Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİNDE YAPILAN YENİLİKLER

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİNDE YAPILAN YENİLİKLER

7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu Ve Bazı Kanunlar İle 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bir takım düzenlemeler getirilmiş ve yatırım teşvik mevzuatını ilgilendiren değişiklikler yapılmıştır. İşbu makalede söz konusu değişikliklere değinilecektir.

1. Yeni alınan bazı makine ve teçhizatta amortisman uygulaması

2019 yılının sonuna kadar iktisap edilecek bazı yeni makine ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve sürelerinin, Maliye Bakanlığınca Vergi Usul Kanunu’nun 315’inci maddesine göre tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabileceği, 7103 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici madde 30 ile düzenlenmiştir.

Bu düzenleme uyarınca; 1 Mayıs 2018 tarihinden itibaren yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırımlarda kullanılmak üzere, 2019 yılı sonuna kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, Maliye Bakanlığınca Vergi Usul Kanununun 315’inci maddesine göre tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabilecektir. Yapılacak hesaplamada faydalı ömür süresinin küsuratlı çıkması halinde, çıkan rakam bir üst tam sayıya tamamlanmak suretiyle ilgili kıymetlere uygulanacak amortisman oran ve süreleri belirlenebilecektir. Bu şekilde belirlenen oran ve sürelerin izleyen yıllarda değiştirilmesi mümkün değildir.

Yatırım süresince elde edilen katkı tutarlarının yüksek oranda eritilebilmesi amacıyla uygulamadan faydalanmamak da mümkün olup kısacası uygulama mükelleflerin tercihine bırakılmıştır.

2. Sanayi sicil belgesi sahibi mükelleflere yapılan bazı yeni makine ve teçhizat teslimlerinde KDV istisnası uygulaması

6948 sayılı Sanayi Sicili Kanunu’na göre sanayi sicil belgesini haiz KDV mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri 31 Aralık 2019 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna olacaktır.

Düzenleme tam istisna niteliğindedir. Bu nedenle istisna kapsamında teslimde bulunan mükellefler bu işlemleriyle ilgili yüklenip indirim yoluyla gideremedikleri vergilerin iadesini talep edebileceklerdir.

İmalat sanayiinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatlar 2018/11674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiş olup, söz konusu istisna işlemine ilişkin usul ve esaslar için Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

3. Yurt dışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paralarda değerleme

Bu düzenleme sayesinde yabancı yatırımcıların üzerinde oluşan henüz faaliyete geçmemiş şirketler için yalnızca yabancı para değerlemesinden oluşan kurumlar vergisi yükünün engellenmesi hedeflenmiştir.

Mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ticaret siciline tescil tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yatırım teşvik belgesi almak için başvuruda bulunmuş olması ve işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar da bu belgeyi almış olması gerekmektedir. Başvurunun süresi içinde yapılmaması halinde, söz konusu yabancı paralar, müteakip ilk vergilendirme döneminden, yatırım teşvik belgesinin alınamaması halinde ise işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonundan itibaren Vergi Usul Kanunu’nun 280. maddesine göre değerlenecektir.

7103 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle; Vergi Usul Kanunu’na yeni düzenlemeler içeren 280/A maddesi eklenmiştir. Bu maddeye göre, yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak olan tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurt dışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların, söz konusu dönem zarfında, yatırım teşvik belgesi kapsamında sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları, pasifte özel bir fon hesabına alınabilecektir. Bu durumda olumlu kur farkları bu hesabın alacağına, olumsuz kur farkları ise bu hesabın borcuna kaydedilecektir.

Sermaye olarak konulan bu yabancı paraların, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar herhangi bir suretle sarf edilmeyen kısmı; bu hesap dönemlerine ait vergilendirme dönemlerinin sonuna kadar kayıtlı değeriyle, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonu itibarıyla Vergi Usul Kanunu’un 280. maddesine göre değerlenecektir.

Söz konusu uygulama ile yatırım yapacak olan mükelleflerin, yatırımda kullanacakları döviz cinsinden nakitleri yatırım yapılacak tarihe kadar Türk Lirası’nın değer kaybetmesi nedeniyle oluşacak kur farkı üzerinden kurumlar vergisi ödememeleri amaçlanmaktadır. Böylece yeni kurulan bu şirketlerin itibari kazançlar üzerinden vergi ödemesi ve finansal bir yük altına girmeleri engellenmiş olacaktır.

 

Av. Pınar Yar Karaata

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN