6502 Sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun’un birinci maddesinde kanun amacı “kamu yararına
uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu,
zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı,
tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin
kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların
oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları
düzenlemektir.” şeklinde belirtilmiştir. Gerek bu amaç gerekse Anayasa’nın
172. maddesinde yer alan “Devlet, tüketicileri koruyucu ve
aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini
teşvik eder.” hükmünün yerine getirilmesi gayesi ile düzenlenen 6502 Sayılı
Kanun’da değişiklik yapılmasına dair kanun 30 Ekim 2024 tarihinde Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır.
Madde 1- 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22’nci maddesinin üçüncü fıkrasının
birinci cümlesine “yazılı” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya mesafeli”
ibaresi eklenmiştir.
Madde 2- 6502 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin
birinci fıkrasının ikinci cümlesine “tüketicinin aksine yazılı” ibaresinden
sonra gelmek üzere “veya kalıcı veri saklayıcısıyla” ibaresi eklenmiştir.
Madde 3- 6502 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesine “yazılı” ibaresinden sonra gelmek üzere
“veya mesafeli” ibaresi eklenmiştir.
Madde 4- 6502 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin
birinci fıkrasının ikinci cümlesine “tüketicinin aksine yazılı” ibaresinden
sonra gelmek üzere “veya kalıcı veri saklayıcısıyla” ibaresi eklenmiştir.
Madde 5- 6502 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin
yedinci fıkrasında yer alan “doğrudan satışlar,” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
Madde 6- 6502 sayılı Kanuna 47 nci maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Doğrudan satış sistemi
MADDE 47/A- (1) Doğrudan satış sistemi,
doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesi ile istihdam
edilmeyen, bağımsız temsilci, distribütör, danışman ve benzeri isimlerle
komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren
doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı satış sistemidir.
(2) Doğrudan satış şirketinin sermaye
şirketi olması ve yönetmelikle belirlenen diğer koşulları sağlaması zorunludur.
(3) Doğrudan satış sisteminin, elde
edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar
kazandırılması ve bu sayede ortaya çıkan menfaatlerin dağıtılması üzerine
kurulmaması, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas alması ve yönetmelikle
belirlenen diğer ilkelere uygun olması gerekir.
(4) Doğrudan satıcılardan, sisteme dahil
olmaları veya sistemde kalmaları için tüketiciye satışı öngörülen mal veya
hizmeti içermeyen yenileme, paket, ücret, aidat ve benzeri isimler altında
herhangi bir bedel veya borç altına sokan belge alınamaz. Doğrudan satış
şirketinin belirlediği miktar ya da tutarda mal veya hizmet satın alınması
doğrudan satıcının sistem içindeki seviyesini belirleyemez.
(5) Doğrudan satış sistemi kapsamında mal
veya hizmet satın alan tüketici otuz gün içinde herhangi bir gerekçe
göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.
Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde doğrudan satıcıya
veya doğrudan satış şirketine yöneltilmiş olması yeterlidir.
(6) Doğrudan satış şirketi, Bakanlıkça
belirlenen hususlarda tüketicinin bilgilendirilmesini, talep ve bildirimlerini
iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlüdür.
(7) Doğrudan satış şirketinin, doğrudan
satıcının ve tüketicinin hak ve yükümlülükleri, kapsam dışı sözleşmeler, mal
veya hizmet satışı, cayma hakkı, bilgilendirme yükümlülüğü, teslimat ile diğer
uygulama usul ve esasları yönetmelik ile belirlenir.”
