgili
odalar bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri
yürütmekle görevlidir. Bu Yönetmeliğe aykırı uygulamaların tespit edilmesi
halinde, tespit edilen aykırılık, gereği yapılmak üzere aykırı uygulamayı
yapanın merkezinin bulunduğu valiliğe gönderilir. [5]
Etiketlerin denetimi hem Bakanlık
eliyle hem de Belediyeler eliyle sağlanmaktadır. Kanun’un aradığı şartlara
aykırı bir durum tespit edildiğinde ise idari para cezası uygulanmaktadır. Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun’un 54/4. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Bakanlık, belediyeler ve ilgili odalar, bu madde
hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle
görevlidirler. [6]
Madde hükmü ve Yönetmelik uyarınca denetim görevi Bakanlık,
Belediye ve ilgili odalar tarafından yürütülecektir. Bu kapsamda, Tüketiciye
yönelik mal ve hizmet sunulan her yerde, 6502 sayılı Kanun ve ikincil mevzuatı
kapsamında belediyeler tarafından fiyat etiketi ve satıştan kaçınma
hususlarında denetim yapılabilir.
Denetimlerde, satıcı ve sağlayıcılar tarafından her türlü bilgi ve
belgenin doğru olarak gösterilmesi veya istenmesi hâlinde belgelerin aslının
veya onaylı kopyalarının verilmesi zorunludur. Denetlenen ürünlerde mevzuata
aykırılık tespit edilmesi halinde ise 6502 sayılı Kanun’un Cezalarda yetki ve itiraz
başlıklı 78’inci maddesinin birinci fıkrası gereği, yapılan denetimden sonra
denetime ilişkin düzenlenen tutanak ve ekleri ile varsa ilgili diğer belgeler,
gereği yapılmak üzere Valiliğe (Ticaret
İl Müdürlüğüne) gönderilir. Ardından Bakanlık nezdinde işlemler devam
etmektedir. Bakanlık Ticaret Bakanlığı’nı ifade etmektedir.
Denetim faaliyeti hem re’sen hem de şikayet üzerine
gerçekleşebilmektedir. Bu kapsamda denetlenecek işletmede faaliyet gösterenler
denetimi zorlaştırmadan süreci sonlandırmaya yardımcı olmalıdırlar.
3.Sonuç
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu kanuna
bağlı olarak çıkartılan yönetmeliklerin amacı tüketiciyi korumaktır. Rekabetin
yoğun olduğu sanayii ve teknolojinin hızla geliştiği günümüzde piyasada var
olabilmek adına tüketiciye karşı yapılacak yasal olmayan uygulamalar
engellenmektedir. Bunlardan ilki etiket içeriğinin ürüne uygun olarak
hazırlanmasıdır. Bu sayede tüketicinin bu konuda yanılmasının önüne geçilmesi
amaçlanmaktadır. Satıcı veya üreticinin etiket üzerinde üründe var olmayan bir
niteliği var gibi göstermeleri yaptırıma bağlanmış tekrarlanması halinde de
daha ağır yaptırımlar öngörülmüştür.
Bu kapsamda ilgili bakanlık Ticaret Bakanlığı’dır. Tüketici talebini ve tüketim
alışkanlıklarının değişmesi ve günümüzde ihtiyaç fazlası olarak tüketim
alışkanlıklarının gelişmesiyle birlikte tüketici bilinçli hale gelmiştir. Bu
kapsamda her ne kadar ihtiyaç fazlası tüketim söz konusu olsa da tüketici ürün
içeriğine daha fazla dikkat etmektedir. Bu sebeple Devletler tüketiciyi korumaktadır. Kanun ve yönetmeliklere aykırı hareket
edenler bakımından idari para cezası görmektedir. Böylece tüketici piyasa acımasızlığından
korunmaktadır.
Stj.
Av. Ebru Erkmen
Kaynakça:
1. 6502
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
2. Zevkliler/Aydoğdu,
s. 323. İsviçre Hukuku İçin Bkz. Hartmann, S. 72 Vd.; N. 166 Vd.
3. Fiyat
Etiketi Yönetmeliği
4. Ticari
Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği
5. Fiyat
Etiketi Yönetmeliği
6. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun