Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

YARGITAY 11. HD., E. 2023/1091 K. 2023/1119 T. 27.2.2023 TARİHLİ İLAMIYLA DAVA KONUSU MİKTARIN DÖVİZ OLMASI HALİNDE DAVA TARİHİNDEKİ KURUN ESAS ALINARAK KESİNLİK SINIRININ ALTINDA KALDIĞINA HÜKMETMİŞTİR

YARGITAY 11. HD., E. 2023/1091 K. 2023/1119 T. 27.2.2023 TARİHLİ İLAMIYLA DAVA KONUSU MİKTARIN DÖVİZ OLMASI HALİNDE DAVA TARİHİNDEKİ KURUN ESAS ALINARAK KESİNLİK SINIRININ ALTINDA KALDIĞINA HÜKMETMİŞTİR

Yargıtay 11. HD., E. 2023/1091 K. 2023/1119 T. 27.2.2023 tarihli ilama konu dava, 15.000 Euro bedelinde borç için borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

 

Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktarın 15.000,00 euro (dava tarihindeki değeri 59.445,00 TL) olması ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması şeklinde değerlendirme yapılarak davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

 

Buna karşılık olarak; kararda yer alan karşı oy yazısında,

 

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, 29.12.2022 tarihi itibariyle 15.000 Euro’nun değeri 298.125 TL, dava tarihinde ise (07.06.2017) 59.400 TL olup, HMK 362/1-a maddesi uyarınca 2022 yılında temyiz sınırının da 107.090 TL olduğunu belirtilerek BAM kararının verildiği 29.12.2022 tarihi itibariyle değeri dikkate alındığında temyiz sınırının fazlasıyla aşıldığı belirtilmiştir.

 

Adil yargılanma hakkına değinilerek, kapsamındaki haklardan birinin de “Mahkemeye Erişim Hakkı” olduğu öne sürülmüştür. Mahkemeye erişim hakkının yüksek mahkemeye ulaşma hakkını kapsadığı belirtilerek mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebileceği kanısında bulunulmuştur. Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda muğlak bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını sağlayan hükmün tercih edilmesi gerekliliğine değinilmiştir.

 

Mülga 1086 sayılı HUMK döneminde Kanunun 427/2-son maddesinde yer alan “Miktar veya değeri bir milyar lirayı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir… Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde, asıl isteminin kabul edilmeyen bölümü bir milyar lirayı geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklindeki düzenlemeye istinaden, yargı organlarınca, davanın açıldığı tarihteki değeri esas alınarak temyizde kesinlik sınırı belirlendiği ifade edilmiştir.

 

Aynı husus 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a ve 2.fıkrasında “a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar… Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklinde benzer düzenleme içerdiği de eklenerek adil yargılanma, hukuki dinlenilme gibi kavramların, yüksek enflasyon, devalüasyon ve diğer ekonomik krizlerin olmadığı bir dönemde va’z edilen 1927 tarihli 1086 sayılı HUMK döneminde temyiz kesinlik sınırı hakkında var olan eksik ve hatalı yorumların, anılan kavramların ve olguların neşet ettiği 6100 sayılı HMK döneminde sürdürülmesi isabetli görülmemiştir.

 

Ancak alacağın döviz olarak talep edildiği durumlarda, ülkemiz gibi yüksek kur artışlarının görüldüğü ülkelerde, davadaki kesinlik sınırının dövizin dava tarihindeki değeri esas alınarak, bu miktarın karar tarihi itibariyle kesinlik sınırını geçip geçmediği değerlendirmesi, “Mahkemeye Erişim Hakkına” diğer bir anlatımla adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil edeceğinden bahsedilmiştir.

 

HMK’nın 362/2.maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” sözcüğünün, yüksek mahkemeye erişim hakkının zorlaştırılmaması ve “adil yargılanma hakkı” kapsamında yorumlanması gerektiği sebepleriyle;

 

Somut olayda, temyiz kesinlik sınırının döviz cinsinden miktarın Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki değerine göre değerlendirilmesi gerektiği düşüncesinde olunması nedeniyle Daire çoğunluğu tarafından temyiz isteminin dava tarihine göre değerlendirme yapılarak miktar yönünden reddine karar verilmesini isabetli bulunmadığı şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.


Kaynak: https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/11-hukuk-dairesi-e-2023-1091-k-2023-1119-t-27-2-2023

HABERİ PAYLAŞIN
HABERİ YAZDIRIN