Madde 7- 6502 sayılı Kanunun 77 nci maddesinin
onikinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde, onüçüncü
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “beş bin Türk Lirası” ibaresi “altmış
bin Türk Lirasından altı yüz bin Türk Lirasına kadar” şeklinde, üçüncü
cümlesinde yer alan “elli bin Türk Lirası olarak” ibaresi “altı yüz bin Türk
Lirasından altı milyon Türk Lirasına kadar” şeklinde değiştirilmiş, fıkranın
son cümlesinden önce gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, onbeşinci
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “edenler hakkında” ibaresi “edenlere”
şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “tespitinden” ibaresi “gerçekleştiği
tarihten” şeklinde, dördüncü cümlesinde yer alan “durumlarda üç” ibaresi
“durumlarda ön ödemeli konut satışlarında altı milyon Türk Lirası, diğer
satışlarda bir” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya dördüncü cümlesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve
onyedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Aykırılık;
a) Yerel düzeyde yayın yapan televizyon
kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise yüz on bin Türk Lirasından bir milyon yüz
bin Türk Lirasına kadar,
b) Ülke genelinde yayın yapan televizyon
kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise iki milyon iki yüz on bin Türk Lirasından
yirmi iki milyon yüz bin Türk Lirasına kadar,
c) Süreli yayınlar aracılığıyla
gerçekleşmiş ise (a) ve (b) bentlerinde belirtilen cezaların yarısı,
ç) Yerel düzeyde veya uydu üzerinden yayın
yapan radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise altmış bin Türk Lirasından
altı yüz bin Türk Lirasına kadar,
d) Ülke genelinde yayın yapan radyo kanalı
aracılığı ile gerçekleşmiş ise altı yüz bin Türk Lirasından altı milyon Türk
Lirasına kadar,
e) Uydu üzerinden yayın yapan televizyon
kanalı veya internet aracılığı ile gerçekleşmiş ise altı yüz bin Türk
Lirasından altı milyon Türk Lirasına kadar,
f) Kısa mesaj aracılığı ile gerçekleşmiş
ise iki yüz seksen bin Türk Lirasından iki milyon sekiz yüz bin Türk Lirasına
kadar,
g) Diğer mecralar aracılığı ile
gerçekleşmiş ise altmış bin Türk Lirasından altı yüz bin Türk Lirasına kadar,
idari para cezası verilir. Reklam Kurulu,
bu fıkrada alt ve üst sınırları belirtilen idari para cezalarını uygularken
aykırılığın haksızlık içeriği, aykırılık dolayısıyla elde edilen menfaatin veya
neden olunan zararın büyüklüğü ile aykırılığı gerçekleştirenin kusuru ve
ekonomik durumu gibi hususları dikkate alır.”
“Reklam Kurulu, bu fıkrada alt ve üst
sınırları belirtilen idari para cezalarını uygularken aykırılığın haksızlık
içeriği, aykırılık dolayısıyla elde edilen menfaatin veya neden olunan zararın
büyüklüğü ile aykırılığı gerçekleştirenin kusuru ve ekonomik durumu gibi
hususları dikkate alır.”
“Gayrisafi gelirini beyan etme yükümlülüğü
bulunmayanlar hakkında elli bin Türk Lirası idari para cezası uygulanır.”
“(17) Bu Kanunun;
a) 47/A maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkralarında belirtilen yükümlülüklere aykırılığı tespit edilenler hakkında her
bir aykırılık için beş milyon Türk Lirası, dördüncü, beşinci ve yedinci
fıkralarında belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında
aykırılığı tespit edilen her bir işlem için iki bin iki yüz Türk Lirası idari
para cezası uygulanır.
b) 47/A maddesinin altıncı fıkrasına aykırı
hareket edenlere bu aykırılığın giderilmesi için üç ay süre verilir. Bu süre
sonunda aykırılığın giderilmemesi halinde bir milyon Türk Lirası idari para
cezası uygulanır.
c) 80 inci maddesine aykırı olarak piramit
satış sistemini başlatan, düzenleyen veya toplantı, elektronik posta veya diğer
birçok kimsenin de katılımını sağlamaya elverişli yöntemlerle yayan veya böyle
bir sistemin diğer bir şekilde yayılmasını ticari amaçlarla destekleyenler
hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri
uygulanır.”
Madde 8- 6502 sayılı Kanunun 77/A maddesinin ikinci
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 9- 23/10/2014 tarihli ve 6563 sayılı
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesinin yedinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(7) Lisans ücretinin hesaplanmasında;
a) Elektronik ticaret aracı hizmet
sağlayıcı ve ekonomik bütünlük içinde bulunduğu elektronik ticaret aracı hizmet
sağlayıcıların elektronik ticaret pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan
satışlar hesaba dâhil edilmez.
b) Elektronik ticaret aracı hizmet
sağlayıcının net işlem hacminin, ETBİS verileri kullanılarak hesaplanan
elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı ve elektronik ticaret hizmet
sağlayıcıların net işlem hacimleri toplamının yüzde yirmisinden fazla olmaması
şartıyla, izleyen takvim yılında gerçekleştirilen;
1) (a) bendinde belirtilen satış tutarının,
2) Yatırımların proje bazında
desteklenmesine dair mevzuat uyarınca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yatırım
teşvik belgesi alınarak gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarının,
iki katı o takvim yılına ilişkin net işlem
hacminden indirilir.
c) (b) bendinde belirtilen haddin aşılıp
aşılmadığının tespitinde yüzde on beşin altındaki had aşımları dikkate
alınmaz.”
Madde 10- 6563 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(5) 2024 yılına ilişkin lisans ücretinin
hesaplanmasında, ek 4 üncü maddenin yedinci fıkrasının (b) bendinin alt
bentlerinde belirtilen tutarların dört katı elektronik ticaret aracı hizmet
sağlayıcının net işlem hacminden indirilir.
(6) 2025 yılına ilişkin lisans ücretinin
hesaplanmasında, ek 4 üncü maddenin yedinci fıkrasının (b) bendinin alt
bentlerinde belirtilen tutarların üç katı elektronik ticaret aracı hizmet
sağlayıcının net işlem hacminden indirilir.”
Madde 11- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
“10. Bu Kanun kapsamındaki muhasebe
standartları uyarınca yapılmakta olan yatırımlar hesabında takip edilen
tutarların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda oluşan ve bu hesabın
alt hesabında izlenen düzeltme farkları, bilançonun pasifinde özel bir fon
hesabında gösterilir ve dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz.
Özel fon hesabında bulunan bu tutarlar,
yatırımın tamamlanarak ilgili iktisadi kıymetin aktifleştirilmesi gereken dönem
ile bu dönemi takip eden dört hesap dönemi içerisinde eşit taksitler halinde
dönem kazancının tespitinde dikkate alınır.
Bu bent uyarınca özel fon hesabında izlenen
ve dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayan tutarlar, her yıl bir önceki
yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında
artırılır. Bu hesaplarda izlenen tutarlara ayrıca enflasyon düzeltmesi
uygulanmaz.
Yatırım döneminde veya iktisadi kıymetin
aktifleştirilmesinden sonra işin bırakılması veya özel fon hesabında izlenen
söz konusu tutarların bir kısmının veya tamamının başka bir hesaba nakledilmesi
ya da işletmeden çekilmesi hallerinde, bu bent uyarınca dönem kazancında
dikkate alınmayan tutarlar; işin bırakıldığı veya özel fon hesabının kısmen
veya tamamen bu bent hükümlerine aykırı şekilde kullanıldığı dönemin kurum
kazancının tespitinde dikkate alınır.”
Madde 12- 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü
maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ile sigorta ve
reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri” ibaresi “, sigorta ve reasürans
şirketleri, emeklilik şirketleri, tasfiye ve iflas hallerindeki şirketler,
8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi
kuruluşları” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek
üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Bu fıkra hükümleri; tasfiye halindeki
şirketler açısından kurumların tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul
kararının tescil edildiği tarihin içinde bulunduğu hesap döneminden, iflas
halindeki şirketler açısından ise iflasın açıldığı tarihin içinde bulunduğu
hesap döneminden itibaren uygulanır. Bu tarihten önce geçici vergi dönemlerine
ilişkin yapılmış olan enflasyon düzeltmesine yönelik geriye dönük herhangi bir
düzeltme yapılmaz. Tasfiyeden vazgeçilmesi ya da iflasın kaldırılması
durumunda, tasfiyeden vazgeçilen tarihin veya iflasın kaldırılmasına ilişkin
mahkeme karar tarihinin içinde bulunduğu geçici vergi döneminden itibaren
enflasyon düzeltmesi uygulanır. Tasfiyeden vazgeçilmesi veya iflasın
kaldırılması hallerinde, bu fıkra uyarınca dönem kazancında dikkate alınmayan
tutarlar tasfiyeden vazgeçildiği veya iflasın kaldırıldığı dönem kazancının
tespitinde dikkate alınır.”
Madde 13- 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı
Kanununa aşağıdaki ek madde ve ekli (8) numaralı kroki ile liste eklenmiştir.
“EK MADDE 6- Ekli (8) numaralı kroki ile
listede sınır ve koordinatları gösterilen alanda, yer seçim kararına uygun
olarak imar planı kararıyla Organize Sanayi Bölgesi kurulabilir. Bu alan
12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4 üncü
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında devredilir ve devredilemeyecek alanlarda
ise aynı usul ve esaslarla kullanma izni verilir.”
Madde 14- Bu Kanunun;
a) 5 inci ve 6 ncı maddesi ile 7 nci
maddesiyle değiştirilen 6502 sayılı Kanunun 77 nci maddesinin on yedinci
fıkrası yayımından dokuz ay sonra,
b) 11 inci ve 12 nci maddeleri 1/1/2024
tarihinden, özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için 2024 yılında
başlayan hesap döneminden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe
girer.
Madde 15- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Kaynak:
https://www.resmigazete.gov.tr/30.10.2024